| Merak etme. Asla unutamayacağın bir gece olacağından emin oluyorum. | Open Subtitles | لا تقلقِ ، أعدكِ أنها ستكون ليلة لاتنسى بالنسبة إليكِ |
| Merak etme, seni öldürmeyeceğim. Hatta, sonsuza dek yaşayacaksın. | Open Subtitles | لا تقلقِ لن أقتلكِ، في الحقيقة ستعيشين للأبد. |
| Merak etme. Havalandırma borusuna girerken ölen yoktur. | Open Subtitles | لا تقلقِ ، لا أحد على الاطلاق مات وهو يسير في طريق أنبوب للتهوية |
| Son zamanlarda kötü bir ruh hali içerisinde ama endişelenme, üstesinden gelecektir. | Open Subtitles | إن مزاجه معتل فى الفترة الأخيرة لا تقلقِ .. سيجتاز هذه الحالة |
| endişelenme, biraz yorgun, yarın gelecek. | Open Subtitles | انها مُتعِبةُ. ستأتي غدا. لا تقلقِ بشكل غير ضروري. |
| Endişe etmeyin bayan. Sadece bir tedbir olduğundan eminim. | Open Subtitles | لا تقلقِ يا سيّدتي، إنّي متأكد أنّه إجراء إحترازيّ فحسب. |
| Sınavı hiç Dert etme. Güzelce bir su iç. | Open Subtitles | لا تقلقِ حيال الاختبار ، اشربي بعض الماء |
| Merak etme tamam mı? Bana elini ver. Çok teşekkürler. | Open Subtitles | لا تقلقِ حسنًا, أعطني يديكِ حسنًا, حسنًا |
| Merak etme sakın, zamanla ve sabırla her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | -اجلسي لا تقلقِ ، مع مرور الوقت والصبر سيكون كل شيء على ما يرام. |
| Merak etme. Daha önümde yıllarım var. | Open Subtitles | لا تقلقِ,لدي بعض الأعوام المتبقية. |
| Merak etme. Bunun üzerinde çalışıyorum. | Open Subtitles | لا تقلقِ ، لقد كنت أفكر في ذلك |
| Merak etme. Burada güvendeyiz. | Open Subtitles | لا تقلقِ سنكون اَمنين هنا حتى يرحلوا |
| Merak etme, senin de kendini göstereceğin günler gelecek. | Open Subtitles | ...لكن لا تقلقِ ستحصلين على فرصتك ...لتظهرِ للجميع عندما تكونين مستعدة |
| Merak etme küçük, yuvarlak göbüşüm | Open Subtitles | لا تقلقِ ِ يا معدتي الصغيرة المدورة |
| Merak etme, sadece gözümün üstünde olduğunu anlasın diye ona birkaç numara göstereceğim. | Open Subtitles | {\pos(192,210)}لا تقلقِ حيال هذا سأضع بعض القواعد الأساسية {\pos(192,210)}ليعلم بأنى أراقبه عن كثب |
| Evet. Akvaryum tamamen değişti. Benim için endişelenme. | Open Subtitles | نعم ، هم هناك تغيروا كثيراً لا تقلقِ علي ، سأكون بخير |
| endişelenme, onu hizaya getireceğim, Lois. | Open Subtitles | لا تقلقِ , لقد وضعته تحت السيطرة .. لويس |
| Hiç Endişe etme canım. | Open Subtitles | لا تقلقِ يا حبيبتي |
| Tamam. Endişe etme. | Open Subtitles | كل شىء بخير, لا تقلقِ |
| Bunu Dert etmeyin. Gitsem iyi olacak. | Open Subtitles | لا تقلقِ حول هذا الموضوع من الأفضل أن اذهب |
| Meraklanma her şey yolunda gidecek. | Open Subtitles | لا تقلقِ. كل شيء سيكون على ما يرام. |
| Kendimi toparlarım. Üzülme sen. | Open Subtitles | ستكون الأمور على ما يرام، لا تقلقِ |
| Evet, şey, bunun için endişelenmeyin. Kendi başıma zirveye geri döneceğim. | Open Subtitles | حسناً لا تقلقِ علي سأعود وأعتني بأموري الخاصة |