| Teknik kısımları size bırakacağız. | Open Subtitles | انها تبدو وكأنها عارية و سنترك الاشياء التقنية لك |
| İstediğin gibi olsun. Bu işi mahkemeye bırakacağız. | Open Subtitles | حَسناً متعي نفسك سنترك الموضوع للمحكمة لحله |
| bırakalım da kararını kendisi versin... Ama kararı ne olursa olsun arkadaş kalacağız. | Open Subtitles | سنترك الإختيار لها ولكن مهما كان من إختارته سنبقى نحن أصدقاء |
| Şimdi profesörü ve Catherine'i eve götürelim, ...sondayı burada bırakırız, fırtına geçene kadar durumu takip eder, biz de sonra geri geliriz. | Open Subtitles | دعنا نأخذ البروفسور و كاترين إلى الوطن سنترك المجس الاستكشافي هنا وندعه يراقب الوضع حتى تمر العاصفة ، ثم نعود إتفقنا ؟ |
| Çavuşu burda bırakıyoruz. Emirlere göre hareket edeceğiz. Onun durumunu bildiririz. | Open Subtitles | سنترك النقيب هنا ونواصل مهمتنا، ونبلغ عن موقفع |
| Eğer her şey yolunda giderse döndüğüm zaman, başkenti terk ederiz. | Open Subtitles | لو سار كل شيء على ما يرام فعندما سأعود سنترك العاصمة |
| Peru mermerlerinin üzerinde aşkımızın izlerini bırakacağız. | Open Subtitles | سنترك لطخاً من الحُب على الرخامِ البيروفيّ |
| Görev hesabındaki kutuya mesaj bırakacağız. | Open Subtitles | ايضا سنترك العديد من الرسائل في داخل صندوق حساب العملية |
| Ayrıca, operasyon giderleri kutusuna mesajlar bırakacağız. | Open Subtitles | ايضا سنترك العديد من الرسائل في داخل صندوق حساب العملية |
| Gizlenmiş küçük bir yedek kuvvet keşif gemisi bırakacağız. | Open Subtitles | سنترك مجموعة صغيرة من سفن الإستطلاع متخفيه خلفنا |
| Bunu gece açık bırakacağız ve, bize, kimin yaptığı ile ilgili mükemmel bir fikir verecek. | Open Subtitles | سنترك هذه تعمل الليلة وهذا سيعطينا رؤية ممتازة عن من يفعل ذلك |
| "Neden Almanlar'a bırakalım ki?" diyerek en iyi konyak ve şaraplarını bizlere ikram ediyorlardı. | Open Subtitles | أفضل أنواع الخمور , و كانوا يقولون : لمن سنترك كل هذا ؟ للألمان ؟ |
| bırakalım Grandüşes Anastasya bu anların tadını çıkarsın. | Open Subtitles | سنترك الدوقة العظيمة أناستاشيا تستمتع بلحظتها |
| Kimliklerimizi bırakalım ve yarın akşam 11'de ödemeye gelelim. | Open Subtitles | سنترك لك بطاقات هويّتنا وآتيك غدا في الحادية عشر صباحا للدفع |
| Bak, köpeği birisinin evinin önüne bırakırız. | Open Subtitles | انظري للأمر من هذه الناحية, سنترك الكلب أمام منزل شخصٍ ما في الريف |
| Benim arabamı buraya bırakırız. | Open Subtitles | سنترك سيارتي في هذه المنطقة العامة, للفتيات |
| Buraya bak! Bırakacaksın! Hepimiz bırakıyoruz! | Open Subtitles | اسمعي ، ستتركين التدخين جميعنا سنترك التدخين |
| Nazik bir yaklaşım en etkilisi olabilir ama bunu senin takdirine bırakıyoruz. | Open Subtitles | المقاربة اللطيفة قد تكون أكثر فعالية، لكنّنا سنترك هذا لتقديرك. |
| Bu araziyi terk edip güneydeki diğer topraklara gideceğiz. | Open Subtitles | سنترك هذه الارض ونرحل الى الارض الجديدة في الجنوب |
| Fakat, bunu mu yapacağız, yoksa doğanın kendi doğal akışını sürdürmesine izin mi vereceğiz? | TED | لكن هل ستفعل ذلك، أم أننا سنترك الطبيعة تأخذ مجراها؟ |
| Şu arabayı bir otoparka bırakıp polislerin tanımadığı bir araba almak istiyorum. | Open Subtitles | ..سنترك كومة الخردة هذا في المركن ونأخذ سيارة لا تعرف الشرطة شكلها |
| Birlikte buradan ayrılıyoruz. | Open Subtitles | سنترك منزلك، لكي نستطيع العيش سوياً |
| Çekimlerde hepimizi eşit yer verilmedikçe hepimiz buradan s.ktir olur gideriz. | Open Subtitles | و إن لم نحصل كلنا على تغطية مناسبة سنترك هذا الأمر معاً حسناً؟ |
| İhtiyacımız olan her şeyi naklettiğimizde sükunet içinde gezegeninizden ayrılacağız. | Open Subtitles | متى أخذنا كل ما نحنُ بحاجة إليه، سنترك عالمكم بسلام. |
| Bu işin sonunda iz bırakacak mıyız kim bilir? | Open Subtitles | ومن يعلم في النهاية أن كنا سنترك علامة ؟ |
| Sanırım seni ayılana kadar yalnız bırakmalıyız. | Open Subtitles | أننا سنترك حتى تفيق قليلاً |
| Bu iki güzel kadını yalnız bırakacağımızı mı sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أننا سنترك هاتان الفتاتان الجميلتان وحدهما؟ |