| Bu beni yaşlı deli bir bayan gibi gösteriyor ama olsun. | Open Subtitles | و أعلم أن ذلك يجعلني كالعجوز المجنونة لكن .. لا أهتم |
| Ama gerçekten, Bu beni -- Hadi buna bakalım.Bu çok ilginç bir görüntü, Gülen izleyici kitlesi. | TED | ولكن حقًا ذلك يجعلني .. لننظر إلى هذه الصورة. إنها صورة مثيرة للاهتمام، الجمهور الضاحك. |
| Ve Bu beni hanım evladı yapıyorsa, evet, ben bir hanım evladıyım. | Open Subtitles | وأن كان ذلك يجعلني مخنث فأعتقد أنني مخنث |
| Nedendir bilmiyorum ama Bu beni çok üzdü. | Open Subtitles | لا أعلم لماذا لكن ذلك يجعلني حزينةً حقّاً |
| bu da beni olayın ekonomik etkilerinin neler olabilceği üzerine düşündürdü. | TED | ذلك يجعلني أتساءل ما الآثار الاقتصادية المترتبة على ذلك. |
| Bunu itiraf etmen kendimi daha iyi hissetmemi sağladı. | Open Subtitles | ذلك يجعلني أشعر بالتحسن, أستطيع الأعتراف بهذا |
| Bu beni belki kötü kalpli biri yapacak, ama söyleyeceğim. | Open Subtitles | ربما ذلك يجعلني واحد ذو قلب مريض ولكني اقول... .. |
| Doğru. O zaman Bu beni senden farksız kılar değil mi? | Open Subtitles | بالطبع,نعم,إذا أعتقد أن ذلك يجعلني مثلكَ تماماً |
| Bu beni daha çok mu yoksa az mı sevimli yapıyor? | Open Subtitles | هل ذلك يجعلني شخصاً محبوباً أم على العكس ؟ |
| Hay canına yandığım, Bu beni kolay biri yapar, değil mi? | Open Subtitles | بحقّ الدماء الدمويّة ، ذلك يجعلني فتاة موعد رخيصة ، أليس كذلك؟ |
| Çok komik çünkü Bu beni başka hangi konularda hatalı olduğunu düşünmeme yol açıyor. | Open Subtitles | ذلك مُضحك، لأنّ ذلك يجعلني أتسائل عمَّ كنتَ مُخطئًا أيضًا. |
| Her ne kadar Bu beni kötü birisi yapsa da sana teşekkür ederim. | Open Subtitles | اذن رغم أن ذلك يجعلني انسانة رهيبة شكرا لك على ذلك |
| Şuanda ikinize bakıyorum, ve Bu beni şüpheci biri yapıyor. | Open Subtitles | وبالنظر إليكما الآن، ذلك يجعلني أشك جداً. |
| Eğer Bu beni zayıf kılıyorsa sorun yok, zayıfım işte. Ama senin... | Open Subtitles | إن كان ذلك يجعلني ضعيفة فليكُن، أنا ضعيفة، لكنّي لا أحتمل |
| Bu beni örümcek yapar. Bu konuda nasıI hissetmeliyim bilmiyorum. | Open Subtitles | ذلك يجعلني العنكبوت، ولا أعرف كيف أشعر حول ذلك. |
| Belki Bu beni sığ ve olgunlaşmamış birisi yapar ama tüm bu ekstra şeyler kendimi daha erkeksi hissetmemi sağlıyor. | Open Subtitles | ربما ذلك يجعلني سطحي وغير ناضج كل هذه الأمور الإضافية تجعلني أكثر من رجل |
| minnettar oluyordum. Bu, Beni çok mutlu etti. | TED | كنت ممتنا، كان ذلك يجعلني سعيدا. |
| Ama bana ihanet ettin. Beni çok kızdırdın. | Open Subtitles | لكنك خنتني، و ذلك يجعلني غاضباً |
| Bu beni çok mu çirkinleştiriyor? | Open Subtitles | هل ذلك .. يجعلني أبدو كشخص فظيع |
| Zorlandım, bu da beni bayağı kötü bir adam yapar. | Open Subtitles | أناكذلك.. وبطريقة ما , ذلك يجعلني شخص سيء. |
| Kim olduğunu bilmek istiyorum sadece. Nedense kendimi daha iyi hissediyorum. | Open Subtitles | ردت فقط ان اعرف من تكون, ان ذلك يجعلني اشعر بالتحسن بطريقة ما |