"ستكتبين" - Translation from Arabic to Turkish

• yazacaksın
• yazacak
• yazarsın
• yazıyorsun
• yazacağını
• yazacaksınız
• Yazar imzan

Sana verilen görevleri yapacak, annene yardım edecek, ve o kompozisyonu yazacaksın.
ستنجزين مناهجك .. و ستساعدين والدتك .. .. و ستكتبين هذا المقال ..

Kişisel bir köşe olacak. Kendi gardırobundan giysiler hakkında yazacaksın.
ستكتبين عمودكِ بشكلٍ شخصي ستأخذين قِطعاً من خزانتكِ الخاصة

Mektup mu yazacaksın yoksa buradan gittikten sonra dönüp ziyaret falan mı edeceksin?
هل ستكتبين الخطابات تعال وزرنا بعد ان نغادر هذه العطلة ؟

Göndermem için bir mektup daha yazacak mısınız?
هل ستكتبين خطاباً آخر لي كي أرسله؟

Tahkikat yazarsın, hesaplamaları kanıtlarsın ve benzeri.
ستكتبين الأبحاث، وتتحققين من الحسابات، وهكذا.

Evet. Kitap mı yazıyorsun?
نعم, هل ستكتبين كتاباً عن ذلك ؟

Oraya gidip teşekkür notlarını yazacağını söylemeni istiyor.
منك بأن تذهبي لهناك وتخبريها بأنك ستكتبين رسالة الشكر

Pekala söyleyin, bu akşam günlüğünüze ne yazacaksınız?
إذاً أخبريني, ماذا ستكتبين في دفتر يومياتكِ الليلة؟

Yazar imzan ne olacak?
كم فصلاً ستكتبين ؟

Bize yazacaksın, değil mi, Nan?
ستكتبين إلينا أليس كذلك ، نان؟

İyi seyret, anı kitabımı sen yazacaksın.
كُوني منتبهة لأنكِ ستكتبين ذكرياتي

Niçin? Burada da mı yazacaksın yoksa polis karakolunda mı?
هل ستكتبين هنا أو في مركز الشرطة؟

Artık mektup mu yazacaksın yani?
ماذا, هل ستكتبين رسائلا, الآن؟

Sen ona 30 bin dolarlık çek yazacaksın ve gönül rahatlığıyla kendi evinde kalabileceğini söyleyeceksin.
ستكتبين لها شيكا شخصيا ب $30,000, وتخبريها انها بامكانها ان تبقى في منزلها برضاك انت

Albay ve Bayan Crawley'e bir kart yazacaksın.
ستكتبين خطاب للعقيد و السيدة "كرولي"

Bu birçok insanın hayalini kurduğu bir şey. Perry White ile bir hikaye yazacaksın.
الفرصة التي يحلم بها الجميع، ستكتبين مقالة مع (بيري وايت)

Neden, bana yazacak mısın?
لماذا ، هل ستكتبين هذا؟

Onu da yazacak mısın?
هل ستكتبين هذا؟

- Kocanıza bununla ilgili yazacak mısınız?
هل ستكتبين لزوجكِ بهذا الشأن؟

Bana yazarsın ben de sana cevap yazarım.
ستكتبين لي خطابا وسأعيد الرد عليكِ.

Burada olanları mı yazıyorsun?
هل ستكتبين عما يحدث هنا؟

Ben sadece şu kitabı yazacağını düşünüyordum, o kadar.
أنا اعتقدت فقط أنك ستكتبين رواية هذافقط.

Aktiviteleriniz hakkında raporlar yazacaksınız.
ستكتبين تقارير عن نشاطاتك في الميدان