| Onu yalnız bırak, seni zorba! Kaç, Draco, uç! Ben onu oyalarım! | Open Subtitles | إتركه لحاله أيها المخيف إهرب يا دريكو, حلق بعيدا |
| Yumruğumu gevşetip, pençemi açtığımda ise düşmanımın boğazını paramparça ederim! | Open Subtitles | وعندما افتح قبضتى تخرج المخالب وسيكون حلق اعدائى فى مخالبى |
| Evet, ve o filo Japonya'nın boğazına doğrultulmuş bir bıçaktır. | Open Subtitles | نعم، وذلك الأسطول سكين يستوى . فى حلق اليابان |
| Beni kelepçelemesi, dövmesi veya kafamı tıraş etmesi önemli değildi. | Open Subtitles | لم يكن الأمر يتعلق بالأصفاد أو الضرب أو حلق رأسي. |
| Ted Macy'in boğazında ve ciğerlerinde birikmiş çamur ve su. | Open Subtitles | تربة و ماء تم جمعها من حلق و رئتي تيد ميسي |
| Eğer bacaklarını traş etseydi ona derdim ki kes onları! | Open Subtitles | لو انه فقط حلق ساقيه ,كما اقول له دائما احلقها |
| Yerde kemik ve diş parçaları ile bir elmas küpe, toka, bir el çantası anahtarlar, ve bir paket et bulundu. | Open Subtitles | على الارض كان يوجد أجزاء من العظم والاسنان حلق من الماس دبوس شعر, حقيبة يد مجموعة مفاتيح قطعة من اللحم |
| Hastaneye yatırılmadan birkaç hafta önce hastanın boğaz ağrısı vardı. | Open Subtitles | المريض كان عنده حلق ملتهب قبل عدة اسابيع من استقباله |
| Onu yalnız bırak, seni zorba! Kaç, Draco, uç! Ben onu oyalarım! | Open Subtitles | إتركه لحاله أيها المخيف إهرب يا دريكو, حلق بعيدا |
| "uç halı" dendiğinde uçan bu halı ile... zamanı gelince cennete gidebilirim. | Open Subtitles | "حلق أيها البساط" أنا سأذهب به إلى الجنة |
| Köyün üzerinden uç. Herkes gösteri için dışarı çıksın. | Open Subtitles | حلق فوق القرية أخرجهم جميعا ليروا العرض |
| Bak, bu acemice kesik müstakbel kocan tarafından annenin boğazını keserken yapıldı. | Open Subtitles | اترين? هذا هو الجرح المتردد الذي قام به زوجك المستقبلي بينما قام بشق حلق امك |
| "Biri topluma bir iyilik yapsın ve o ihtiyarın boğazını kessin Louis Tobin cezasını çekmeli canı yansın istiyorum." | Open Subtitles | أحدٌ ما عليه أن يقدم خدمة للمجتمع ويشقّ حلق الرجل لويس توبن عليه أن يعاني أريد للرجل ان ينزف" |
| Eski kız arkadaşımın dili o adamın boğazına girdi diye endişelenmeli miyim? | Open Subtitles | هل يجب على ان احزن لأن صديقتى السابقة وضعت لسانها فى حلق ذلك الرجل |
| Birinin boğazına bir şey sokarsanız, orada sıkışır. Spazm geçirir. Ona da bu oldu. | Open Subtitles | عندما تضع شئ في حلق أحدهم، يتقيأ يتشنج، و قد حدث |
| Himalayalardaki Tibet'teydi bu. Kafasını tıraş etti, pirinç dilenmesi için ahşap bir kase verildi ona ve mutluydu. | Open Subtitles | لقد حلق رأسه ،و أعطى وعاءاً خشبياً و كان سعيداً |
| Fena değildi ama sonra kol altlarını tıraş etmeyi kesti. | Open Subtitles | لم يكن الأمر سيئاً حتى توقفت ...عن حلق أبطها و |
| Yumurtalarımın birinin boğazında kat ettiği en uzun mesafe bu oldu. | Open Subtitles | هذه أعمق مرة تصل فيها أحدى بيضاتي داخل حلق أحدهم |
| Ben hala 5 $ iddiayı kazanmak için kıçını traş eden aynı adamım. | Open Subtitles | انه انا نفس الشخص الذي حلق مؤخرته ليفوز برهان 5 دولار |
| Halka küpe takmam yasak. Evet. | Open Subtitles | لعرفتى أننى لماذا لم أسمح بلبس حلق الطوق , صحيح؟ |
| Hemşirelerin oğlumdan boğaz kültürü alışını gördüm. | Open Subtitles | شاهدت ممرضات يستخرجن عينات من حلق إبني لزرعها، وكيف يتم ذلك؟ |
| Kurbanın boğazı ezilmişti. | Open Subtitles | حلق الضحية كان محطما لحد الآن، لم تجد الشرطة أي سبب للقتل |
| Şu kurbağaların boğazından aşağı kızgın özgürlük yağı boşaltmak istiyorum. | Open Subtitles | أتمنى لو أضع أصابع البطاطس بداخل حلق ذلك الضفدع |
| Beni aya uçur yıldızların arasında oynayayım | Open Subtitles | حلق بي إلى القمر ودعني ألعب بين النجوم |
| Komutan bu sabah uçtu ve bir sorun olmadığını söyledi. | Open Subtitles | القائد حلق بها هذا الصباح وقال أن لا يوجد مشكلة |
| İkinizin de kafasını parçalayıp sizi şeytanın gırtlağına atacağım. | Open Subtitles | سأهشم جمجمتيكما و سأرميكما الى حلق الشيطان |
| Buna rğmen sakalını kesti ve kılık değiştirdi, benim gözlerim yalan söylemez. | Open Subtitles | بالرغم من أنه حلق لحيته وتنكر عيناي لا تكذب بأنه هو |
| Speck'in boğazındaki yaralar, arkadan boğulduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | تبيّن الجروح على حلق البقعة هو كان مخنوقًا من إلى الخلف. |