| Blöf yapıyor. Hepsini oyna. | Open Subtitles | يعني أنها تهذي راهن بكل ما معك |
| Hayır, Blöf yapıyorsun. | Open Subtitles | كلا, أنت تهذي. أأنا كذلك؟ |
| Muhtemelen yine halüsinasyon görmüştür. Endişelenme, kontrol edeceğim. | Open Subtitles | كانت على الأرجح تهذي لا تقلق، سأتحقق من ذلك |
| saçmalıyorsun, dostum. Ciddi misin sen? | Open Subtitles | أنت تهذي يا صاح هل أنت جادٌ الآن؟ |
| Ve sayıklıyorsun, seni hastaneye götürene kadar kendine mukayyet ol. | Open Subtitles | وأنت تهذي ، لذا تمالك نفسك إلى حين مقدورنا إيصالك للمشفى |
| Bi kurabiye ye, hayal görüyorsun. | Open Subtitles | تناول كعكة، أنت تهذي. لقد كانت 750 ألف كحدّ أقصى. |
| - Sayıklıyor. | Open Subtitles | - تهذي إنها |
| Ailesiyle ilgili bir şeyler sayıklıyordu. Sonra ona yaklaştım ve bir hayvan gibi saldırdı bana. | Open Subtitles | كانت تهذي بشأن أسرتها ثم لمّا اقتربت منها هاجمتني كحيوان. |
| Blöf yapıyorsun. | Open Subtitles | أنت تهذي |
| Blöf yapıyorsun! | Open Subtitles | أنت تهذي |
| Blöf yapıyorsun! | Open Subtitles | أنت تهذي |
| Blöf yapıyor. | Open Subtitles | إنها تهذي |
| Blöf yapıyor. | Open Subtitles | إنها تهذي |
| Blöf yapıyor. | Open Subtitles | إنها تهذي |
| halüsinasyon gören kadının evine küf aramaya gitmem gerek. | Open Subtitles | يجب أن أذهب و أبحث عن عثه في منزل إمرأة تهذي |
| - Kendinden geçmiş, halüsinasyon görüyordun. | Open Subtitles | وكنت تهذي بأشياء لم تحدث لا، أنصتي لي |
| Henry, küf bana hemen halüsinasyon etkisi yapar mı? | Open Subtitles | هنري) , أتتسبب العثة في جعلك تهذي مباشرة ؟ ) |
| Sen ne saçmalıyorsun, Wells? | Open Subtitles | عن ماذا تهذي بشأنه ويلز ؟ |
| Sen neler saçmalıyorsun Juni? | Open Subtitles | ما الذى تهذي به ، جوني ؟ |
| Ateş yüzünden sayıklıyorsun. | Open Subtitles | أنت تهذي بسبب الحُمَّى |
| sayıklıyorsun. | Open Subtitles | أنتَ شخص تهذي فقط |
| Hayal görüyorsun. | Open Subtitles | أنتً تهذي |
| - Sayıklıyor. | Open Subtitles | -إنها تهذي |
| Tekrar içmeye başlamıştı, sayıklıyordu. sayıklıyordu işte. | Open Subtitles | لقد عادت للشرب مرة أخرى انها تهذي |