"تهت" - Translation from Arabic to Turkish

    • kayboldum
        
    • kaybettim
        
    • kaybolmuştum
        
    • kaybolursam
        
    • kaybettin
        
    • Kaybol
        
    • kaybolursan
        
    • Kayboldun
        
    • Kayıp
        
    • karıştı
        
    • kaptırdım
        
    • Kaybolduğunu
        
    Birden uyandım, çok korktum. Senin odanı ararken kayboldum. Open Subtitles إستيقظت وأنا مرعوبة لذا حاولت إيجاد غرفتك؛ لكني تهت
    Arkadaşlarımla buluşmam gerekiyordu, ama kayboldum. Open Subtitles كان من المفترض أن أقابل بعض الأصدقاء، لكني تهت.
    Biraz kayboldum yoldayken, ama işte geldim. Open Subtitles لقد تهت قليلاً أثناء الطريق لكن ها أنا هنا
    O oyunda kaybettim. Open Subtitles أنا فقط تهت في اللعبة أَعني ساحة الملعب والناس
    Yanlış odaya girmiş olmalısınız. Ben de kaybolmuştum. Bu koridorlar birbirine benziyor. Open Subtitles أنت في الغرفة الخاطئة أنا نفسي تهت كل الممرات تبدو متشابهة
    Eğer kaybolursam, beni bulmak için sadece sana sormaları yeter. Open Subtitles إذا ما تهت, كل ما عليهم هو سؤالك أين يجدونني
    Umarım ne söylediğinin farkındasındır çünkü beni kaybettin. Open Subtitles حسنا ، انا امل انك تعرف ماذا قلته للتو لأنى تهت منك
    Dürüst olacağım, kayboldum gibi ama... otoyola geri döner dönmez, kısa zamanda orada oluruz, endişelenme. Open Subtitles سأكون صادقاً معك.. لقد تهت قليلاً ولكن.. أنت تعلم
    Dürüst olacağım, kayboldum gibi ama... otoyola geri döner dönmez, kısa zamanda orada oluruz, endişelenme. Open Subtitles سأكون صادقاً معك.. لقد تهت قليلاً ولكن.. أنت تعلم
    Oh, sekiz defa falan kayboldum, iki gündür araba süren biri gibi kokuyorum, ve asansörünüzde bir çeşit psikotik çöküntü yaşadım, ama, um... Open Subtitles لقد تهت حوالي ثمان مرات رائحتي كمن قاد سيارته لمدة يومين وأعتقد أنني أصبت بالجنون في مصعدكِ
    İstasyonun yeri değişmiş. kayboldum. Terden sırılsıklam oldum. Open Subtitles منطقة المحطة تغيرت لقد تهت و تصببت عرقاً
    Ben küçük bir kızken, ...kırlarda kayboldum, piknikte uzaklaşmışım. Open Subtitles عندما كنت طفلة صغيرة تهت في الغابة تجولت بعيدا عن المتنزه
    Bir kere kayboldum diye kendilerini haklı çıkarıyorlar. Open Subtitles دفاعا عنهم، فأنا تهت في المرة الوحيدة التي سمحوا فيها
    Doğru. Edwards'ta yolumu kaybettim. İnanabiliyor musunuz? Open Subtitles تهت في الطريق الى قاعدة ادوادز هل تصدق ذلك؟
    Geçenlerde kampüste koşarken yolumu kaybettim... Open Subtitles لقد تهت عندما كنت اجري بالبهو قبل فترة
    Daha ciddi kaybolmuştum. Open Subtitles من حسن حظك اني قد تهت اسوا من ذلك من قبل
    Daha ciddi kaybolmuştum. Open Subtitles من حسن حظك اني قد تهت اسوا من ذلك من قبل
    Şimdi de aynı kıyafetleri giyiyoruz, böylece kaybolursam insanlara "Benim gibi giyinen birini arıyorum" diyebilirmiş. Open Subtitles والآن هي تجعلنا نلبس نفس الملابسِ لو إني تهت تستطيع أن تقول لأي شخص ، إنظر إلي شخص يلبس مثلي
    Banyodan dönerken yolunu mu kaybettin? Open Subtitles آه، هل تهت في طريق عودتك من الحمام؟
    Kaybol Stewie, bu gece yatacağım. Open Subtitles تهت يا ستوي، أنا سأنام براحة الليلة
    Eğer bir gün kaybolursan ve birileri senin nereden geldiğini anlamak isterse... Open Subtitles .. ماذا لو تهت وأحدهم أراد أن يعرف أين
    Birkaç kez... Kayboldun. Open Subtitles أنا أعترف ، انني تهت قليلا في البداية ، لقد كان لدي بعض ...
    Ama Kayıp veya sıkışmış, ya da bir şey olsun ne olur? Open Subtitles لكن ماذا لو تهت أو علقت، أو ما شابه؟
    - Hadi şu telefonu açalım artık. Son kısım biraz karıştı. Open Subtitles فنقم بإجراء مكالمه هاتفية - لقد تهت قليلاً
    Ben... ben biraz kaptırdım, çünkü doğuştan hikayeciyim. Open Subtitles المعذرة أيها الأب لقد تهت في اللحظة لأنني قائل قصص طبيعي
    Kaybolduğunu söyle çünkü, dostunu ekmeyeceğini biliyorum. -Bir işim çıktı. Open Subtitles أخبرني فقط أنك تهت وأنت في طريقك المطعم لأنني أعرف أنك لا تفعل ذلك بصديق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more