| Tarihsel bir şekilde,kesin olarak ilk programcıdır diyemeyiz aslında, o daha şaşırtıcı bir şey yaptı. | TED | وتاريخيا، ليس دقيقا بالكامل أنها أول من برمج، وفي الواقع، لقد قامت بشيء أكثر إذهالا. |
| Aletlerin analizi, balistik ya da parmak izi kadar kesin değildir. | Open Subtitles | تحليل علامات الأدوات ليس دقيقا بقدر بصمات الأصابع أو المقذوفات |
| Otopsiyi yapınca daha kesin bir şey söylerim. | Open Subtitles | استطيع ان اكون دقيقا اكثر عندما اضعه على طاولة التشريح |
| Bu tür katiller... birşey planladıklarında... zamanları olduğunda ve hakimiyet onlarda olduğunda titiz davranırlar. | Open Subtitles | هذه الانواع من الناس عندما يخطط لشيء ما ان كان يملك الوقت ان كان متحكما يكون دقيقا للغاية |
| Eğer bir kontratsa umarım titiz davranır. | Open Subtitles | إن كان عقدا ، أرجو أن يكون دقيقا. |
| Sonuçta bunda, bir plan yazma veya bir şeyi haritalamanın çok pahalı hâle gelmesi söz konusu ve bu çok doğru veya faydalı değil. | TED | بالنسبة لهذه، تقوم فكرة على أن تكلفة كتابة خطة أو رسم خرائط أصبح شيئا مكلفا جدا و ليس دقيقا أو مفيدا |
| Çok hızlı geldik. Senin ne kadar dakik olduğunu hiç unutmadım. | Open Subtitles | لقد اسرعنا طوال الطريق، فقد تذكرت كيف تحب ان تكون دقيقا |
| Dürüst olmak gerekirse, bu şartlarda sanırım daha kesin konuşman gerekiyor. | Open Subtitles | عليّ أن أكون صادقا، نظرا للظروف أظنّ أنّه عليك أن تكون دقيقا أكثر. |
| kesin konuşursak, Joseph Purl'ün vücut parçaları Güney Dakota'da Rapid City'nin hemen dışındaki ormanda bulundu. | Open Subtitles | لأكون دقيقا,الأجزاء المقطعة لـ جوزيف بيرل عُثر عليها في الغابة خارج رابيد سيتي.لولاية داكوتا الجنوبية |
| Aslında, bu oldukça kesin değil. | TED | و في الحقيقة فإن ذلك ليس دقيقا. |
| Pekâla öyle olsun, biri kesin olmalı. | Open Subtitles | " لا يهم"? بالطبع لا يهم واحد يجب ان يكون دقيقا |
| kesin olmak gerekirse, miyokard enfarktüsü. | Open Subtitles | احتشاء عضلة القلب، لكي أكون دقيقا. |
| Yani bilim her zaman kesin değildir. | Open Subtitles | أن هذا العِلم ليس دائما دقيقا. |
| Yapma. Sadece işini titiz yapıyor. | Open Subtitles | بربك ,يحاول ان يكون دقيقا فحسب |
| titiz zamanlama istiyordu, ama işe yaradı. | Open Subtitles | - - أنها تتطلب وقتا دقيقا ولكنها تعمل |
| Sadece titiz davranıyorum. | Open Subtitles | انا اريد فقط ان اكون دقيقا |
| Sadece titiz davranıyorum. | Open Subtitles | انا اريد فقط ان اكون دقيقا |
| Aslında çoğu empatiyi gayet iyi hisseder, bu da bana profilin kalanının doğru olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | فى الواقع، معظمهم يشعرون بالتعاطف مما يجعلنى اظن ان باقى تحليلنا لا يزال دقيقا |
| Louis Litt hakkında söyledikleri gerçekten doğru. | Open Subtitles | كل ما قلته حول لويس ليت كان حقيقيا ً و دقيقا ً و إذا كنت تعتقد بأني سوف أتنازل عن القضية بسببه أنا |
| Bu, söyleyebileceğimiz kadarıyla evrende gördüğümüz her şeyin tam olarak doğru tanımlamasıdır. | Open Subtitles | انها، بقدر ما يمكننا ان نقول، وصفا دقيقا تماماً لكل شيئ ننظر اليه في الكون. |
| Renkler arasında hataya düşüyorsun, ve hiçte dakik değiller. | Open Subtitles | إنك تتخبط بألوانك، ولست دقيقا اطلاقا |
| O kadar dakik misiniz? | Open Subtitles | كيف تكون دقيقا جداّ هكذا؟ |