| Hemen sonra, Bu soruların küçük bir çocukken geceleri korktuğumda kendime sorduğum sorular ile ne kadar benzer olduklarını fark ettim. | TED | لاحقأ, ادركت كيف هي مشابة تلك الأسئلة لتلك التي كنت أسئلها لنفسي مثل طفلاً خائفاً في الليل |
| Evet ne var? Bu soruların amacı sizi utandırmak ya da aşağılamak değil, sadece teminat olarak gösterdiklerinizi yoklamak. | Open Subtitles | الغرض من تلك الأسئلة ليست إحراجك أو إذلالك |
| Yarın 9'a kadar Bu soruların cevaplarını istiyorum. | Open Subtitles | أريد إجابات تلك الأسئلة فى التاسعة من صباح الغد |
| Bana o soruları sorduğunuzda dondum ve Carlos'un yaptıkları yüzünden ona birşey olmasını istemedim. | Open Subtitles | وعندما سألتني تلك الأسئلة تجمدت لم أُرد أن يحدث لها مكروهاً بسبب أفعال كارلوس |
| Bu sorulara Batı Afrika'da daha iyi cevaplar bulana kadar bizim işimiz bitmeyecek. | TED | حتى نحصل على إجابات أفضل على تلك الأسئلة في فريقيا الغربية عملنا لم ينتهي بعد. |
| Yani, hepsi kibar davranıyor, ama biraz samimiyetsiz gözükmüyorlar mı, nasıl olduğun ya da gününün nasıl geçtiği hakkındaki şu sorular filan? | Open Subtitles | يتصرفون بلطف بالغ لكن ألا يبدو ذلك مزيفاً قليلاً كل تلك الأسئلة المطروحة حول كيف حالك |
| Siz kimsiniz bu arada, tüm bu soruları sorup duruyorsunuz? | Open Subtitles | من أنتم على أي حال لتسألوا كل تلك الأسئلة ؟ |
| Bu soruların yanıtlarını arayışımızın hikayesi bilimin hikayesidir. | Open Subtitles | إن قصة بحثنا عن أجوبة تلك الأسئلة هي قصة العلم |
| Bu soruların yanıtlarını arayışımızın hikayesi bilimin hikayesidir. | Open Subtitles | إن قصة بحثنا عن أجوبة تلك الأسئلة هي قصة العلم |
| Bu soruların yanıtlarını arayışımızın hikayesi bilimin hikayesidir. | Open Subtitles | إن قصة بحثنا عن أجوبة تلك الأسئلة هي قصة العلم |
| Bu soruların yanıtlarını arayışımızın hikayesi bilimin hikayesidir. | Open Subtitles | إن قصة بحثنا عن أجوبة تلك الأسئلة هي قصة العلم |
| Ve eğer Bu soruların bazılarını cevaplayabileceksek, ona söylememiz gerekmez mi sence de? | Open Subtitles | و إذا كنا نعلمُ الأجوبة لبعض تلك الأسئلة ألا تعتقد أنّه يجدر بنا إخبارها؟ |
| Bu soruların cevapları bende yok ama biliyorum ki bu ülkede silahlara artık daha farklı yaklaşmalıyız. | Open Subtitles | لستُ أعرف إجابة تلك الأسئلة لكني أعرف أنه ينبغي بنا التعامل مع الأسلحة بشكل مختلف في هذا البلد |
| Bütün Bu soruların cevabı -- kısa cevabı: "Evet." | TED | الإجابة-- الإجابة المختصرة لكل تلك الأسئلة هي، "نعم." |
| Bana o soruları sorduğunuzda kafam biraz dağınıktı. | Open Subtitles | حيال كلّ شئ ، كان هنالك غشاء على ذاكرتي منعني من تذكر الأمور، حينما قمتم بسؤالي تلك الأسئلة |
| Geleneksel olanından değilim ama, belki de sizi öldürmeye çalışanların kim olduğunu bulana kadar o soruları bir kenara bırakmalıyız. | Open Subtitles | ليس بطريقة تقليديّة، ولكن ربّما ينبغي لنا أن نُنَحّي تلك الأسئلة جانبًا حتّى نتعامل مع مَنْ حاول قتلكِ. |
| Eğer Bu sorulara cevap verebilirsem şehrime büyük bir katkıda bulunacağımı düşündüm. | TED | اعتقدت أنني إذا استطعت الإجابة عن تلك الأسئلة يمكنني أن أُساهم بشكل كبيرة في مدينتي. |
| 2015'te enerjideki sıçrama, yeni parçacıklar keşfetmek ve Bu sorulara yeni cevaplar bulmak için insanoğlunun eline geçen en iyi şansı temsil ediyordu. Çünkü Higgs bozonunu keşfettiğimizde kullandığımız enerjinin neredeyse iki katını kullanmıştık. | TED | زيادة الطاقة هذه في 2015 تمثل أفضل فرصة أننا كنوع قمنا باكتشاف جسيمة جديدة تجاوب عن تلك الأسئلة طويلة الأمد ، لأنها تحتوي على طاقة مضاعفة عن ما اعتدنا عليه عندما اكتشفنا هيغز بوزون |
| Canını sıkan şu sorular, Larry belki de diş ağrısı gibidir. | Open Subtitles | تلك الأسئلة التي تزعجك يا (لاري)، ربّما تشبه آلام الأسنان. |
| Benim bürom ya da siz, sıradan insanlar bu soruları sorup kanıt istediğimizde... yukarıdan gelen cevap hep aynı: | Open Subtitles | عندما يسأل مكتبي أو الشعب تلك الأسئلة , ويطالب بالأدلة يأتى الجواب من أعلى دائما : |