| Bebeğim, Merak etme. Sana birşey olmaz. | Open Subtitles | عزيزتي , لا تقلقي بشأن ذلك سوف تنجين من ذلك |
| Merak etme. Bunu devamlı yaparım. | Open Subtitles | لا تقلقي بشأن ذلك أنا أفعل ذلك طوال الوقت |
| Eğlenceli olacak, arabayı Merak etme, hallederim. | Open Subtitles | كل شيئ سيكون على ما يرام لا تقلقي بشأن السيارة ، سأتولى أمرها |
| Bilmiyorum. Bak, bu tür konuları henüz dert etme. Önünde oldukça zaman var. | Open Subtitles | لا أعرف، لا تقلقي بشأن هذه الأمور لديكِ الكثير من الوقت |
| O tavalar için endişelenme tatlım, ben nasıl temizleneceğini biliyorum. | Open Subtitles | لا تقلقي بشأن المقلاة أنا اعرف كيف أنظفها |
| Takma kafana. | Open Subtitles | لا تقلقي بشأن هذا.لقد كنتي .علي وشك إخباري عن طفولتكي |
| O kupa için de endişelenme çünkü Önemli olan tek şey final performansında herkesin sesini melekler gibi şarkı söylerken hatırladığı o an olacak. | Open Subtitles | لا تقلقي بشأن ذلك الكأس، لأن الأمر الوحيد الذي سيتذكره أحد من الأداء النهائي |
| Ve SJ'i de Merak etme. İlgiden memnun. | Open Subtitles | و لا تقلقي بشأن اس جيه انه يحب الاهتمام به |
| Başka kimseyi Merak etme zaten. | Open Subtitles | تريدين أن تقضين 16 سنة قادمة تلوميني ؟ لا تقلقي بشأن اي شخص آخر |
| Merak etmeyin Leydim. Biz aldırmayız. | Open Subtitles | لا تقلقي بشأن ذلك، سيدتي يمكننا التعامل مع الأمر بسهولة. |
| Merak etme, sevginin yanında bir de 5 milyon dolar alacaksın. | Open Subtitles | ،لا تقلقي بشأن هذا، مع حبكِ لي ستحصلين على 5 ملايين دولار |
| Nasıl bir şey diye Merak ettim. Takma kafana. | Open Subtitles | كنت اجرب بعض الاشياء , لا تقلقي بشأن ذلك |
| Fiyatını öderim. Sen hiç Merak etme. | Open Subtitles | سأدفع الثمن اللازم لا تقلقي بشأن ذلك |
| Parayı dert etmeyin. Paraya ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | لا تقلقي بشأن المال , لا نحتاج إلى المال |
| Nasıl besleyeceğim diye dert etmene gerek yok. Bitiremediğim bir biftek vardı, onu yedi. | Open Subtitles | إذن، لا تقلقي بشأن إطعامه كان لديّ ضلع لم أستطع إنهائه. |
| Amerika'lı bir gözlemci ziyarete gelecek. Annen için endişelenme. | Open Subtitles | هناك مراقب أمريكي سيحضر مع جو لا تقلقي بشأن أمك |
| Bunun için endişelenme eminim ki 30 yıl kadar sonra onu tekrar göreceğiz. | Open Subtitles | أجل ، حسناً لا تقلقي بشأن هذا أنا متأكدة أننا سنراها مجدداً . بعد ثلاثين عاماً أو شيء كهذا |
| Kafana Takma. Yemeğimi onunla paylaşırım. | Open Subtitles | لا تقلقي بشأن ذلك , ساتقاسم معه نصيبي من الطعام |
| Önemli değil, Claudia, dert etme. | Open Subtitles | لا عليكِ يا كلودي .. لا تقلقي بشأن هذا |
| Getirmiş olacağım bu konuda endişelenme. | Open Subtitles | سأخرج بها بسرعة ولا ريب فلا تقلقي بشأن ذلك |
| Harika bir zaman geçir tatlım, hiçbir şey için üzülme. | Open Subtitles | إقضي وقتاً رائعاً يا حبيبتي ولا تقلقي بشأن شيء |
| İyi bir okul bölgesi hakkında endişelenmene gerek yok. Bekle. | Open Subtitles | لا تقلقي بشأن المدارس في هذه المنطقة |
| Git peri masalını yaşa. Chuck'ı düşünme bile. | Open Subtitles | عيشي حياتك الخرافية ولا تقلقي بشأن تشاك |
| Konser anlaşmaları, organizatörler, tanıtımcılar ve bunlara benzer hiçbir şey için endişe etmene gerek kalmayacak. | Open Subtitles | ستعملين لحسابي لا يجب أن تقلقي بشأن الترتيبات أو الوكلاء أو وكلاء الدعاية أو أي شيء |
| - Uçak bileti konusunda endişelenme. | Open Subtitles | لا تقلقي بشأن تذكرة الطائرة الخاصة بك. شكرا لك. |