| -Herkes kederini kendi içinde yaşar Tory ...belki de onu o kadar sevmedi | Open Subtitles | كلى شخص يحزن بطريقته الخاصة توري أو ربما هو لم يحبها بتلك الكثرة |
| İkinci bir yöntem olarak ise Columbia Üniversitesi'ndeki Tory Higgins Araştırma Laboratuvarında her bir soru ve cevabın manuel olarak kodlanmasını sağladım. | TED | وكطريقة ثانية، كان لدي كل سؤال وجواب مشفر يدويا من قبل مختبر أبحاث توري هيقنس في كولومبيا. |
| Evet. Adı 'Toby' idi, ama ben onu 'Tory' diye çağırırdım. Çünkü peltek konuşurdum. | Open Subtitles | نعم , وكان اسمه توبي , ولكني كنت ادعوه توري لانني كنت الدغ |
| Torrey nalbanta gitmek istiyorum, ama Joe tek başıma gitmememi söylüyor. | Open Subtitles | توري ، أريد ألذهاب إلى الحداد في البلدة لكن جو يحذر من ذهاب المرء بمفرده |
| Marian, hazırlan. Bayan Torrey'in sana ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | ماريان ، جهزي نفسك السيدة توري بحاجة إليك |
| Tori ve arkadaşları kendi elleriyle inşa ettiler, ağırlığı ise 817 kilo civarıydı. | TED | توري و أصدقاؤها بنوه بأيديهم، وكان وزنه حوالي 1800 باوند. |
| Napoli'den Torre Annunziata'ya getirdiğimiz güzel kızları bir görmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تشاهد الفتيات الجميلات اللاتي جلبناهن من "نابولي" إلى "توري أنونزياتا". |
| Tory Chapman, Wade Burke'ü öldürdü sonra da Leanne Tipton'ın hayatına girmiş olmalı. | Open Subtitles | توري تشابمان قتل وايد بورك ثم لا بد أن يكون أدخل نفسه في حياة لي آن تيبتون |
| Tory'yi de diğer çocukları da serbest bırakacaksın. | Open Subtitles | أنت ستطلق سراح توري وبقيّة هؤلاء الأطفال |
| Tory Burch* dükkanının çatısını söküp içini buraya... - ...boşaltmışlar gibi hissediyorum. | Open Subtitles | نعم، كأنّهم أخذوا سقيفة متجر (توري بورش) و أفرغوه في هذه الشقّة. |
| Tory son 24 saattir kapılarının önünde bekliyor. | Open Subtitles | توري" كانت أمام منزلهم" للأربع وعشرين ساعة الماضية |
| Tory, o gece hakkında bilmediğin şeyler var. | Open Subtitles | توري,هناك أمر بخصوص تلك الليلة لا تعرفه |
| Kızları Tory yerel bir hastanede şok tedavisi görmüş. | Open Subtitles | الإبنة" توري" أخذت لمستشفى وعولجت من الصدمة |
| Bir bakalım Dr. Appleton'ın Tory'nin tedavi gördüğü hastanede ayrıcalığı var mıymış? | Open Subtitles | تفقديالدكتور"آبيلتون" علىإمتيازالمستشفىمنعلاج "توري" |
| Tory'ye numaraları izlemesini söyleyeyim belki bir şey çıkar. | Open Subtitles | سأجعل " توري " يستطلع الأرقام ليرى أي أنشطة تخرج منها |
| Tory, yüz taraması yapmak için yeterli veri olmadığını söyledi. | Open Subtitles | توري " يقول أنه لا يوجد ما يكفي " هنا لتشغيل تمييز الوجه |
| Torrey'e gerçek bir cenaze yapılmasını düşünmüyor musun? | Open Subtitles | خوفكم يمنعكم من حضور جنازة لائقة لصديقكم توري |
| En son bunu tartıştığınızda, Torrey yaşıyordu. | Open Subtitles | عندما ناقشنا مسألة البقاء آخر مرة كان توري حيا |
| Torrey mantıklı olmak istemedi. Sen mantıklı olmak istiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | لم يشأ توري أن يكون عقلانيا ألا تريد أن تكون عقلانيا يا ستاريت ؟ |
| Meslek olarak Tori, memleketi Kentucky'nin Louisville şehrinde proje müdürü olarak çalışıyordu. Fakat esas tutkusu kâşiflikti. | TED | مهنيًا، تعمل توري كمديرة مشاريع لبلدية لويفيل في كنتاكي، مسقط رأسها، لكن شغفها هو الاستكشاف. |
| Torre, adamlarını topla. Şu işi bitirelim. | Open Subtitles | توري احضر رجالك لنقم بالأمر الآن |
| Sanırım Tore bize katılabilir. O senin kuzenin değil mi, Arne? | Open Subtitles | أعتقد أن (توري) يجب أن ينضم الينا أليس هو قريبك (ارني)؟ |
| Bize bu silahların bir gün Tauri'ye sızıp onu yokedeceklerle beraber olacağını söyledi. | Open Subtitles | أخبرنا انها مثل الاسلحة التي سنخترق بها توري يوما ما ونحطّمه. |