| O kadar emin olma. Evliyken bunu bana hiç söylemedin. | Open Subtitles | لا تكني متاكده جداً لم تقلس ذلك عندما كنت متزوجك |
| O kadar duygusaldı ki, o anlatırken ne dediğini anlamadım bile. | Open Subtitles | لقد كان عاطفياً جداً لم أستطع أن أفهم ما يتحدث عنه |
| Herkesi o kadar Çok seviyorum ki kimsenin gelip, aramıza girmesini istememiştim. | Open Subtitles | فقط .. أحب الجميع جداً لم أرد أي أحد أن يأتي ويتدخل |
| Önceden beklentilerim Çok düşüktü. Tek bir model bakarken özellikli bir beklentim yoktu. | TED | كان لدي توقعات منخفضة جداً. لم يكن لدي أي توقعات تذكر عندما كان هناك نوع واحد فقط. |
| Şanslısın ki penisin o kadar küçükmüş ki seni dava etmeye yürekleri dayanmamış. | Open Subtitles | من حسن حظك عضوك كان صغيراً جداً لم تكن لديهم الشجاعة لتوجيه اتهامات |
| Ben o kadar Çok kötülendim ki, artık umursamıyorum. | Open Subtitles | لفد تم اذدراءى كثيراُ جداً لم يعد هذا يزعجنى على الأطلاق |
| Çünkü bu mağaranın girişi şimdiye kadar kimsenin vuruşup... yenemediği, altedemediği... zalim, acımasız bir canavar tarafından korunuyor! | Open Subtitles | ففى مدخل هذا الكهف هناك مخلوق قذر و قاسى جداً لم يقاتله رجل من قبل و عاش |
| O kadar şaşmıştım ki, ne diyeceğimi bilemedim. | Open Subtitles | أنا كنت متعجب جداً لم أستطع التفكير فيما سأقولة |
| Şu lanet el kremini denedim. O kadar yağlıydı ki kapı kolunu bile tutamadım. | Open Subtitles | لقد سئمت من مرطب اليدين هذا أنا زيتي جداً,لم أستطيع أن أمسك قبضة الباب |
| Baksana, o kadar kibirliler ki, ustalık kullanmıyorlar bile. | Open Subtitles | أنظري أليهم، هم متغطرسون جداً لم يحاولوا حتى أن يخادعوا |
| O kadar kaybolmuştun ki ne tür yumurta sevdiğini bile bilmez hale geldin. | Open Subtitles | كنت ضائعة جداً لم تعرفي أبداً كيف تحبين أكل البيض |
| O kadar açım ki. Hiç kimsenin bu kadar aç olabileceği aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | أنا جائعة جداً لم أعرف أحداً يمكن أن يكون جائعاً هكذا |
| Daire, Çok sessiz. Hiç olmadığı kadar sessiz. | Open Subtitles | الشقة هادئة جداً لم يسبق أن كانت بهذا الهدوء |
| O kadar seksiydi ki.. Nefesim kesildi. | Open Subtitles | لقد كان الأمر مثيراً جداً لم استطع أن أتنفس |
| O kadar duygusaldı ki, o anlatırken ne dediğini anlamadım bile. | Open Subtitles | لقد كان عاطفياً جداً , لم أستطع أن أفهم ما يتحدث عنه |
| Çok endişelendim. Neler olduğunu anlayamadım. | Open Subtitles | صباح الخير سيّدي الرئيس كنت قلقة جداً لم أكن أعلم ما حدث |
| Ah, Çok heyecanlıyım! Daha önce hiç gemiye binmemiştim. | Open Subtitles | أظن أنني متحمسة جداً لم أركب في سفين من قبل |
| Daha Çok erkendi. Seni hemen ona yollamamalıydık. | Open Subtitles | لقد كان مبكراً جداً لم يكن ينبغى أن نرسلك إليه |
| Dün gece Çok mutluydum. Uyuyamadım. | Open Subtitles | ليلة أمس أنا كنت سعيد جداً, لم أستطع النوم |