"حاجة ماسة" - Translation from Arabic to Turkish

    • muhtaç
        
    • çok ihtiyacı
        
    • çaresiz
        
    • ihtiyacı var
        
    • azmış olmalı
        
    • çok ihtiyacım
        
    • ihtiyaçları
        
    • ihtiyaç duyuyor olmam
        
    muhtaç olunmayı çok seviyorsun özellikle karşındakinin sana ihtiyacı varsa. Open Subtitles لكن لما يكون شخص في حاجة ماسة إليها تفقد إحترامك لهم
    Özellikle bu iki hadise masraflıydı. Müvekkilim paraya muhtaç hale geldi. Open Subtitles هذان الحدثان كانا مكلفين جدا مما جعل موكلي في حاجة ماسة إلى المال
    Tam da arkadaşlarımın birbirlerine en çok ihtiyacı olduğu anda... ..kendilerini tamamen yalnız buluyorlar. Open Subtitles عندما كان اصدقائي في حاجة ماسة لبعضهم و جدوا نفسهم وحيدين بشكل مطلق
    Furio. Sadece çaresiz bir adam takma isme ihtiyaç duyar. Open Subtitles إذا من أي وقت مضى هناك رجل في حاجة ماسة إلى اللقب.
    Bu küçük hanımın acil olarak kuru elbiseye ihtiyacı var. Open Subtitles هذه السيدة المسكينة في حاجة ماسة لبعض الملابس الجافة
    Bu havada geldiğine göre bayağı azmış olmalı. Open Subtitles لا بد أنه في حاجة ماسة إلي ليخرج في جو كهذا
    Yardim edin Bay Spade. Buna çok ihtiyacım var. Open Subtitles ساعدنى, انا فى حاجة ماسة لمساعدتك
    Bunun için son derece sağlam bir kabuğa ihtiyaçları vardır. Open Subtitles لهذا السبب تجدها في حاجة ماسة للصدفة المتبقية من البزاقة.
    Esas sebebi daha büyük bir ihtiyaç duyuyor olmam. Open Subtitles الحقيقة الكاملة أنني في حاجة ماسة
    Fazlasıyla muhtaç olduğunuz halde 10 milyonunuz işe dahi giremiyor. Open Subtitles عشرة ملايين منكم لا يمكنهم حتى إيجاد وظيفة، حتى وإذا كنت في حاجة ماسة لها
    Oysaki sen sadece ilgiye muhtaç, dengesiz küçük bir kızmışsın. Open Subtitles بينماأنتِمجرد... مجرد فتاة غير مستقرة في حاجة ماسة للأهتمام
    Dünyadaki Yahudiler bir sığınağa muhtaç. Open Subtitles المجتمع اليهودي في حاجة ماسة لملاذ
    .. Cora Lansquenet'in gelecek mirasa çok ihtiyacı varmış, çünkü kocası ölümünden önce kadının varını yoğunu değersiz tablolara harcamış. Open Subtitles ..تقول ان كورا لانسنكيه فى حاجة ماسة جدا لهذا الميراث لأنه قبل وفاة زوجها, قام باستهلاك كل اموالها بشرائه للوحات عديمة القيمة
    Boşandıktan sonra senin sunduğun hizmete çok ihtiyacı oluyor. Open Subtitles مُنذ طلاقة ، و هوَ فى حاجة ماسة لخدامتك
    Şu an sana çok ihtiyacı var. Open Subtitles .ليس و هي في حاجة ماسة اليك
    Ben sadece...fazla konuşurum ve çaresiz bir şekilde haritaya ihtiyacım var. Open Subtitles أنا ... كثير الحديث ... و في حاجة ماسة لـ
    Ben sadece...fazla konuşurum ve çaresiz bir şekilde haritaya ihtiyacım var. Open Subtitles أنا ... كثير الحديث ... و في حاجة ماسة لـ
    Bu küçük hanımın acil olarak kuru elbiseye ihtiyacı var. Open Subtitles هذه السيدة المسكينة في حاجة ماسة لبعض الملابس الجافة
    ...yardımımıza ihtiyacı var. Open Subtitles وفيالوقتالحاضر, هو في حاجة ماسة الى اهتمامنا.
    Bu havada geldiğine göre bayağı azmış olmalı. Open Subtitles لا بد أنه في حاجة ماسة إلي ليخرج في جو كهذا
    Bu yüzden bu hikâyeye çok ihtiyacım vardı. Open Subtitles لهذا كنت فى حاجة ماسة إلى هذه القصة
    Bu masaja çok ihtiyacım vardı. Open Subtitles أنا في حاجة ماسة إلى هذا التدليك.
    Belki de paraya çok ihtiyaçları olduğu halde, milyon dolarlık bir mülkü satmamalarının bir sebebi vardı. Open Subtitles ربما كان هناك سبب في عدم بيع ممتلكات بقيمة مليون دولار حتى لو كنت في حاجة ماسة للمال
    Esas sebebi daha büyük bir ihtiyaç duyuyor olmam. Open Subtitles الحقيقة الكاملة أنني في حاجة ماسة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more