| Sen işe giderken pijama giyiyorsun ve ben buna bir şey söylemiyorum. | Open Subtitles | انك تلبسين بيجامتك في العمل وانا لا أعترض على ذلك. | 
| Günaydın, Sinderelli! Neden böyle giyindin? | Open Subtitles | صباح الخير ابليس لماذا تلبسين هكذا؟ | 
| Elbiseni güzelleştirmek için harcadığım onca büyüden sonra, hala bu şapkayı mı takıyorsun? | Open Subtitles | انتي تلبسين هذه القبعة؟ بعد كل السحر الذي فعلته لتبدين جميلة | 
| Bu taytı spor yaptığını gözümüze sokmak için mi giydin yavrum? | Open Subtitles | تلبسين هذه السراويل لإستعادة لياقتك من تلقاء نفسها، إيه؟ | 
| Aslında, hasta ve gayet belirgin bir fetişe sahip, sapık bir Japon işadamının fantezisi gibi giyinmişsin ama bu tarzını çok beğendim. | Open Subtitles | عادة تلبسين كمثل رجل أعمال ياباني منحرف مع وثن مظلم محدد | 
| - Çoktan anneymiş gibi giyiniyorsun. - Ve dur. | Open Subtitles | ـ وأنت تلبسين مثل الأم من الان ـ و توقفي | 
| Bilirsin, seni her düşündüğümde... üzerinde bu kıyafetler oluyor. | Open Subtitles | تعلمين كلما أفكر فيك وأنت تلبسين هذه الملابس | 
| Her sabah, alay pelerinini giyiyorsun. | Open Subtitles | في كل صباح تلبسين عباءة من السخرية لكن تلكَ وَسيلة دفاعية، | 
| - Buyurun. - Ne zamandır takım giyiyorsun? | Open Subtitles | منذ متى وانتي تلبسين البدلات الرسمية؟ | 
| Neden şu siyah eldivenleri giyiyorsun? | Open Subtitles | لماذا تلبسين ذلك القفاز الأسود؟ | 
| Ordu kilidi altında yaşadın ve "Kır Evi"ndeki bir karakter gibi giyindin. | Open Subtitles | لقد عشتي في تأمين الجيش وكنت تلبسين كأنك شخصية من مسلسل "منزل صغير على المرج" | 
| Neden bu şekilde giyindin? | Open Subtitles | ماذا , مم ؟ لماذا تلبسين هكذا ؟ | 
| Bu yüzden mi bu gün mavi lens takıyorsun Tina? | Open Subtitles | الهذا تلبسين عدسات زرقاء اليوم ، تينا ؟ يقصد عدسات مصححة للنظر | 
| Neden bu aptal elbiseyi giydin? | Open Subtitles | لماذا تلبسين هذا اللباس الغبي ؟ | 
| Sevdiğin biri ile kahvaltıya değil de, iş görüşmesine gidiyor gibi giyinmişsin. | Open Subtitles | انك تلبسين كما لو انك ستذهبين لمقابلة عمل و ليس لتناول الطعام مع شخص مقرب اليك | 
| Hatta onlar gibi giyiniyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تخرجين مع المغفلين. وأصبحتِ تلبسين مثل واحدة. | 
| Fiona Glenanne,her zamankinden çok giysi var üzerinde. | Open Subtitles | فيونا قلينين, إنك تلبسين ملابس أكثر من المعتاد | 
| Neden daha uygun bir şey giyip sonra da ofise gitmiyoruz? | Open Subtitles | لما لا تلبسين شيئا لائقا أكثر. وبعدها نذهب للمكتب؟ | 
| Kolejde nasıl giyindiğini hatırlıyorum da. | Open Subtitles | أتذكر كيف كنتِ تلبسين في الكلية | 
| Tabii ki işe yaramaz. Yanlış iç çamaşır giymişsin. | Open Subtitles | حسناً، بالطبع لن ينجح أنت تلبسين الملابس الداخلية الخاطئة | 
| Şu giydiğin şeyin içinde sana bakmanın nasıl bir şey olduğunu tahmin bile edemezsin. | Open Subtitles | ان كان لديكِ فكرة كيف كان شعور النظر اليكِ وانتي تلبسين هذا الشيء... | 
| Fakat zaten annen gibi giyinmiş görünüyorsun. | Open Subtitles | ولكنك تبدين كما لو أنك تلبسين مثل أمك بالفعل. | 
| Seninle sinemaya gidiyorduk Pembe bir elbise giyiyordun... | Open Subtitles | كنا ذاهبين معا لمشاهدة فيلم و كنتِ تلبسين تلك البدلة الوردية | 
| Çok kolay, yüzük takmıyorsun. | Open Subtitles | حسنا, في البداية, انك لا تلبسين اية خاتم. | 
| Muhtemelen, kötü taraf. Bu kıyafetle mi çıkıyorsun? | Open Subtitles | انا لا اعرف , باد جايز ربما استخرجين و انت تلبسين مثل هذا ؟ |