"تلاحظ" - Translation from Arabic to Turkish

• farkında
• fark etmedin
• fark ettin
• farkına
• dikkat
• farketmedin
• Not
• görmüyor
• fark etmediniz
• görmedin
• anlarsın
• fark ettiniz
• Farketmediysen
• fark etmediysen
• anlamadan

Bu odada hava var, ve sizler her bir atomun farkında değilsiniz.
إذا أخذنا الهواء في هذه الغرفة، فأنت لا تلاحظ كل ذرة مستقلة.

- Viktor, daha doğmamış olduğun bir dönemi özlediğinin farkında mısın?
هل تلاحظ انك لديك حنين لعصر لم تولد حتى فية ؟

Astroloji haritasında aslanın, başağın yanında olduğunu fark etmedin mi?
الم تلاحظ ذلك على خارطه المنجمين ان العذراء تلى الاسد

Çok yakından bak. Bu noktada bir tuhaflık fark ettin mi?
انظر عن كثب أكثر. هل تلاحظ شيئًا مضحكًا في هذه النقطة؟

Askerlerin durumun farkına varıp buraya gelmesi bir dört, beş saati bulur.
لن تلاحظ الشرطة العسكرية ما يحدث إلا بعد أربع أو خمس ساعات.

Esas mesele kırmızıyla işaretli olanların fazlalığına dikkat etmenizi sağlamak.
وهذه النقطة هي أريدك أن تلاحظ كمية من الرموز الحمراء.

Evet, danışman grubunun sürekli toplantı yaptığı odayı farketmedin mi?
نعم الم تلاحظ تلك الغرفة ؟ العقل يقول اننا متفقون

Onlar da bunun gibi heykellere Not bırakırlardı.
لذا فإنها ترك تلاحظ في التماثيل مثل هذا.

farkında mısın bilmiyorum ama şu an çok işimiz var.
أعذرنا . في حالة لم تلاحظ فإنّ جدول أعمالنا ممتلئ

Düşmanınız sizi izlemiyormuş gibi yapar, ve siz de farkında değilmiş gibi.
الخصم يدعي بأنه لا يراقبك و أنت تتدعي بأنك لم تلاحظ هذا

Acaba kendi kendinize iddaya girdiğinizde sürekli kaybettiğinizin farkında mısınız?
ألم تلاحظ كيف أنت غالبا تخسر رهاناتك مع نفسك ؟

Belki fark etmedin, ama ben o hayatı bıraktım artık.
في حالة أنك لم تلاحظ لقد تقاعدت من تلك الحياة

Otomatların et ve haşlanmış yumurtayla dolu olduğunu fark etmedin mi?
ألم تلاحظ بأن ألات البيع مليئة باللحم و البيض المسلوق ؟

Koleksiyon eşyalarını gizlice azar azar depoya kaldırıyor ve sen fark etmedin.
كانت تقوم بنقل مقتنياتك سرًا للخزانة القليل بكل مرة، وأنت لم تلاحظ

Bilmem fark ettin mi ama birileri sürekli bizim ölmemizi istiyor.
حسناً , إذا أنت لم تلاحظ شخص ما يريدنا أموات دائماً

Bulls*ta oynamıyorsa ya da üstünde meme ucu yoksa hiçbir şeyin farkına varmıyorsun.
أنت لا تلاحظ أي شيء إلا إذا كان يلاعب الثيران أو عليه حلمة.

İlk dinleyişinizde bir cümlenin melodisini fark etmişseniz, cümle tekrarlandığında gitaristin perdeyi nasıl değiştirdiğine dikkat edersiniz.
ربما تلاحظ لحن الجملة من أول مرة لكن عندما تتكرر انتباهك يتحول لكيفية عزف القيتار

Okulla ilgili olağandışı şeyler farketmedin mi hiç?
الم تلاحظ شيئاً غريباً بخصوص تلك المدرسة؟

Köyündeki kız çocukların ve kadınların her gün karşılaştığı adaletsizlikleri görüyor ve Not alıyordu.
هي تلاحظ ، و تراقب الظلم اليومي الذي تواجهه النساء والفتيات في قريتها .

Sana silah doğrulttuğumu görmüyor musun embesil?
هل أنت أبله , ألا تلاحظ أن مسدسا ً موجها ً إليك ?

Ayrıca, size ne kadar acayip bir şekilde baktığımı fark etmediniz mi?
و أضيف إلى ذلك ،ألم تلاحظ الطريقة الغريبة التى أنظر بها إليك ؟ حقاً ؟

Sana şunu sormalıyım sıra dışı bir şey görmedin mi?
لذايجبأن أسألك.. ألمَ تلاحظ شيءٍ غير مألوف أو ما شابة؟

Ama biraz daha düşünürsen bunun numara olmadığını anlarsın.
فكر بطريقة اعمق و سوف تلاحظ ان هذه ليست خدعة

Sizin banyo dediğiniz bu yerin birazcık mantar çorbasına benzediğini fark ettiniz mi?
أم لم تلاحظ بأن ما تسمى حماماتك بها الكثير من سوائل الفطريات ؟

Eğer henüz Farketmediysen hatırlatayım. Buradaki tek kovboy sensin.
وبالمناسبـة، لم تلاحظ بأنك راعي البقر الوحيد هنا

Ve fark etmediysen söyleyeyim, ekibimiz Üç Silahşör'den farksız durumda.
ولو لم تلاحظ فلم يتبق في فريقنا سوى ثلاث أشخاص

Asla bulunamayacağını anlamadan ve pes etmeden önce kaç ay geçti?
كم شهراً و هي تعاني قبل أن تيأس و تلاحظ إنها لن تنقذ أبداً؟