| Sanırım hâlâ o adama âşıksın ve onu görene kadar için rahat etmeyecek. | Open Subtitles | أعتقدُ أنكِ ما زلتِ تحبيـنَ الرجل وهذا لن يجعلكِ في سلام حتــى ترينــهُ |
| Sonsuza dek seninle beraber olacağımı anlayana kadar bizi rahat bırakmayacak bebeğim. | Open Subtitles | لن يتركنا في سلام يا عزيزي حتّى يستوعب أني معك على الدوام |
| Selam 3.3 milyon yıl önce yaşamış ve ölmüş üç yaşlarındaki bir kızın en eksiksiz iskeletidir. | TED | سلام هي أول هيكل كامل لنا لطفلة عمرها ثلاث سنوات التي عاشت وماتت قبل 3.3 مليون سنة مضت. |
| Ama umarım Yankiler barışı korumamıza izin verir. - Ama, Ashley... | Open Subtitles | لكني مثل أبي أتمنى أن يدعنا الشماليون ننفصل عن الإتحاد في سلام |
| Gece birkaç saat için, kafan huzurlu olsun. | Open Subtitles | لبضع ساعات من الليل دع عقلك يعيش فى سلام |
| ve oyunda, öğrenciler bazen gerçekten de bir barış gücü oluşturuyorlar. | TED | و يحصل أحيانا في اللعبة، أن يتحد التلاميذ في قوة سلام. |
| Neyse, ben gidiyorum. Oyun için Asteroid makinesinin adımı söylediğini duydum da. Görüşürüz. | Open Subtitles | انا راحل، فمكبر الصوت يعلن عن اسمى لبدء مبارة.سلام. |
| - Hoşçakal, baba. Sabah Görüşürüz. - Tamam. | Open Subtitles | سلام يا ابى.اراك صباحا حسنا.ساكون هنا |
| Now try your best to stay calm Brush up your Sunday Salaam | Open Subtitles | الآن، حاول جاهداً # أن تبقى هادئاً تخلص من سلام يوم الأحد # |
| Başaramadım da. Yani sakıncası yoksa burada oturup rahat rahat üzülmek istiyorum. | Open Subtitles | وقد فشلت، لذا لو لم تمانع، فأودّ الجلوس هنا والحزن في سلام. |
| Bizi rahat bırakırsanız. | Open Subtitles | هلا تفضلت بالخروج وتركتنا في سلام لو سمحت |
| Bu kadınlar da seni hiç rahat bırakmıyor değil mi? Git o zaman. | Open Subtitles | هؤلاء النساء لا يعطونك لحظة سلام أليس كذلك ؟ |
| Ah, Selam ve iyi akşamlar sana, saygıdeğer dostum. | Open Subtitles | أه.. سلام و مساء الخير عليك أيها الصديق الغالى |
| Hey, Selam, güzel dost... Yine gel, bu bitti... | Open Subtitles | سلام يا صديقى العزيز إرجع قريباً، تلك النهاية |
| Düşündüm ki artık dünya barışı bulduğuna göre ben de bulmalıydım. | Open Subtitles | فكــرت في هــذا أن العــالم في سلام الآن ربمــا يجـدر بي الحصــول علــى بعض منــه |
| 24 senelik huzurlu yaşamı, ömür boyu korkuya tercih ederim. | Open Subtitles | الأمر أننا نفضل الحياة لمدة أربعة و عشرين عاما فى سلام بدلا من الخوف |
| Üst düzey siyasiler arasında güçlü bir Almanya ile barış lobisi vardı. | Open Subtitles | كان هناك أتجاه قوى جداً لعقد معاهدة سلام بين السياسيين العاملين وقتها |
| - İyi akşamlar, Görüşürüz. - Güle güle. | Open Subtitles | ـ ليلة سعيدة، بنات ـ ليلة سعيدة، سلام |
| Gitmem gerek. Hoşçakal anne. Hoşçakalın Bay Chan. | Open Subtitles | يجب أن امشى سلام |
| 1015 FM Salaam Namaste'den müzik zamanı. | Open Subtitles | حان وقّت الإستماع إلى بعض موسيقى سلام ناماست 1015 إف إم |
| - Hoşça kal. - Görüşürüz, Jellyman. | Open Subtitles | مع السلامه سلام , يارجل القناديل |
| Tek dileğinizin Lucy'nin huzur içinde yatması olduğunu biliyorum Holmwood. | Open Subtitles | هلنوود اعرف ان امنيتك الوحيدة ان ترقد لوسى فى سلام |
| Sadece oraya uzandı ve gözlerine baktığımda, iç huzuru ve kabullenme halini gördüm. | TED | هو ببساطة رجع للخلف و بينما انظر في عينيه رأيت سلام داخلي و قبول |
| Benim Asya birliği dediğim, Güneydoğu Asya ulusları arasında bir barışa doğru evriliyor. | TED | إنها تتطور إلى ما أسميه باكس آسيانا، سلام بين دول جنوب شرق آسيا. |
| Sadece şunu söyleyebilirim, 23 Grand Slam zaferin var. | TED | بإمكاني أن أقول هنئًيا لك الفوز بـ 23 لقابًا من ألقاب الجراند سلام. |
| İspanya'ya barışın geldiğini görecek kadar yaşayabilseydim keşke... | Open Subtitles | لو اننى فقط اعيش حتى ارى اسبانيا فى سلام |
| İnşallah uçağın düşer. Selametle, göt herif! | Open Subtitles | اتمنى ان طائرتك تتحطم سلام , يالعين |