| ama bilirsin, güçlü olmanın anahtarı bu kadar sert değildir. | Open Subtitles | قاسية حقاً لكن تعرفين, المفتاح لكي تكوني قاسية ليس صعباً |
| Bu dandik kancadan nefret ediyorum. ama etrafta böyle dolaşamayacağım kesin. | Open Subtitles | أكره هذا الخطاف الغبي حقاً لكن بالتأكيد لا يمكنني التجول هكذا |
| Biliyorum ve Gerçekten üzgünüm, ama Noxonlar bana burada saldırdılar. | Open Subtitles | انا أعلم وأنا آسفة حقاً لكن النكسون هجم علينا هنا |
| Çok istiyordum, Gerçekten. ama Koç Beiste'in sana yaptığından sonra-- | Open Subtitles | لقد أردت , حقاً , لكن بعدما عملته لك المدربه |
| Bunu yapmak istediğimi anlıyor gibilerdi ama zaman geçtikçe fikrimi değiştirmeye çalıştılar. | Open Subtitles | كأنما كانا منصتين إلي بأنني أريد عمل ذلك حقاً لكن بمرور الزمن |
| Tamam. Çok teşekkür ederim. Çok kibarsın ama benim işim bu. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً لك، هذا لطف منك حقاً لكن هذه هي وظيفتي |
| O da gelmek istedi ama bu aralar annesiyle vakit geçirmek istiyor. | Open Subtitles | لقد كانت تريد المجيء حقاً لكن توجب عليها قضاء اليوم مع والدتها |
| - Anlıyorum, Çok da minnettarım ama peşine düşebileceğim bir iz olmalı. | Open Subtitles | أتفهم ذلك وأقدره حقاً لكن لابُد من وجود دليل ما يُمكنني تعقبه |
| Gerçekten istediğin hiçbir şey olmadığını düşünürdüm... ama mesele bu değil, öyle değil mi? | Open Subtitles | أعتقدت دائماً بأنه ليس هناك شيء تريده حقاً لكن الأمر ليس كذلك |
| Mary Lazarus, Sen harikasın ama yardım almalıyız. | Open Subtitles | ماري لازاروس, أنت رائعة حقاً لكن بإمكاننا حقاً استخدام بعض المساعدة. |
| Bana göre pahalı ama bu, rüyalarımda gördüğüm araba. | Open Subtitles | أقصد , لايمكنني حتى تكلف نفقتها حقاً لكن كما أن هذة السيارة التي أراها بأحلامي |
| Bunun için Gerçekten üzgünüm. ama hala yaptığımın doğru olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | . و لهذا آسف حقاً . لكن مازلت أعتقد أن الذي فعلته هو الصحيح |
| Tam olarak anlamadım ama görünen o ki bizim de saldırmamız gerek. | Open Subtitles | لا أفهم ما يجري حقاً لكن يبدو أننا سنضطر للهجوم |
| Bu Gerçekten Çok ilginç. Peki ya kötü mevsimler? | Open Subtitles | هذا شيق حقاً, لكن ماذا عن المواسم السيئة ؟ |
| Bu kulağa Gerçekten, ilginç geliyor. Kesinlikle Çok sıkıcı. | Open Subtitles | كل هذا يبدو مُثير للأهتمام حقاً لكن فى الحقيقة إنه مُملّ بشكل خيالى |
| Galiba kirli biri değil, Gerçekten Afrika kökenli biri. | Open Subtitles | إنه أسود أفترض أنه ليس قذراً حقاً لكن من أصل أفريقي |