| Herneyse, buraya ait değilsin. Altıncı sınıfa aitsin. | Open Subtitles | على أيةِ حال ، انتَ لا تنتمي هنا ، أنت تنتمي الى الصف السادس |
| Sen oraya aitsin. Benim için kalamazsın. | Open Subtitles | انت تنتمي لها لا تستطيع البقاء هنا من اجلي |
| Takım senin ait olduğun yerdir, hissetmeye başladığın, haketmen gereken. | Open Subtitles | الفريق هو شيء تنتمي إليه وتشعر به، شيء عليك كسبه |
| Bundan sonra Whistler'ın Annesi ait olduğu yer olan Los Angeles'ta yaşayacak. | Open Subtitles | من الآن وصاعداً أم ويستلر تبقى هنا في لوس انجلوس حيث تنتمي |
| Güreş hem bana hem de babama aitti. | TED | كانت المصارعة تنتمي لي ولوالدي، أتفهمون؟ |
| O, Australopithecus afarensis olarak bilinen türe aittir. | TED | وهي تنتمي لنوع معروف ب أسترالوبيثكس أفارينسيس. |
| Patron, bu benim ön camımda sallanırdı, ama buraya aitmiş. | Open Subtitles | مدير، كانت هذه معلقة على الزجاج الأمامي،لكنها تنتمي هنا. |
| Sen bana aitsin. | Open Subtitles | أنتِ تنتمي لي ستتعلّمين مكانك، وتكوني مطيعة |
| Belki de o kadın haklıydı belki de öbür tarafa aitsin. | Open Subtitles | ربما تلك المرأة على حق ربما أنت تنتمي للضوء |
| Oraya aitsin. Hey koç, seninle konuşabilir miyim? | Open Subtitles | انه المكان الذي تنتمي إليه. أهلا, يامدرب , أأستطيع الحديث لكم عن شيء؟ |
| Onlara bakış şeklin, buraya aitsin gibiydi... | Open Subtitles | الطريقة التيكنتِتنظرينبها إليهم.. كما لو أنكِ تنتمي إليهم .. |
| Bunu hallettiğinde, eşyalarını al ve ait olduğun hayvanların yanına geç. | Open Subtitles | عندما تنهي ذلك أحضر أغراضك وأنتقل إلى حيثُ الحيوانات، حيثُ تنتمي |
| Ve bu olduğunda ait olduğun yerde, burada benimle olmanı istiyorum. | Open Subtitles | و عندما يحدث ذلك أريدك أن تكون حيث تنتمي هنا، معي |
| Sonunda ait olduğun yerin burası olduğunu fark ettin demek? | Open Subtitles | هل أدركتَ أخيرًا؟ بأن هذا هو المكان الذي تنتمي إليه |
| Tatlım, özel hayatımızı ait olduğu yerde yatak odamızda tutalım. | Open Subtitles | عزيزتي ، لنبقي علاقتنـا الخاصة في غرفة النومِ حيثُ تنتمي |
| Tekrar ait olduğu yerde, ne yapmak istiyorsan yapman için senin ellerinde. | Open Subtitles | رجع الي يديك التي تنتمي لها من الاساس لتفعل بها ما تريد |
| Ona doğru şeyleri verebilecek piyanist çocuğa aitti: | Open Subtitles | كانت تنتمي لعازف البيانو ، الذي كان لديه الأشياء الصحيحة ليمنحها لها |
| Bizlere göre; doğa tüm insanlığa aittir. | TED | الطبيعة، بالنسبة لنا، تنتمي لكل البشرية. |
| Oraya aitmiş gibi duruyorsun. Tek şansın bu olabilir. | Open Subtitles | يبدو أنّكَ تنتمي إلى هناك ربّما هي فرصتكَ الوحيدة |
| Yunan canavarları içinde belirli bir yeri var. Kitonik canavarlar. | Open Subtitles | انها تنتمي لفئة محددة من الارواح الاغريقية، وحوش العالم الاخر |
| Eğer bu sizi mutlu edecekse bunların sana ait olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | إذا كان هذا سيجعلك سعيداً اعتقد ان هذه الاغراض تنتمي لك |
| Bir şeyleri ait oldukları yerlerine koyuyorum. | TED | وأضع الأشياء بحرص في مكانها الذي أشعر بأنها تنتمي إليه |
| Kısmen veya bütün olarak da bağlantılı olabilirler çünkü hepsi tek bir beden ve beyine aitler. | TED | فهي متصلة بشكل جزئي، أو ربما كلّي، لأنها تنتمي لجسد واحد وعقل واحد. |
| Fakat tüm bu bölge, Katmai Ulusal Parkı nın bir parçası olarak, federal düzeyde korunan bir alandı.. | Open Subtitles | لكن هده الارض تحولت اليوم الى محمية طبيعية تنتمي للحديقة الوطنيية لكتماي |
| Toplumsal dans, topluluk ve bağlılıkla alakalıdır; eğer adımları biliyorsanız, bir gruba aitsiniz demektir. | TED | و الآن، الرقص الشعبي يتمحور حول المجتمع والتواصل إذا كنت تعرف الحركات، هذا يعني أنك تنتمي للمجموعة. |
| Guido ve Vaccari bize ait olan iki bedene... bir dizi ilginç fikir esinleyecek şekilde mastürbasyon yapıyorlar. | Open Subtitles | لأنها الاستمناء هاتين الهيئتين التي تنتمي إلينا، يلهم بعض الأفكار المثيرة للاهتمام. |