| Fakat benim hastalığımda reseptörler sürekli yanlış mesaj yolluyor. | Open Subtitles | لكن في مثل حالتي تُرسل المستقبلات رسالة خاطئة |
| Bu birleşim bütün uçağa akım gönderiyor. | Open Subtitles | تلك الأداة تُرسل تياراً خلال الطائرة بأكملها. |
| 40 yaşındaki silahsız bir kadını öldürmeye neden iki katil gönderirsin ki? | Open Subtitles | لم تُرسل اثنين من الرماة لقتل إمرأة في الأربعين وغير مسلحة؟ |
| Mezarımı kazmak için çömezini gönderme. | Open Subtitles | لا تُرسل إليّ بعض الحمقى ليفعلون ذلك بيّ. |
| Kız yardım etmeye çalışıyormuş, bize gizlice mesaj göndermiş. | Open Subtitles | كانت تُرسل رسالة تحت ضغوط كانت تحاول المساعدة |
| Kurt öldürmek için kuzu gönderilmez. | Open Subtitles | اياك ان تُرسل النِعّاج لقتل الذئاب |
| Aslında büronuzun ikiden fazla adam göndermesini bekliyordum. | Open Subtitles | حسناً، لقد توقعتُ من وكالتكِ أن تُرسل أكثر من شخصين. |
| İki faturayıda aldığın yere geri göndermelisin. Ve yeniden başla. | Open Subtitles | يجب أن تُرسل كِلا القانونين للبداية وتبدأ من جديد. |
| Asıl adli tabip cesedin Salgın Kontrol Merkezi'ne gönderilmesini istemiş ama asistanı yanlışlıkla yakılmaya göndermiş. | Open Subtitles | الطبيب الشرعي أراد أن تُرسل الجثّة لهيئة مكافحة الأوبئة لكن مساعد الطبيب الجديد أمر بإحراق الجثّة عن طريق الخطأ |
| Zara geçmiş olsunlarını iletti, ama başka bir yerde olması lazımdı. | Open Subtitles | تُرسل تحياتها لكنها تحتاج ان تكون في مكان ما |
| Protokoller, önceden belirlenmiş ara noktalarda Filo Komutanlığına şifreli mesaj göndermeyi emrediyor. | Open Subtitles | معلومات تقدم المهمة ... المشفرة تُرسل لقيادة الأسطول على الإحداثيات المحددة مسبقا |
| Sırf bana bu terapi seansını verebilmek için takımınızı peşimden göndermedin herhâlde? | Open Subtitles | ..أنت لم تُرسل فريقك ليصيدني لـ.. ليعطيني بعد الجلسات النفسية |
| Geniş bir yelpazede parazit sinyalleri yolluyor, tehditleri algılıyor ve bozuyor. | Open Subtitles | تُرسل المصفوفة إشارات تدخلِ على تشكيلة واسعة مِنْ الطيف، تُشخص التهديدات و تجمدهم. |
| O bana bir şeyler yolluyor, ben ona bir şeyler yolluyorum. | Open Subtitles | هي تُرسل لي أشياء و أنا أُرسِل لها أشياء |
| Her ay kontrol için bir doktor yolluyor. | Open Subtitles | إنّها تُرسل للطبيب شيك كلّ شهر. |
| Efendim. Tamam HPD Novak'ın fotoğrafını gönderiyor. | Open Subtitles | {\pos(192,245)}"سيّدي، حسنٌ، شرطة "هيوستن (تُرسل صورة (نوفاك |
| Biri sana hediye aldığında sen de ona teşekkür kartı gönderirsin. | Open Subtitles | عندما يُحضر أحدهم هدية لك، تُرسل لهم رسالة شكر. |
| Ve rica ediyorum, lütfen, bir daha anneni gönderme. | Open Subtitles | إسمع يا رجل ، أرجوك لا تُرسل أمّك لتدافع عنك |
| Kurt öldürmek için kuzu gönderilmez. | Open Subtitles | اياك ان تُرسل النِعّاج لقتل الذئاب |
| Yöneticiye her yarım saatte bir fotoğraf göndermesini söyledim. | Open Subtitles | أخبرتُ المديرة أن تُرسل صورة كل نصف ساعة. -مُذهل. |
| Evet, anladım. Onu şişman ve mutlu tutacağım. Koruma için iki kişi daha göndermelisin. | Open Subtitles | أجل، سأبقيه سمينًا وسعيدًا يجب أن تُرسل إثنين آخرين للحماية |
| Her birinde herhangi bir koşulda gönderilmesini istemeyeceğim şeyler yazıyor. | Open Subtitles | وكل واحد منها يحتوي على أمر مريع لا أريده أي من هذه الظروف أن تُرسل تحت أي ظرف |
| Sana sevgilerini iletti. | Open Subtitles | إنها تُرسل مودتها. |
| Dinle, bu arada, bunları... .. lanet olası evime göndermeyi kesmelisin, adamım. | Open Subtitles | اسمع ، بالمناسبة ، عليك أن تتوقف عن أخذ تلك الأشياء التي تُرسل لمنزلي ، يا رجل... . |
| Neden daireye federalleri göndermedin ki? | Open Subtitles | لمَ لمْ تُرسل الفيدراليين إلى الشقة فحسب؟ |
| "Ayşe" yazıp, 9332'ye kısa mesaj göndermeni istiyor. | Open Subtitles | تريدكَ أن تُرسل اسم (عايشة) إلى 9332. |