| - Diplomasi egzersizi yapmıyoruz. Bir adam katledildi. | Open Subtitles | ذلك ليس تمرين دبلوماسي , يوجد رجل تم ذبحه |
| Oğlunuz Kızıl Düğün'de katledildi Lord Manderly ama çağrıyı reddettiniz. | Open Subtitles | لورد ماندرلي، ابنك تمّ ذبحه في حادثة الزفاف الأحمر ولكنّك رفضت المساعدة |
| Kore Savaşı'nda katledildi. | Open Subtitles | تم ذبحه في الحرب الكورية. |
| Konuş yoksa boğazını keser, kasabın çengelinde asılmış domuzlar gibi kanının süzülmesini seyrederim.. | Open Subtitles | تكلّم، وإلا سأقطع حنجرتك وأتركك تنخرط في دمائك كالخنزير أثناء وقت ذبحه |
| - Sen daha ateş etmeden onun boğazını kesebilirim. | Open Subtitles | يمكنني ذبحه أسرع من أن تسحب الزناد |
| Evet, benim de öyle bir kuzenim vardı. Onun da boğazını kestim. | Open Subtitles | أجل، لدي ابن عم مثله وكان عليّ ذبحه |
| Dün köpekler tarafından katledildi. | Open Subtitles | بالأمس تم ذبحه بواسطة كلاب؟ |
| Köpekler tarafından katledildi öyle mi? | Open Subtitles | تم ذبحه بواسطة كلاب؟ |
| Öldü şimdi maalesef, boğazını deştiler. | Open Subtitles | لقد مات الآن. لقد تم ذبحه. |
| boğazını kesmek için geç değil. | Open Subtitles | "لم يفت الآوان على ذبحه" |
| Adam boğazını çatlattığında nerdeydi. | Open Subtitles | عندما تم ذبحه |