Bu durumda, iki şempanzeyi yan yana koyduk, Birine bir kova dolusu marka verdik, her markanın farklı bir anlamı var. | TED | في هذه الحالة، نضع شمبانزيين جنبا إلى جنب. وأحدهما يحصل على دلو من المقتنيات، والمقتنيات لديها معان مختلفة. |
Kendisini ateşe verme niyetiyle elindeki bir kova benzinle fabrika kapılarına yürüdü. | TED | ذهب إلى بوابات ذلك المصنع مع دلو من البنزين فى يديه، معتزمًا أن يحرق نفسه. |
Arka kapının üstüne asılı bir kova akü asidi ve kapı kilidinde .30-aught-6 | Open Subtitles | و لديّ دلو من حمض الكبريتيك معلّق على الباب الخلفي و بندقية عيار 30 مل مثبتة في المقبض الأمامي |
bir kova dolusu köpüklü birayı 4 kuruşa alabildiğimi hatırlıyorum. | Open Subtitles | حسنا، أتذكر عندما يمكن أن تحصل دلو من رغوة الصابون لمدة 4 بت، |
Dünyanın pek çok yerinde kadınlar bu işi ağrıkesici olmadan, bir kova sıcak suyla yapıyorlar. | Open Subtitles | النساء في جميع أنحاء العالم يقومون بذلك في المنزل باستخدام مقص و دلو من الماء الساخن |
Sanki bir geyik bir kova Çin yemeğiyle sevişmiş gibi kokuyor, küflü. | Open Subtitles | تبدو رائحتها كأن أيلا مارس الجنس مع دلو من الطعام الصيني.. رائحة عفنه |
Bize koca bir tank dolusu su, içinden geçmelik bir çember ve tadı hoşuna giden tek lokmalık şekerleme dolu bir kova lazım. | Open Subtitles | سنحتاج لحوض كبير من الماء حلقة ملوّنة لنقفز من خلالها و دلو من أي حلوى للعضّ تجدُها لذيذة |
bir kova soğuk su köpeklerde işe yarıyor. | Open Subtitles | دلو من الماء البارد. يفي بالغرض على الكلاب |
Karım bana garajda üstümü çıkarttırıyor sonra yanıma bir kova sıcak su ve sabun bırakıyor. | Open Subtitles | زوجتي تجعلني أنزعُ ثيابي في المرآب، بعدئذٍ تتركُ ليَّ دلو من الماء الساخن وبعض الصابون |
Birazdan başımdan aşağı bir kova dolusu domuz kanı mı dökeceksin? | Open Subtitles | أتنوي اسكب دلو من دمِّ الخنزيرِ على رأسي؟ |
- Başından aşağı bir kova su dök de aklı başına gelsin şunun. | Open Subtitles | أعيديه إلى رشده. صبّي دلو من الماء البارد عليه. |
Yanına bir şişe Pouilly-Jouvet '26 bir kova buz ve iki bardak al da yemekli vagondaki uyduruk şeyleri içmek zorunda kalmayalım. | Open Subtitles | في دلو من الثلج وكأسان، كي لا نشرب بول القطط الذي يُقدمونه في القطارات. |
Bazen bir kova su satabilmek için yangın çıkarırsın. | Open Subtitles | في بعض الأحيان، لبيع دلو من الماء، يمكنك بدء اطلاق النار. |
Aman tanrım, yüzüme sanki bir kova bok fırlattın. | Open Subtitles | أوه، يا إلهي، أنت فقط ألقى دلو من القرف في وجهي فقط الآن. |