| Ama kardeşim o bataklıkta Aç ve üşümüş iken neden onlara götüreyim ki? | Open Subtitles | لكن لماذا يأخذون الملابس بينما أخى فى المستنقع جائع و يشعر بالبرد ؟ |
| Her Aç insanı doyurur her zengin insanın parasını alırdım | Open Subtitles | أنا أَغذّي كُلّ شخص جائع وآخذ مال كل شخصِ غنيِ |
| Hayatımın en kötü tatili bu. Karnım Aç, yorgunum ve arzu doluyum. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أنها أسوأ عطلة فأنا متعب و جائع وأشعر بالنعاسة |
| Şey sanırım yemek için hazırlanacağım. açım. Bugün güzel bir yemek yerim. | Open Subtitles | حسنا أعتقد أننى جاهز للعشاء انا جائع بامكانى تناول عشاء جيد الليلة |
| Ev kapkaranlık ve acıktım ve yalnızım ve zekice yorumlarımı duyacak kimse yok. | Open Subtitles | لايوجد ضوء بالمنزل وأنا جائع ووحيد لم يعد هناك أحد يستمع إلى تعليقاتي |
| Ben çok karmaşık bir adamım, Tom ve Açlıktan ölüyorum. | Open Subtitles | أنا رجل معقد جدا يا توم كما أني جائع جدا |
| Yani, bir sebebi var... O Aç; fare yemeyi seviyor... | Open Subtitles | اقصد بانه سيكون عنده الدافع فهو جائع ويحب أكل الفئران |
| İnsanı mutlu eder, Aç hissettirmez ve daha iyi uyursunuz. | Open Subtitles | وهذا يجعلك سعيداً ، وغير جائع ويجعلكَ تنام بشكل أفضل |
| Dört ayaklı Aç hayvalar, kendileri gibi dört ayaklıları kollarlar. | Open Subtitles | حيوان مفترس جائع ، يقاتل فوق عظام أدرع وأرجل الناس |
| Ben poker oynuyorum. O, "Go Fish" oynuyor ve sanırım Aç. | Open Subtitles | أنا ألعب البوكر، وهذا يلعب لعبة صغيرة، وأعتقد بأن هذا جائع. |
| Sana neyin karmaşık olduğunu söyleyeyim, evlat. 3.000 Aç adam. | Open Subtitles | سأخبرك ما هو المعقد يا بُني ثلاثة آلالاف رجل جائع |
| Açlıktan ölüyor olmam lazım ama aslında hiç Aç değilim. | Open Subtitles | وأنا أتضور جوعا ولكن حقا أنا لست جائع على الإطلاق |
| Muhtemelen Açlıktan kıvranan bir hayvan gibi ne bulursa silip süpürmeye Aç. | Open Subtitles | لابد من أنها كانت متعطشة لأكل شيء من على الأرض كوحش جائع. |
| Sabahları o kadar Aç oluyorum ki hemen her şeyi yiyebilirim. | Open Subtitles | أنا دائما جائع جدا في الصباح. أنا أكل كل شيء تقريبا |
| Aç olduğuma karar verebilirim ancak bunun yemek yemek için iyi bir zaman olmadığını da bilirim. | TED | أستطيع تقرير أنني جائع ولكني أعرف أنه ليس الوقت المناسب للأكل. |
| O kadar açım ki ölü bir gergedanı bile yerim. | Open Subtitles | أنا جائع جداً، بإمكاني أن أأكل مؤخرة وحيد قرن ميت |
| Evet ben de açım. Fakat annem burada yemek pişiriyor. | Open Subtitles | بلى أنا جائع و لكن أمي إنها تطبخ العشاء هنا |
| Ben gerçekten acıktım, Evangeline. Bana gizlice biraz reçel ile tost getirebilir misin? | Open Subtitles | أنا جائع إيفانجلين , أيمكنك أن تحضري لي خبز محمص سري و مربى؟ |
| - Ben çok acıktım. Buralarda yemek yemeye gittiğiniz bir yer var mı? | Open Subtitles | أنا جائع جدا، هل هناك شيئ ليُؤكل في هذا المخبأ السري الخاص بكم؟ |
| Ben çok karmaşık bir adamım, Tom ve Açlıktan ölüyorum. | Open Subtitles | أنا رجل معقد جدا يا توم كما أني جائع جدا |
| Sana biraz mama getireceğim. Acıktın değil mi? | Open Subtitles | سأحصل علي بعض الطعام أنت جائع, اليس كذلك ؟ |
| - Ayrıca, karnım acıktı. - Onlar hala senin adamın. | Open Subtitles | ــ بالأضافة أني جائع ــ هم مازالوا رجالك |
| Hep açsın zaten. Bir kere de Açlıktan ölüver. | Open Subtitles | . دائما ً أنت جائع يجب أن تحاول بأن تكون جائعا ً |
| Çok Acıkmış Piranha balıklarımı göreceksiniz. | Open Subtitles | أنت سترى بأن سمك البيرانا بتاعي أصبح جائع جدا |
| Pekala işe başlamamıza 3 saat var Acıkan var mı? | Open Subtitles | حسنا, بقي لدينا 3 ساعات قبل الذهاب للعمل أأنت جائع |
| Belki de açtır. Allah biliyor ya ben Açlıktan ölüyorum. | Open Subtitles | رُبما هو جائع ، يعلم الرب وحده أنني أتضور جوعاً |
| Herkül, senin için fazladan hazırladım. Umarım açsındır. | Open Subtitles | هرقل، لقد صنعت المزيد لك أَتمنى بأنك جائع |
| Vucut hissetmeyi kesitiğinde, ve birçok algılayıcısını kaybettiğinde, beyinde açlık oluşuyor. | Open Subtitles | عندما يتوقف الشعور بالاحساس عندما تكون الحسّية مفقودة العقل ينمو جائع |
| Herhalde acıkmıştır çünkü hep uyanır ve... | Open Subtitles | من المحتمل أن يكون جائع لانه استيقظ وهو يئن فقط |