Takı yok, dolgu yok, kollarda iğne bulunamadı. | Open Subtitles | لا ثقوب، لا حشو لا إبر جراحية بالذراع لا شئ مزروع |
Sadece bir dolgu. Altın olması gerekmiyor. | Open Subtitles | إنه مجرد حشو لم أقل أنه سيكون من الذهب |
Bugün yeni eviniz için formları doldurmayı bitireceğiz. Bu tarafa bak... | Open Subtitles | اليوم سننهي من حشو المجسمات لبيتك الجديد إنظر هنا |
Silah doldurabilir misin! | Open Subtitles | هل تستطيع حشو السلاح ؟ |
Şöyle bir yaşam hayal edin hayali bir sırt çantası doldurun istediğiniz zaman yola çıkamak için hazırsınız | Open Subtitles | فكّروا بهذه الحياة حشو حقيبة ظهر خيالية، جاهزة للبدء في العمل في أي وقت . |
Yağ emme yöntemiyle aldığımız yağ hücrelerini dolgunluk yaratması için elmacık kemiklerine enjekte ediyoruz. | Open Subtitles | بعد ذلك يتم حشو الخلايا الدهنية الناتجة من شفط الدهون في العظم الوجني لصنع مظهر الإمتلاء. |
Amacınız öldürmeden insanları korkutmaksa mermiyle doldurulmuş yanan bir kalıp C4 işinizi görür. | Open Subtitles | اذا كان هدفك هو اخافة ناس بدون قتلهم حشو الـ سي-4 برصاص سيكون جيد |
Tüm bu etrafımızda oturan yabancılar, içi dolu hayvan yüzleriyle bakıyor. | Open Subtitles | غرباء يجلسون بالجوار حشو الحيوانات النافقة في وجوههم |
Hey, bir çeki seyirciler üzerinden arattım. Bir çoğu sadece yer doldurucu. | Open Subtitles | تفحّصت الجمهور، أغلبهم كانوا مجرّد حشو |
Pantolonunun ceplerine yiyecek dolduruyordun. | Open Subtitles | كنت حشو ملابسك مع الغذاء. أنا زوجك. |
Dediğine göre, altı gün önce, silahın doldurulduğunu görmüştü. | Open Subtitles | يقول أنه رآى منذ 6 أيام حشو البندقية بالرصاصات |
Mide ülserim var, karım yeni bir araba istiyor ve Kanal tedavisi yaptırmam lazım. | Open Subtitles | لدي قرحة معوية، زوجتي تريد سيارة جديدة ويلزمني حشو أسناني |
Burada ve burada, üstteki dişte bir dolgu olduğu belli. | Open Subtitles | حسنا، هناك حشو على السطح الإنطباقي اليسار الأعلى bicuspid، هنا وهنا. |
Sol üstte bir dolgu yapacaktık. | Open Subtitles | سنقوم بعمل حشو فى الجانب الأيسر السفلى |
Dişlerimde altın dolgu olduğunu söylemiştin. Alın onları. | Open Subtitles | لقد قلت ان لدى حشو ذهبى فى اسنانى خذيهم |
Dişlerinizde gümüş dolgu var mı? | Open Subtitles | هل لديك حشو فضى فى أسنانك ؟ |
Umarım hindi doldurmayı bulan herifle cehennemde cayır cayır yanarsın! | Open Subtitles | آمل أن تحترق بالجحيم وحيداً مع الرجل الذي أخترع فكرة حشو الديك الرومي. |
Kafasını bu zırvalarla doldurmayı kesin. | Open Subtitles | توقفا عن حشو رأسه بهذه الترهات |
- Silah doldurabilir misin? | Open Subtitles | هل تستطيع حشو السلاح ؟ نعم |
-Silah şarjörü doldurabilir misin? -Evet, evet. | Open Subtitles | -هل تستطيع حشو السلاح ؟ |
"Butları tereyağına bandırın ve sonra şeyi doldurun..." | Open Subtitles | "غسل الأفخاذ بالزبدة ومِن ثم حشو الـ"... |
Yağ emme yöntemiyle aldığımız yağ hücrelerini dolgunluk yaratması için elmacık kemiklerine enjekte ediyoruz. | Open Subtitles | في مط وشد الجلد بعد ذلك يتم حشو الخلايا الدهنية الناتجة من شفط الدهون في العظم الوجني لصنع مظهر الإمتلاء |
Evinde doldurulmuş bir mirket var. | Open Subtitles | لديكِ حشو دببة في بيتك |
Tüm bu etrafımızda oturan yabancılar, içi dolu hayvan yüzleriyle bakıyor. | Open Subtitles | غرباء يجلسون بالجوار حشو الحيوانات النافقة في وجوههم |
Hey, bir çeki seyirciler üzerinden arattım. Bir çoğu sadece yer doldurucu. | Open Subtitles | تفحّصت الجمهور، أغلبهم كانوا مجرّد حشو |
Doğru, Rusholme'daki Gunga Din'de mideni köriyle dolduruyordun. | Open Subtitles | هذا هو الحق ، لقد كنت حشو أسفل الكاري في الدين Gunga في Rusholme. |
Dediğine göre, altı gün önce, silahın doldurulduğunu görmüştü. | Open Subtitles | يقول أنه رآى منذ 6 أيام حشو البندقية بالرصاصات |
- Kanal tedavisi. | Open Subtitles | حشو فى الاسنان على ما اعتقد هذه اشعه اكس |