| Yıl 1876,yer Boston. İşte Thomas Watson ile telefonun icadı üzerinde çalışan Alexander Graham Bell. | TED | إنه في عام 1876 في بوستن, وهذا هو ألكساندر غراهام بيل الذي كان يعمل مع تومس واتسون في إختراع التلفون. |
| Thomas Watson kendisinin tesadüfi anteninin keşfettiği bu tuhaf çıtırtı,tıslama cıvıltı ve ıslıkları dinlemeye saatlerini verdi. | TED | تومس واتسون قضا ساعات في الإستماع لفحيح وقرقعة غريبة وتغريد وصفير إلتقطها بشكل مصادف الهوائي. |
| Edgar Allen Poe uyuşturucu bağımlısıydı. Dylan Thomas ölene kadar içti. | Open Subtitles | إدجار ألان بو كان مدمن مخدرات ديلان تومس كان يشرب الى ان مات |
| Ve şimdi, onlarca yıldır Dünya yüzeyindeki radyasyon hakkında veri toplayan bir dizi Toms uyduları var. | TED | ولعدة عقود من الزمان الآن هناك سلسلة من أقمار تومس الصناعية التي جمعت بيانات حول إشعاعات سطح الأرض. |
| Büyükbabam, Thomas Edison'dan bir alıntıyı ben çocukken bana söylerdi. | Open Subtitles | تعرف, جدي إعتاد أن يقتبس تومس أديسون لي .حتى الغثيان عندما كنت طفلة |
| Öyleyse Thomas Watson bizi dinlemiyordu. | TED | لذا, تومس واتسون لم يكن يستمع إلينا. |
| İyi günler. Size beyazların büyük şefi Thomas Jefferson'ın selamlarını getirdim. | Open Subtitles | طاب يومك , لقد جئت حاملا اليكم امنيات (تومس جيفرسون) بالسلام |
| Thomas Oakley adına kayıtlı. | Open Subtitles | الرخصة منتهية فى 00-7-6 مسجلة بأسم عضو مجلس النواب تومس أوكلى |
| -Ben artık bir rahip değilim, Thomas. | Open Subtitles | ---انا لست قس بعد الان ,تومس -على ماذا ? |
| Thomas Jefferson bile hint keneviri yetiştiriyordu. | Open Subtitles | تومس جفرسون نما نبته الحشيش " تومس جفرسون عالم سياسي مشهور في امريكا " |
| Ne kadardır rahipsin Thomas? | Open Subtitles | منذ متى وانت قسيس,تومس? |
| - Thomas. Thomas, lütfen | Open Subtitles | تومس,تومس,من فضلك |
| Ve buradan Thomas'a ve diğerlerine dünya tüy sıklet boks şampiyonluğu için meydan okuyorum. | Open Subtitles | وأنا أتحدى تومس اصمت يا رجل |
| Devasa anevrizmama bak ve Thomas'ın bana verdiği armağana gıpta et. | Open Subtitles | انظري إلى أم الدم الضخمة وتعجبي من الهدية التي أعطاني إياها (تومس). |
| Sizin zamanınız Sör Thomas, kalmadı. | Open Subtitles | وقتك إنتهى .. ياسيد تومس |
| Ay, şunlara bak Thomas. | Open Subtitles | أنظر إليهم تومس |
| Burada gösterilen Toms 7 uydusunun verileri Dünya yüzeyindeki yıllık ultraviyole rasyasyon ortalamasını gösteriyor. | TED | بيانات القمر الصناعي تومس 7، التي تظهر هنا، توضح المتوسط السنوي للأشعة فوق البنفسجية على سطح الأرض. |
| - Tommy - Toms sahne adın değildir umarım. | Open Subtitles | رجاءً ، لا تقل لي أن (تومي تومس) كان إسمك الفني. |
| Bayan Toms, bugün burada doğruyu söylüyor muydunuz? - Evet. | Open Subtitles | سيدة (تومس) هـل كنت تقولين الحقيقة هنـا اليوم ؟ |
| Tomas, bu zor olacak ama bunu benden duymanı istediğim için geldim. | Open Subtitles | تومس اعرف ان ذلك صعب ولكن اريد ان تعرف منى -اعرف ماذا ؟ |
| Az önce Ajan Thoms'u öldüren kişiler. | Open Subtitles | (وقتلوا للتوّ العميل (تومس |