| Fakat seni temin ederim ki, Reiden'ı devirdiğimizde bir boşluk olmayacak. | Open Subtitles | ولكنني أضمن لك بأنه لن يكون هناك فراغ حينما نطيح بـ"ريدين" | 
| Şu an 2,4-D Reiden Global tarafından üretilen böcek ilaçlarında kullanılıyor. | Open Subtitles | والآن "2.4 دي" يتم استخدامها حالياً في مبيدات الآفات بواسطة شركة "ريدين غلوبال" | 
| O aslanların beslendiği etler Reiden Global'ın ürettiği böcek ilaçları kullanılmış yerlerde otlayan sığırlardan geliyor. | Open Subtitles | اللحم الذي أكله تلك الأسود جاء من أبقار تغذت على حبوب تم معاملتها بمبيدات من "ريدين غلوبال" | 
| Aslanların beslendigi et, Reiden Global böcek ilaçlarıyla işlem görmüş tahıllarla beslenen ineklerden geliyordu. | Open Subtitles | اللحم الذي أكله تلك الأسود جاء من أبقار تغذت على حبوب تم معاملتها بمبيدات من "ريدين غلوبال" | 
| Ayrıca suçu Reiden Global'e atmak için çok alakasız bir tespit. | Open Subtitles | ولكن ذلك أكثر جنوناً من كونه أي شيء آخر وهذا جحيم بعيد المنال من إلقاء اللوم على "ريدين غلوبال" | 
| Pardon, sürekli bana bahsettiğiniz bütün kötülüklerin kaynağı olan Reiden Global mı? | Open Subtitles | معذرةً. أتلك الشركة التي جميعكم أخبرتموني أنها ليست أصل كل الشرور؟ "ريدين غلوبال"؟ | 
| Dünyanın dört bir yanındaki hayır kurumlarına ve Reiden'ın yanlış yaptığı insanlara para gönderiyormuş. | Open Subtitles | إلى جمعيات خيرية متنوعة حول العالم التي كانت ترد المال لمن ظُلِمَ من قِبل "ريدين" | 
| - Reiden dün hacklendi ve bir şekilde bazı belgeleri sizin mail adresinize ulaşmış. | Open Subtitles | -حسنٌ، تم اختراق شركة "ريدين" بالأمس وبطريقة ما، وجدت ملفاتهم طريقها بداخل بريدك الإلكتروني | 
| Önce hapishanedeki olay yerine kaçak girdiğini öğreniyorum ve şimdi de Reiden Global'ı hacklediğini. | Open Subtitles | اذاً، في البداية، أجدك تقحمين نفسك في مسرح جريمة في السجن، والآن قمت باختراق شركة "ريدين غلوبال" | 
| Reiden Global tarafından üretilmiştir. | Open Subtitles | "أقراص ترامادول" "من إنتاج ريدين غلوبال" | 
| Reiden'ı devirecek kanıtlarınız var, değil mi? | Open Subtitles | أنتٍ لديك الدليل لإسقاط ريدين , صحيح ؟ | 
| - Reiden tuttu seni, değil mi? | Open Subtitles | ـ لقد دفعوا لك ريدين , أليس كذلك ؟ | 
| Reiden'i devirmeye bu kadar yakın olmak beni öldürüyor. | Open Subtitles | هذا يقتلني، أنني بهذا القرب من الإطاحة بـ"ريدين" | 
| Eğer Reiden, senin şüphelendiğin şeylerden suçlu bulunsaydı. | Open Subtitles | ماذا لو وجد أن "ريدين" مذنبة بكل ما نتهمها بفعله؟ | 
| Pekala, bir dakikalığına kargo gemisinin, gemideki birkaç farenin üremesini hızlandıran Reiden ürünleriyle dolu olduğunu varsayalım. | Open Subtitles | حسنٌ، لنفترض للحظة أن سفينة الشحن كانت محملة بمنتجات "ريدين" وسرعت عملية التكاثر للفئران | 
| Diyelim ki, bu "Ana Hücre"deki... moleküller, üretilen her bir Reiden ürününün içinde var.. | Open Subtitles | تلك الجزيئات التي في الخلية الأم موجودة في كل منتج من منتجات "ريدين" | 
| İster Reiden'a çalışan gerçek bir FBI ajanı olsun ister... | Open Subtitles | وإن كان عميل فيدرالي حقيقي ينتمي إلى "ريدين" | 
| Reiden'ın Paris ofisi sadece Avrupa'dan... sorumlu olsa da ofisin bilgisayar ağı... | Open Subtitles | مكتب (ريدين) في (باريس) لا يتولى سوى العقود الأوربية ولكن شبكة حاسوبهم | 
| Bu zamana kadar gördüğümüz tüm hayvanlar Reiden yüzünden mutasyona uğramıştı. | Open Subtitles | كل حيوان رأيناه حتى الآن تحول بسبب "ريدين" | 
| Eğer FBI peşimizdeyse, Delavane de Reiden için çalışıyorsa nereye gideceğiz? | Open Subtitles | لو أن المباحث الفيدرالية تلاحقنا و(ديليفان) يعمل لصالح "ريدين" -لأين سنذهب؟ |