| Oğlum diye yetiştirdiğim küçük bir çocuk. O senin oğlun değil bir canavar! | Open Subtitles | هذا طفل الذي نتحدث عنه ولد صغير ربيته كابني |
| Bahsettiğimiz bir çocuk. Kendi oğlummuş gibi yetiştirdiğim bir çocuk. | Open Subtitles | هذا طفل الذي نتحدث عنه ولد صغير ربيته كابني |
| Doğru, onu ben yetiştirdim insanı yaptıkları ile yargılamalısın başkalarının söyledikleri ile değil. | Open Subtitles | لقد ربيته بطريقة صالحة أن يحكم على الرجال من خلال أفعالهم وليس من خلال ما يُقال عنهم |
| Arap atına benziyor. Ben yetiştirdim. | Open Subtitles | أعتقد انه من سلاسة جيدة لقد ربيته بنفسى |
| O benim oğlum gibiydi. O onu doğurmuş olabilir ama onu ben büyüttüm. | Open Subtitles | لقد كان مثل إبن لي, أنجبت طفلاً لكنني ربيته |
| O benim oğlum gibiydi. O onu doğurmuş olabilir ama onu ben büyüttüm. | Open Subtitles | لقد كان مثل إبن لي, أنجبت طفلاً لكنني ربيته |
| Ne diyeceğimi bilmiyorum. Bu benim büyüttüğüm çocuk değil. | Open Subtitles | أجهل ماذا يمكن أن أقول ليس هذا هو الابن الذي ربيته |
| Onu farkında olmadan burası için yetiştirdin. | Open Subtitles | ربيته على هذا مِن دون يُدرِكَ ذلك |
| Semos adlı kendi yetiştirdiğim erkek maymun grubun lideri oldu. | Open Subtitles | ...ذكر يدعى سيموس الذي ربيته بنفسي سيطر على المجموعه |
| Ve yetiştirdiğim adamın, bir korkak değil, görev adamı olduğunu da. | Open Subtitles | ...و أعلم أن الرجل الذي ربيته ليس جبانا،بل رجل أفعال |
| Bu benim yetiştirdiğim çocuk değil. | Open Subtitles | هذا ليس الفتى الذي ربيته |
| Bu benim yetiştirdiğim çocuk değil. | Open Subtitles | هذا ليس الفتى الذي ربيته |
| yetiştirdiğim genç adam değilsin artık! | Open Subtitles | لست نفس الشابّ الذي ربيته |
| Onu yetiştirdim, hayatın kendisinden daha çok sevdim. | Open Subtitles | لقد ربيته وأحببته أكثر من الحياة نفسها |
| Çocuğumu doğru yetiştirdim, Bayan Taylor. O, iyi bir çocuk. | Open Subtitles | لقد ربيته جيداَ |
| Onu ben öyle yetiştirdim. | Open Subtitles | هذه هي الطريقة التي ربيته بها |
| Onu, kendi çocuğummuş gibi yetiştirdim. | Open Subtitles | ربيته كأبن ليّ. |
| Onu ve kardeşini küçüklüklerinden beri ben büyüttüm. | Open Subtitles | لقد ربيته هو وأخيه عندما كانوا أطفالا |
| Onunla çıkmış olabilirsin ama ben büyüttüm. | Open Subtitles | قد تكون قد واعدته، لكني ربيته. |
| - O çocuğu ben büyüttüm! - Anne eldiven buldum. | Open Subtitles | لقد ربيته أمي، لقد وجدت قفازاً |
| Kendi ellerimde büyüttüğüm küçük oğlun için, | Open Subtitles | لاجل ابنك الذي ربيته لوحدي |
| - Çünkü onu doğru yetiştirdin Marco. | Open Subtitles | لأنك ربيته بشكل صحيح، ماركو شكرا، يارجل |
| Onu sen yetiştirdin. | Open Subtitles | أنت الذي ربيته |