| Sanal bir dünyaya sanal bir dil ile girdiniz. | TED | لأنكم هنا دخلتم عالما افتراضيا بلغة افتراضية |
| Yasak alana girdiniz. Ateş açacağız. Bu son uyarı. | Open Subtitles | دخلتم منطقة محظرة سنطلق النار هذا آخر إنذار لكم |
| Buraya nasıl girdiniz? Ziyaret saatleri sona erdi. | Open Subtitles | كيف دخلتم الى هنا بينما إنتهت ساعات الزيارة؟ |
| Salona, tek bir tüketici olarak girmiş olabilirsiniz, ama tiyatro, görevini yerine getirirse, kendinizi bir bütünün, toplumun bir parçası olarak hissetmiş ayrılırsınız. | TED | ربما دخلتم ذلك المسرح كمستهلك فردى، لكن إذا كان المسرح يقوم بعمله، فقد خرجتم بالشعور كجزء من كل، كجزء من مجتمع. |
| Neden Geldiğiniz gibi gitmiyorsunuz? | Open Subtitles | لـ .. لماذا لا تخرجون من نفس الطريق الذي دخلتم منه؟ |
| Hastanın kalbi iyi görünüyor. İyi olsaydı sırf sen odaya girdin diye hızlı atmaya başlamazdı. | Open Subtitles | إذا كان سليماً فلن يصيبه الرجفان فقط لأنّكم دخلتم غرفته |
| O adam iyi eğitimli bir savaş askeri. Binaya girerseniz insanlar ölecek! | Open Subtitles | ذلك الرجل جندي حرب مدرب تدريبا عاليا لو دخلتم المبنى فسيموت أناس |
| Sizler, ABD topraklarına yasadışı biçimde girdiniz. | Open Subtitles | لقد دخلتم بشكل غير قانوني إلى الأراضي الأمريكية. |
| Güvenliğimde bir açık var demek istemiyorum, ama... - Siz içeri nasıl girdiniz? | Open Subtitles | لا أريد القول بأن هناك ثغرة في الأمن ولكن كيف دخلتم إلى هنا ؟ |
| ABD kara sularına girdiniz. | Open Subtitles | لقد دخلتم المياة الإقليمية للولايات المتحدة. |
| Nasıl girdiniz? | Open Subtitles | كيف دخلتم لهنا؟ ؟ من أنتم ، لصوص؟ |
| Hepiniz buraya nasıl girdiniz bilmiyorum ama size şunu söyleyeceğim: | Open Subtitles | الاّن, أنا لا أعرف كيف دخلتم إلى هنا |
| Hepiniz buraya nasıl girdiniz bilmiyorum ama size şunu söyleyeceğim: | Open Subtitles | الاّن, أنا لا أعرف كيف دخلتم إلى هنا |
| -Siz buraya nasıl girdiniz? | Open Subtitles | كيف دخلتم هنا؟ الباب الأمامي كان مفتوح |
| Dünyanın gördüğü en tehlikeli döneme girmiş olabiliriz. | Open Subtitles | لقد دخلتم إلى ما قد يثبت بشدة أنها أكثر البيئات الأمنية خطورة عرفها العالم |
| Mesele şu an, ben sizinle konuşurken, sizin benim tarafımdan hazırlanmış transa girmiş olmanız mümkündür. | Open Subtitles | الأن ، بينما أتحدثُ إليكم من الممكن أن تكونوا قد دخلتم مُسبقاً إلى غفوتي بواسطتي |
| Yiyecek bir şeyler falan? Geldiğiniz yoldan gidebilirsiniz, çocuklar! Teşekkür ederim! | Open Subtitles | اذهبوا من نفس الطريق الذي دخلتم منه شكراً لكم |
| Buraya nasıl girdin? | Open Subtitles | كيف دخلتم غلى هنا؟ |
| Eğer bir lise robot kulübüne veya bir üniversite mühendislik sınıfına girerseniz bu istatistik size çok tanıdık gelebilir. | TED | قد تبدو هذه الإحصائية مألوفة لو دخلتم نادي الروبوتات في المرحلة الثانوية أو فصل هندسي أكاديمي. |
| Bilirsin, ilk içeri girdiğinde... askeriyeyle alakan olduğunu anladım. | Open Subtitles | أنتَ تعرف، عندما دخلتم عرفت بأنكم رجال خدمة |
| Yani kaçak olarak mı geldiniz? | Open Subtitles | إذا أنتم دخلتم إلى البلد بشكل غير قانوني ؟ |
| Neden yanan eve girdiğinizi söyleyebilir misiniz? Majestic Şehitleri | Open Subtitles | هل يمكنكِ أخبرنا لماذا دخلتم إلى البيت المحترق ؟ |
| Bu tüpte ise odaya girdiğinizde sizi öldürecek zehirli bir gaz var. | Open Subtitles | ، وفي القارورة الثانية يوجد غاز سام سوف يقتلكم إذا دخلتم تلك الغرفة |
| Siz buraya nasıl girebildiniz? | Open Subtitles | كيف دخلتم يا شباب إلى هنا ؟ |