| Sonraki hayatında sana rastlarsam eğer beni hatırlamayacağın konusunda uyarmıştın hep. | Open Subtitles | لقد حذرتني دوماً أنه إن تقابلنا في حياتك القادمة فقد تنسيني |
| Beni uyarmıştın ve seni dinlememiştim. | Open Subtitles | و الآن, قد حذرتني من ذلك, و لكني لم أصغي |
| Prenses beni uyardı, fakat... - Lily'mi? | Open Subtitles | كانوا كل المخلوقات المتوحشه,لقد حذرتني الاميره لكن.. |
| Anam senin gibi yakışıklı Kaliforniya delikanlılarına karşı beni uyarmıştı. | Open Subtitles | امي حذرتني عن ساكني كالفورنيا الوسيمين المتمادين |
| Kötü alışkanlıklarım hakkında her zaman beni uyardın. | Open Subtitles | دوماً حذرتني بأنّ طرقي الشريرة ستنقلبُ عليّ. |
| Ayrıca Penny ile ilk tanıştığımızda seninle yalnız başıma bir arabaya binmememi söylemişti. | Open Subtitles | ايضا حينما تقابلنا لاول مرة حذرتني بيني من الركوب معك في السيارة وحدي |
| Peki sen, ünlü olmanın aklımı başımdan alacağı konusunda beni uyardığını hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تذكر عندما حذرتني من ترك موضوع الشهرة يتغلغل لرأسي ؟ |
| Aynı daha en başında beni bunun olacağı konusunda uyardığın gibi. | Open Subtitles | كما كان هناك شيء عندما حذرتني أنهذاسيحدث. |
| Elektrik kesintileri başlamadan önce merkezi klimayı kullanmayı bırakmam için uyarmıştın. | Open Subtitles | أنت حذرتني من استخدام الهواء المركزي قبل التعقيم |
| Peki. Beni kötü adamlar konusunda uyarmıştın, anımsıyor musun? | Open Subtitles | حسناً ،أتذكرين عندما حذرتني عن الرجال الأشرار؟ |
| İstenmeyen sonuçlar doğabileceği konusunda uyarmıştın ama dinlemedim. | Open Subtitles | حذرتني أنه ستكون ثمّة عواقب غير متوقعة، ولم أنصت. |
| Beni uyarmıştın, yıllar önce. | Open Subtitles | لقد حذرتني من هذا, كل السنوات الماضية |
| Senin hakkında, anlayamayacağım şeylerin olduğu konusunda, Beni uyarmıştın. | Open Subtitles | حذرتني بأن ثمة أمور تتعلق بك لن أفهمها |
| Büyükannem, ölmeden önceki gece Lorraine'in hep bencil olduğu konusunda beni uyardı. | Open Subtitles | الليلة التي سبقت موت جدتي حذرتني أن لورين دائما ستكون أنانية |
| Büyükannem, ölmeden önceki gece Lorraine'in hep bencil olduğu konusunda beni uyardı. | Open Subtitles | الليلة التي سبقت موت جدتي حذرتني أن لورين دائما ستكون أنانية |
| O yüzden Rachel Teyzem, detaylarla ilgilenmemem konusunda beni uyardı. | Open Subtitles | لذا حذرتني العمّة رايتشل بأنه لا يجب علي أن أهتم بالفردات أيضاً |
| Biliyorum, Berta beni önceden uyarmıştı. Belki de yatağına plastik çarşaf koymalıyım. | Open Subtitles | أنا أعرف ، بيرتا حذرتني من قبل أظن من الأفضل أن أضع أغطيه بلاستيك على السرير |
| Evet, senin böyle olduğun konusunda beni uyarmıştı. | Open Subtitles | حسنا نعم، لقد حذرتني من هذا انك تقومين بهذا العمل |
| Annem senin gibi erkeklere karşı uyarmıştı beni. | Open Subtitles | كنت مسجون ؟ أمي .. حذرتني من نوعية الشباب أمثالك |
| Beni uyardın... ama ben dinlemedim. | Open Subtitles | لقد حذرتني وانا.. انا لم استمع |
| Annem büyük şehirde, şeker çocuklara bunun olacağını söylemişti. | Open Subtitles | حذرتني أمي هذا ما يحصل للصبية الوسيمين بالمدينة الكبيرة |
| Beni kardeşime karşı neden uyardığını şimdi anladım. | Open Subtitles | الآن أعلم لماذا حذرتني من أخي. |
| Beni uyardığın gibi buraya hiç adımımı atmamalıydım. | Open Subtitles | لم يكن علي ان آتي اليه كما حذرتني |
| Beni uyardığı tehlikenin icabına baktım. | Open Subtitles | لقد اعتنيت بالخطر الذي حذرتني منه سابقا. |