| Onu araca koymama yardım et. Kapağı indir. | Open Subtitles | ساعدتي في نقله الى الشاحنة قم بإنزال البوابة |
| Sen, ağı taşımama yardım et. | Open Subtitles | أنت هناك، أنت هناك ساعدتي علي الشبكة |
| Peki babamın beni rehin tutmasına neden yardım ettin? | Open Subtitles | حسناً إذاً لماذا ساعدتي والدي كي يبقيني في المنزل؟ |
| Neden üvey oğlunun bundan kurtulmasına yardım ettin? | Open Subtitles | لماذا ساعدتي أبن زوجك بالإفلات من جريمة قتلك؟ |
| Yanlış hatırlamıyorsam son yardım ettiğinde iki arkadaşım havaya uçmuştu. | Open Subtitles | حسبما أتذكر، آخر مرة ساعدتي اثنين من أصدقائي تفجّروا |
| Hayır yavrum, annene yeterince yardımcı oldun. | Open Subtitles | كلا يا عزيزتي ساعدتي أمك بما فيه الكفاية |
| Bana yardım edersen, Krallık'ın Şangay'daki işini Sejin desteği vererek genişletmene yardımcı olacağım. | Open Subtitles | ان ساعدتي سأساعدك في التوسع في شنغهاي مع دعم سيجين سوف امنحك اجنحة للطيران |
| Bak, sadece 60 dolarım var ama içeri girmem için bana yardım etmen ileride halledeceğimiz birçok şeyin başlangıcı olacak sivilcelerin gibi mesela. | Open Subtitles | انظر, ليس لدي سوى 60 دولار لكن يمكنني أن أعدك إذا ساعدتي على الدخول ستكون كالهدية التي تستمر في العطاء مثل حبوب شبابك |
| Senin de yardımın oldu. | Open Subtitles | لقد ساعدتي حقاً |
| Keşke kurtulması için ona ne kadar yardım ettiğin bilebilseydi. | Open Subtitles | أتمنى لو تعلم، كم أنكِ ساعدتي في إخراجها |
| - Şu yumurtalar konusunda yardım et. | Open Subtitles | ــ هل ساعدتي في هذا البيض؟ |
| Bana Omec'lerle barış sağlamam için yardım et. | Open Subtitles | ساعدتي لعمل سلام مع الاوميك. |
| Ağı taşımama yardım et hemen. | Open Subtitles | ساعدتي علي الشباك، بسرعة |
| Brinni, bunları arabasına yüklemesine yardım et. | Open Subtitles | بريني) ساعدتي في تحميل) هذا على عربته |
| Ama şunu bilmeni istiyorum ki masum bir kurbana yardım ettin. | Open Subtitles | لكني أريدك أن تعرفي بأنك ساعدتي ضحيه بريئه |
| Jack'e, Kate Warner'ı götürmesi için yardım ettin mi? | Open Subtitles | هل ساعدتي جاك بهرب كايت من هنا |
| - Hayır, kendine yardım ettin. | Open Subtitles | لا، لقد ساعدتي نفسك فقط، يا سيدتي. |
| Hatırladığım kadarıyla son yardım ettiğinde iki arkadaşım havaya uçtu. | Open Subtitles | حسبما أتذكر، آخر مرة ساعدتي اثنين من أصدقائي تفجّروا |
| - Son yardım ettiğinde vuruldun ve az kalsın ölüyordun. | Open Subtitles | - آخر مرة ساعدتي... أصبت بإطلاق نار وكدت أن تموتي. |
| Sen bizim ailemize çok yardımcı oldun ama bak senin ailen ne halde. | Open Subtitles | لقد ساعدتي كثيرا عائلتي وانظري إلى ماذا جرى لك. |
| Çok yardımcı oldun, dolabına fazladan kurabiye koyacağım. | Open Subtitles | لقد ساعدتي بشكل عظيم سأعطيك خلسة حلوى اضافية |
| Yarın patronuma yardım edersen, bu resimlerden daha çok alırsın. | Open Subtitles | إذا ساعدتي رئيسي غداً, ستحصلين على أكثر من الصور. |
| Ama bu sene de kazanmama yardım edersen, yine aynı şeyi yapacağıma söz veriyorum. | Open Subtitles | وإذا ساعدتي لأفوز مجدداً هذه السنة، أعدك أني سأقوم تماماً بنفس الشيء الأمر الذي يعني |
| Onunla işin bittiğinde, ...Tina'ya yardım etmen gerekiyor. | Open Subtitles | عندما تنتهي من ذلك هلّا ساعدتي تينا |
| Çok yardımın oldu. | Open Subtitles | لقد ساعدتي كثيراً |
| yardım ettiğin kızın sahibi olamazsın | Open Subtitles | ساعدتي فتاة على الهرب انت لا تملكينها |