"تناقش" - Translation from Arabic to Turkish

    • konuşmak
        
    • tartışmak
        
    • konuyu
        
    • tartışma
        
    • konuşuyorsun
        
    • konu
        
    • konuşma
        
    • konuşman
        
    • tartışmaya
        
    evet ama ya çalışmaları hakkında konuşmak isterse ne söyleyeceksin? Open Subtitles و لكن ما الذي ستقوله إن أرادت أن تناقش عملها
    Belki bunu onunla konuşmak istersiniz yani eğer gelmeye karar verirseniz. Open Subtitles ربما يمكنك ان تناقش ذلك معه تعرف, ان قررت القدوم معي
    Durumumu konuşmak istemiyorum ve durumumu seninle tartışmak en son istediğim şey. Open Subtitles ولا أريدك أن تناقش وضعي, وآخر شيء أريده هو مناقشة وضعي معك
    Ya konuyu onunla tartış ya da bırak işimi yapayım, anladın mı? Open Subtitles فاما ان تناقش هذا الامر معه و الا تدعنى اقوم بعملى, هل تفهم؟
    Bana yardım etme. Benimle tartışma. Bana söyleme. Open Subtitles ,لا تساعدني, لا تناقش مشاكلي' 'لا تتصل بي
    Ana haber tarzı konuşuyorsun. Open Subtitles نعم أنت تناقش بداية مادّة وقت الآن
    Bu konu, komisyonun bir sonraki toplantisinda tartisilana kadar harekete geçmeyeceksiniz. Open Subtitles لا تقم بأي عمل حتى تناقش هذه المسألة من قبل اللجنة
    Yaşlı adam hakkında bu şekilde konuşma. Open Subtitles لا تناقش ذلك الطريق مع الرجل العجوز
    Bazı politik sorunları konuşmak istediğinizi duydum. Open Subtitles لقد سمعت أنك تود أن تناقش بعض القضايا السياسية
    Tuvalete gidene kadar bu konuyu konuşmak yok. Open Subtitles لا تناقش هذا حتى حتى نكون فى دورة المياه
    Geçmişteki bir kadını mı konuşmak istiyorsun? Cidden? Open Subtitles أتودّ أنّ تناقش أمر أمرأة كانت من ماضيي الآن ، أحقـّاً ما تريد؟
    "Eğer amacınız başka bir şey ise... seçeneği tartışmak ister misiniz?" Tamam. Open Subtitles "إذا كانت نيتك غير ذلك هل لك أن تناقش خياراتك ؟" قف
    Devam edip neo - Nazilerle tartışmak mı? Open Subtitles هل تريد أن تواصل و تناقش النازيين الجدد؟
    Tabii bunu tartışmak için geldiğini sanmıyorum. Open Subtitles أشك أنك قطعت كل هذه المسافة لكي تناقش هذا الأمر
    Öyleyse artık bunu unut. Bu konuyu bir daha açma. Open Subtitles حسناً, إنس هذا الأمر لا تناقش هذا ثانيةً
    Öyleyse artık bunu unut. Bu konuyu bir daha açma. Open Subtitles حسناً, إنس هذا الأمر لا تناقش هذا ثانيةً
    Benle bu saçma konu hakında tartışma. Open Subtitles لا تناقش معي هذا الهراء. أنا أكرهه.
    Ana haber tarzı konuşuyorsun. Open Subtitles نعم أنت تناقش بداية مادّة وقت الآن
    Bu gibi ne kadar önemli konu varsa, hepsinin bu meclisin önüne korkusuzca ve eyyam yapılmaksızın getirileceğini garanti edebilirim. Open Subtitles استطيع ان اؤكد ان جميع هذه الأمور العظيمة يمكن ان تناقش أمام البرلمان دون خوف أو محاباة
    Hannibal Lecter ile benim hakkımda konuşma. Open Subtitles لا تناقش موضوعي مع هانيبال ليكتر
    Bunu gidip otelin müdürü ile konuşman gerekiyor. Open Subtitles عليك أن تناقش هذا الأمر مع إدارة الفندق، حسناً؟
    Fakat öğlen 12 gibi, daha fazla ilerleyemeyeceğimizi anladık ve teslim olup olmamayı tartışmaya başladık. Open Subtitles لكن بحلول الساعة 12 ظهراً وجدنا أننا عاجزين على المضى قدماً واصبحت مسألة الأستسلام تناقش علناً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more