| Ruti'yi de yanımızda götürmemize müsaade etti. | Open Subtitles | لقد وافق على اصطحاب (روتي) معنا |
| Anlat Ruti. | Open Subtitles | أخبريني، (روتي). |
| Ruti'yle ilgili. | Open Subtitles | إنه يتعلق بـ (روتي). |
| 20 yıl önce politik slogan, `yiyecek, elbise ve siginma` anlamına gelen "roti, kapra, makan," idi. | TED | "منذ 20 سنة كان الشعار السياسي "روتي, كابرا, مكان "وهو ما يعني "الغذاء ,الكساء ,المأوى |
| Kütle spektrometresi bu lekelerle bütün gün uğraştı. "Maki ki roti" ve "sarson ka saag" olduğuna karar verdi. | Open Subtitles | ومطياف الكم قضى يوما مشهودا مع هذه اللطخات، وقرّر أنّها "ماكي كي روتي" و"سارسون كا ساغ". |
| Burası, Rooty Hill'deki, Commonwealth Bankası. | Open Subtitles | هذا بنك (الكومنولث) في روتي هيل ، إنه مناسب |
| Rootie Teyze, siyah eldivenli uzaylının, aslında kendisinden başka kimsenin olmadığını fark edeceğini söyledi ona. | Open Subtitles | أخبرت العمة روتي ديل أنه يوما ما سيدرك أن الغرباء الذين يرتدون قفافيز سوداء كانوا هو، هو وحده |
| Ruti! | Open Subtitles | (روتي)! |
| Çabuk. - Ruti! | Open Subtitles | (روتي)! |
| Vel Festivalinin sonunda sadece burada özel kothu roti bulabilirsin. | Open Subtitles | "في نهاية مهرجان "الفيل يمكنك الحصول فقط على "كوتثو روتي" المميّز هنا |
| Neden şimdi kothu roti alıyoruz? | Open Subtitles | لمَ سنحصل على "كوتثو روتي" الآن؟ |
| #Nan mı istersin, roti mi? | Open Subtitles | "هل تريد نان أو روتي". |
| Rooty tooty taze ve lezzetli. | Open Subtitles | روتي توتي طازج وبطعم الفواكه |
| Annem bana, Dell'in annesi Rootie teyzenin, Dell'in iç çamaşırında hamam böcekleri bulduğunu anlatmıştı. | Open Subtitles | امي أخبرتني ان العمة روتي والدة ديل وجدت صراصير في لباس ديل الداخلي |