| Bu Johnny Quest, çaput bezi. | Open Subtitles | هناك ، سعي الى جوني ، هذه مجموعة من المسحه. |
| "Viking Quest: Tüm Bölümler." | Open Subtitles | "سعي الفايكينغ التجميعة الكاملة" |
| Viking Quest'in üç bölümünde oynadı sonra o boktan diziyi çekti. | Open Subtitles | إنّها (فانيسا آينجل). مثلت في 3 حلقات في (سعي الفايكينغ) بعدئدٍ منحوها ببساطة دور في تلك النسخة الوسخة من المسلسل |
| Bu adamın neden peşine düştüğüne dair bir fikrin var mı? | Open Subtitles | لا فكرة لديك عن سبب سعي هذا الرجل خلفك؟ |
| Zaten bölge savcısının peşine düştü. | Open Subtitles | لقد سعي بالفعل خلف المدعي العام |
| Annesini arayan bir delikanlıydı bu da bir umut arayışı demek. | Open Subtitles | كان يبدو شابا يبحث عن أمّه و هذا سعي وراء الأمل |
| Babanın yalnızlık arayışı daha derin bir sorunu gösteriyor. | Open Subtitles | سعي الوالد إلى العزلة مؤشر إلى مشكلة أعمق بكثير. |
| Söylediğim şeylerin başkalarının ayıklık görevine uygulanabileceğini düşünüyorlar. | Open Subtitles | يعتقدون أن الأشياء التي قلتها يمكن أن تطبق في سعي الآخرين للابتعاد عن الادمان. |
| On yıldır Viking Quest akımını sürdürüyor. | Open Subtitles | تعيش من نجاحها في (سعي الفايكينغ) منذ 10 سنوات |
| Angel Quest, Viking Quest'ten beş kez daha uzun olmadı mı? | Open Subtitles | -ثمّ أليس (سعي الملاك ) من دامت مدّته 5 مرّات مدّة (سعي الفايكينغ)؟ |
| - Hep ettin. Viking Quest'in ilk gününden beri bana kaba davranıyorsun. | Open Subtitles | لطالما كرهتني، منذ أوّل يوم في (سعي الفايكينغ) |
| Viking Quest işini yapıyorum. | Open Subtitles | أمضي تواقيع لصالح (سعي الفايكينغ) |
| Hannah'nın onun peşine düşme korkusu bile gösterdiği tüm gelişimi sonlandırabilir. | Open Subtitles | بل إنّ خطر سعي (هانا) للثأر منها قد يبدّد كلّ التقدّم الذي أحرزَته |
| Tyler, Daniel'in peşine düşerse eve göz kulak olmama yardımcı olursun diye düşündüm. | Open Subtitles | فضّلت أن تراقب المنزل إذا ما سعي (تايلر) وراء (دانيال). |
| İki adamın peşine düştüğünü haber almış ve bana baskı yapmak için Hannah'yı kaçırmış. | Open Subtitles | بلغه أمر سعي هذين الرجلين إلى قتله، فاختطف (هانا) ليكون له نفوذ عليّ |
| Söylediğim şeylerin başkalarının ayıklık görevine uygulanabileceğini düşünüyorlar. | Open Subtitles | يعتقدون أن الأشياء التي قلتها يمكن أن تطبق في سعي الآخرين للابتعاد عن الادمان. |