| Bir kere New York'tayken taksiye bindim, arka koltuğa oturdum ve önde bir oyunla ilgili bir şey gördüm. | TED | مرة كنت في نيويورك و ركبت سيارة أجرة. جلست في المقعد الخلفي، و أمامي رأيت شيئاً ما مرتبط بمسرحية. |
| Sen beni öylece bıraktığında orada seni çok endişelendirecek bir şey gördüm. | Open Subtitles | بعد أن تركتيني، رأيت شيئاً يجب أن يقلقك كثيراً... إذا كنت جادة... |
| Megan'a dokununca bir şey gördün, değil mi? | Open Subtitles | لقد رأيت شيئاً ما عندما لمست ميجان أليس كذلك |
| Ya, bir an yanlış mı duydum diye düşündüm. bir şey gördün mü? | Open Subtitles | لوهلة توقعت أن الممنوعات تغلبت علي هل رأيت شيئاً ؟ |
| Bu muhteşem. Hiç bu kadar güzel bir şey gördüğümü sanmıyorum. | Open Subtitles | هذا رائع، لا أظنّني رأيت شيئاً بهذا الجمال يوماً |
| Sanırım tekneyle aramızda bir şey gördüm. | Open Subtitles | أعتقد أنني رأيت شيئاً بيننا وبين المركب. |
| Ee, bir şey gördüm ama kim olduğunu söyleyemem. | Open Subtitles | في الحقيقة رأيت شيئاً لكن لست واثقاً عمّن يكون |
| Bunu ben de düşündüm ama dün akşam, açıklayamayacağım bir şey gördüm. | Open Subtitles | لقد أخذت ذلك بالحسبان.. لكن حين رأيت شيئاً ليلة أمس, والذي أنا.. والذي أنا لا أستطيع شرحه. |
| Her zamanki pozisyonumu aldım... ve çok yavaş hareket eden bir şey gördüm.. | Open Subtitles | أخذت موقعى المعتاد و رأيت شيئاً يتحرك ببطء |
| Sanırım görmen mümkün olmayan bir şey gördüm. | Open Subtitles | أعتقد أنني رأيت شيئاً من الممكن أنني لم أراه |
| Çok kötü bir şey gördüm, söylemeye dilim varmıyor. Söylemek yerine bu oyuncaklarla göstereceğim. | Open Subtitles | ،لقد رأيت شيئاً فظيعاً، لا يمكنني حتى قوله لذا سأجعل هاتين الدميتين يقومان به |
| bir şey gördün. Kaskında ne gördün? | Open Subtitles | لقد رأيت شيئاً ما, ما الذي رأيته في خوذتك؟ |
| Daha önce hiç hayatında buna benzer bir şey gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيت شيئاً بحياتك مثيل هذا؟ |
| - Hiç bu kadar güzel bir şey gördün mü? | Open Subtitles | هل سبق لك ان رأيت شيئاً جميلاً جداً ؟ |
| Bir gece Büyükanneniz kitabı bana gösterirken insanları tekrar gençleştiren, derisi yüzülmüş bir iblis ya da buna benzer bir şey gördüğümü anımsıyorum. | Open Subtitles | وفي أحد الليالي عندما كانت جدَّتكِ تُريني إياه، أعتقد أنني قد رأيت شيئاً حول شيطان السَّلخ، أو شيء ما يجعل الناس يعودون للشباب |
| MR'da bir şey gördüğümü biliyor. Ona göre bir tahminde bulundu. | Open Subtitles | عرف أنني رأيت شيئاً بصورة الرنين لذا فتوصل إلى أن هناك شئ و خمن |
| Gezegende de aynısı oldu, birşey gördüm ve o oldu. | Open Subtitles | لقد كان مثل الذي حدث في الكوكب,رأيت شيئاً,وبعد ذلك حدث ما رأيت |
| Eğer görmemen gereken bir şey görürsen asla gitmene izin vermezler. | Open Subtitles | إذا رأيت شيئاً ما لا يحقّ لك رؤيته لن يسمحوا لك بالرحيل أبداً. |
| Bu sabah babanın çalıştığı apartmanda bir şeyler gördün. | Open Subtitles | لقد رأيت شيئاً هذا الصباح فى الشقة الموجودة بالمبنى الذى يعمل به والدك |
| Dün gece sokakta garip bir şey gördünüz ya da duydunuz mu? | Open Subtitles | هل سمعت أو رأيت شيئاً غريباً في الزقاق ليلة أمس ؟ |
| Son zamanlarda evde garip şeyler gördüm. | Open Subtitles | في هذه الأيام رأيت شيئاً غريباً في المنزل |
| - Bence birşeyler gördün sebepleri kolayca açıklanabilecek şeyler. | Open Subtitles | أعتقد أنك رأيت شيئاً ربما هناك تفسير بسيط لذلك |
| Yani Bir şeyler görmüş olabilirsin. | Open Subtitles | مما يعني أنك قد تكون رأيت شيئاً |
| - Daha önce böyle bir şey görmüş müydün? | Open Subtitles | رأيت شيئاً كهذا من قبل إذن؟ كلاّ |
| Daha önce böyle birşey gördün mü? | Open Subtitles | أعتقد ذلك. سليم، هل رأيت شيئاً كهذا من قبل؟ |