"تلاحظي" - Translation from Arabic to Turkish

• fark
• farkında
• farketmedin
• farkettin
• farketmediysen
• Farkına
• görmediniz
• Farketmemiş

Belki fark etmedin ama çocuklar bu ara biraz pasaklı görünüyor.
ربما انت لم تلاحظي لكن الأولاد يبدون بشكل فوضوي بالأونة الاخيرة

Ama Lynette, o bundan hoşlanmıyor, ve fark ettiysen, rezil oynuyor.
لكنه لا يحب اللعب وإذا لم تلاحظي أنه لا يجيد اللعب

Evet, belki fark etmemişsindir, ama bazen hızlı konuşunca tükürük saçıyorsun.
حسنا.. ربما لم تلاحظي ذالك, لكن بعض الاوقات عندما تتحدثين بسرعة

- İzin vermek mi? Pek farkında değilsin galiba ama kızın canı ne istiyorsa onu yapıyor.
أبنتك تفعل ما يحلو لها , في حالة انك لم تلاحظي

Evet, iyileştikten sonra turkuvaz tüylerinin çoğaldığını farketmedin mi?
ألم تلاحظي أن لديه المزيد من الريش التركوازي بعد أن تماثل للشفاء؟

Belki fark etmedin ama cavus siyasi bir atesin icinde.
في حال لم تلاحظي يمارس ضغط سياسيّ كبير على الرقيب

Onun davranışlarında, tavırlarında fark ettiğin değişik bir şey yok mu?
هل تخبرني أنكِ لم تلاحظي أي شيء غريب حول سلوكه، تصرفاته؟

Birbiriniz için mükemmel olduğunuzu fark etmeyen bir siz varsınızdır.
انت الوحيدة التي لم تلاحظي مدى انسجامكما انتما خلقتما لبعضكما

Ama fark etmişsindir, sana duyduğum dostluk bir süredir daha derin bir duyguya dönüştü.
لكن لا أظن أنك لم تلاحظي أن الصداقةالقديمة.. التي شعرت بها تجاهك تعمقت إلى شعور أقوى

O altın yüzüğü fark etmediniz mi hiç?
من الصعب تصديق أنك لم تلاحظي هذه الأسورة الذهبية؟

Bahse girerim,senin yanından o kadar geçmeme rağmen beni fark etmemişsindir.Değil mi ?
أراهن أنّكِ لم تلاحظي كم من المرات مررتُ بجانبكِ في المكتبة

Her zaman kendinden Jimmy diye bahsettiğini fark etmedin mi?
ألم تلاحظي أنه يشير إلى نفسه بضمير الغائب؟

Ayrıca, spor salonu minderlerini fark etmedin.
بالإضافة ، لم تلاحظي طعم أرضية صالة الرياضة

Belki fark etmedin ama herkes bize bakıyor.
ربما أنتي لم تلاحظي لكن كُلّ شخصَ يُحدّقُ فينا.

- ...fark ettin mi, mücadele izleri?
ألم تلاحظي أي جروح علية أي علامات لصراع ؟

Senin için değerli olan bir şeyin değiştirildiğini hala fark etmedin.
ماذا تريد ؟ أنت حتى لم تلاحظي ان شيئا غاليا عليك قد تم استبداله

Seminer in bunları içerdiğini fark edemediğini biliyorum.
اعرف بانك لم تلاحظي بان المؤتمر سيورطك في ذلك

Elaine, hiç durmadan Viktor'dan bahsettiğinin farkında mısın?
ايلين الا تلاحظي انك لا تستطيعين التوقف عن الحديث عن فيكتور ؟

Bilmem farkında mısın, şu aralar kafam çok meşgul.
في حالة أنكِ لم تلاحظي كنتُ مشغولاً قليلاً

Hâlâ farketmedin mi burası suçlularla dolu bir mekân.
إن كنتِ لم تلاحظي هذا المكان مليئ بالمجرمين

Kötü kahkülü olanların hep üç ismi olduğunu farkettin mi hiç?
ألم تلاحظي أن ذوات الشعر القبيح لديهن اسم ثلاثي؟

Aslında bitti ve hala farketmediysen... ben kazandım.
.. في الحقيقة، لقد انتهت .. وإن لم تلاحظي ذلك فقد فُزت

Hova, Farkına varamamış olabilirsin ama bugün neredeyse eziliyorduk ve koloni de darmadağın oldu.
ربما لم تلاحظي , و لكن كدنا أن نسحق اليوم

Olağandışı bir şey görmediniz, değil mi? - Toynak falan mesela.
أنتِ لم تلاحظي أيّ شيء غير طبيعي حوافر أو أيّ شيء ؟

Farketmemiş olabilirsin ama teklif sadece şuanki durumu kurtarmak için değil.
لكن في حالة أنك لم تلاحظي العروض التي تأتي في الدقيقة