Almanlar, Rusların bu işin dışında kalabileceğini düşündüler. | Open Subtitles | اعتقد الألمان أن الروس قد يفضلون البقاء خارج الأمر |
- O'nu bu işin dışında tutmak için herşeyi yaparım. | Open Subtitles | - بالطبع لا- فعلت كل ما يمكنني لأبقيه خارج الأمر |
Siz ikiniz istediğiniz gibi hayal dünyasında yaşayabilirsiniz ama beni bunun dışında tutun. | Open Subtitles | بوسعكما العيش في هذا العالم الخيالي كما تشئن ولكن دعني في خارج الأمر |
Lütfen, babamı bunun dışında tutun, tamam mı? | Open Subtitles | من فضلك,فقط إبقوا والدي خارج الأمر,إتفقنا؟ |
Bu artık bizim sorunumuz. Departmanı bundan uzak tutamazdım. | Open Subtitles | لقد أصبحت هذه قضية للشرطة لا يمكنهم إبقاء القسم خارج الأمر |
Ayrıca bir daha arkadaşlarına meydan okumaya kalkarsan dolabımı bu işten uzak tut. | Open Subtitles | والمرة القادمة التي تريدين تحدي أصدقائك لفعل أشياء غبية أبقي خزانتي خارج الأمر |
Eğer bu bazı iş menfaatlerini kollamaya dönüştüyse, ben yokum. | Open Subtitles | و لكن إن كان الأمر يعني تورطك بفرص عمل مهينة . فأنا خارج الأمر |
- Onu bu işe karıştırma. Sen ve ben. | Open Subtitles | -أتركها خارج الأمر ، هذا الأمر بيني وبينك |
Sen bu işe karışma! Sakın karışma! | Open Subtitles | ،فقط أبقي خارج الأمر أبقي خارج الأمر |
Eh, onu şimdilik meselenin dışında tutabiliriz ancak aşağıya gelip bir açıklama | Open Subtitles | لا أرغب بتوريطه حسنًا، يُمكننا أن نتركه خارج الأمر للآن |
Sen bana James'in Ghost olduğunu gösteren bulabildiğin her şeyi getirirsen ben de seni ve Tommy'i bu işin dışında tutmak için elimden gelen her şeyi yaparım. | Open Subtitles | ستمدينى بكل شئ تستطيعيه , لإثبات أن جيمس هو الشبح ومن ثم سأفعل كل ما يتطلب الأمر .لإبقائك أنتٍ وتومى خارج الأمر |
Bana yardım et ve ben de bilmediği isimleri işin dışında tutayım. | Open Subtitles | ساعديني، وسأخفي كل هذه الأسماء التي لا يعرفها خارج الأمر |
Sadece futboldan bahsedeceğiz. Finansı bu işin dışında tutarız. We'll leave finance out of it. | Open Subtitles | سوف نتحدث عن أمور الكرة فقط ، سنترك الأمور المالية خارج الأمر |
Bunun, tamamen işin dışında olmanla ilgisi var. | Open Subtitles | الأمر يتعلق بالصمود في خارج الأمر... بمفردك. |
Ama bunu yasal yoldan yapacağım ve sen de bunun dışında kalacaksın. | Open Subtitles | لكن يجب ان اقوم به قانونياً و انت يجب أن تبقى خارج الأمر |
Yani "iyi bir kız ol ve bunun dışında kal" demek istiyorsun, ama bizim ne olduğunu anlamamız lazım. | Open Subtitles | ما يعنيه هو: "كوني فتاة جيدة، وابق خارج الأمر" ولكننا بحاجة لمعرفة ما حدث |
Epey sansasyonel olabilir ama seni bundan uzak tutacağım. | Open Subtitles | سيكون مثيراً للفضائح غالباً, لكنني سأبقيك خارج الأمر |
Bu yüzden kendimizi bundan uzak tutmalıyız. | Open Subtitles | لهذا علينا إبقاء وجوهنا خارج الأمر |
Bak eğer bunu yaparsam, Scott'ı bundan uzak tutacağına söz vermelisin. | Open Subtitles | إنظر لو فعلت هذا يجب أن تعدني أن تترك "سكوت" خارج الأمر |
Sana suçlamada bulunmayacağım, polisi bu işten uzak tutabiliriz. | Open Subtitles | لن أُقدّم تُهم، و بإمكاننا أن ندعَ الشُرطة خارج الأمر. |
Bu aslında seni hiç ilgilendirmez ve senin ne düşündüğün hiç umurumda değil, o yüzden bu lanet işten uzak dur, tamam mı? | Open Subtitles | الأمر في الحقيقة ليس من شأنك وأنا لا أهتم بما تعتقد لذا يجدر بك البقاء خارج الأمر, مفهوم؟ |
Aksi halde, beni istemezse yokum. | Open Subtitles | إذا لم تكن وإذا لم يرغب بوجودي فأنا خارج الأمر |