| Hayır, hayır işe geri dönmek yok. Daha yeni hastaneden çıktın. | Open Subtitles | مهلاً، مهلاً، كلا، لا عودة إلى العمل خرجتِ للتو من المستشفى |
| Daha büyük erkeklerle çıktın. Alışveriş mağazasının en iyi lokantasında çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ لابد أنكِ خرجتِ معَ شبابٍ أكبر, إنكِ تعملينَ بأفضل مطعمٍ بالمُجمع. |
| Neden #1 : daha yeni bir ilişkiden çıktın ve kendini bundan arındırman gerekiyor. | Open Subtitles | السبب الأول، أنكِ خرجتِ للتوّ من علاقة وأنتِ تحتاجين إلى نسيان الماضي |
| Neden onunla çıktığını bana bir kez daha hatırlatsana. | Open Subtitles | ذكريني من جديد لماذا سبق لكِ و أن خرجتِ معه |
| O kapıdan çıkarsan gerçeği asla öğrenemeyebilirsin. | Open Subtitles | ، لأنك لو خرجتِ الآن قد لا تعرفين الحقيقة أبداً |
| Madem hırsız sandın niye dışarı çıktın ? | Open Subtitles | لو اعتقدتِ أننا سارقون , لماذا خرجتِ من المنزل ؟ |
| Uzay gemisi indi ve sen ortaya çıktın. | Open Subtitles | وبالتالي فإن سفينة الفضاء هبطت , وأنت خرجتِ. |
| - Tatlım sanırım konunun biraz dışına çıktın. | Open Subtitles | عزيزتي أعتقد بأنكِ قد خرجتِ عن مسار الموضوع. |
| Ama iyi tarafından bakarsak ameliyattan beklediğimizden daha kısa sürede çıktın. | Open Subtitles | لكن على الجانب المشرق، لقد خرجتِ من الجراحة في موعد أبكر من المتوقع. |
| Ormanda turlamaya mı çıktın? | Open Subtitles | ـ ماذا قلت؟ ـ هل خرجتِ لكي تتنزهين في الغابة؟ |
| Çünkü annem işte ve sen hapisten yeni çıktın. | Open Subtitles | لأن أمي بالعمل وأنتِ خرجتِ لتوّك من السجن |
| Tamam, onunla ne zman çıktın, şey gibi miydi... bir çeşit, şey gibi... bilirsin... | Open Subtitles | قولي الحقيقة. عندما خرجتِ أنت معها هل كانت فقط... |
| Dün gece dışarı mı çıktın? | Open Subtitles | هل خرجتِ في وقت متأخر ليلة البارحة ؟ |
| - Rehabilitasyondan daha yeni çıktın! | Open Subtitles | لقد خرجتِ للتو من مركز التأهيل |
| Dışarıya çiçekleri görmeye mi çıktın şeftali yemeye mi? | Open Subtitles | هل خرجتِ لتأكلى الخوخ ام لترى الازهار ؟ |
| Ormanda turlamaya mı çıktın? | Open Subtitles | هل خرجتِ لكي تتنزهين في الغابة؟ صحيح؟ |
| En azından oradan sağlam çıktın. | Open Subtitles | حسناً , علي الأقل لقد خرجتِ سليمة |
| Kötü bir ilişkiden daha yeni çıktın. | Open Subtitles | نعم , لقد خرجتِ للتو من علاقة سيئة |
| Bagajımı açtığımda neden kutudan fırlayan palyaço kafası gibi çıktığını öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان اتحدث عن لماذا عندما فتحت الصندوق خرجتِ من الصندوق مثل المهرج |
| Daireden fırtına gibi çıktığını göz önüne alırsak. | Open Subtitles | بالنظر إلى مدى السرعه التي خرجتِ بها من مبناه |
| Çok televizyon seyrediyorsun. Dışarı çıkarsan sana dondurma alırım. | Open Subtitles | أنتِ تشاهدين التلفاز كثيراً إن خرجتِ الآن سأشتري لكِ حلوى |
| - Sanki yeni ameliyattan çıkmışsın gibi gözüküyor. | Open Subtitles | يجعلُكِ وكأنكِ خرجتِ من عملية جراحية لتوِّك |