| 25 Eylül'de de bir ayin var; kırılmış oyuncak bebeklerin ruhlarının sükûnete kavuşması için. | Open Subtitles | و في الخامس و العشرين من سيبتمبر من أجل أرواح الدّمى المُحطمة |
| Eylül 13, dünyanın ilk anti-yer çekimi cihazını yapma çalışmam oldukça garip bir hal aldı. | Open Subtitles | الثالث عشر من سيبتمبر محاولتي للصنع الاداة الاولى فى العالم ضد الجاذبية شكلة غريب بالتاكيد |
| 1 Eylül 1939. Polonya'daki Alman istilasının tarihi. | Open Subtitles | الأول من سيبتمبر 1939 الغزو الألماني لبولندا |
| "13 Eylül... Benim yaşımda, benden başka, biriyle yatmamış olan, birini tanımıyorum. | Open Subtitles | فى 13 من سيبتمبر انا لا أعرف اي شخص من سني لم يمارس الجنس |
| Babası 9 Eylül 1987 tarihinde kalp krizinden öldü. | Open Subtitles | أباها قد توفى فى التاسع من سيبتمبر 1987 جراء أزمة قلبية |
| 17 numara, 27 Eylül 1986'da evlenmiş cinayetlerin bitmesinden 8 hafta sonra. | Open Subtitles | الرقـم 17.. لقد تزوج في سيبتمبر 27، 1986.. ثامنية أسابيع بعد أن توقف القتل. |
| ...yani 21 Eylül Salı günü gece yarısına kadar. | Open Subtitles | حتى يوم الثلاثاء، تاريخ الواحد والعشرين من سيبتمبر عند منتصف الليل |
| 1991 Eylül tarihli mektubunda sevdiğin bir yakınının kalp rahatsızlığı nedeniyle vefat ettiğini söylemiştin. | Open Subtitles | في رسالة بتاريخ سيبتمبر 1991 لقد ذكرتي وفاة جارتك العزيزة بازمة قلبية كنتي تقومين بمهام لها |
| Birincisi Eylül'de ponpon kızlar fonunu bir koala derneğine bağışladığın için. | Open Subtitles | الأول كان في شهر سيبتمبر لإعادة إبراق ما تم جمعه من طرف المشجعات من أموال إلى ملاذ دببة الكوالا |
| Şüpheli sadece Mart ve Eylül ayları arasında öldürüyor. | Open Subtitles | المجرم يقتل في الفتره بين شهر مارش و سيبتمبر فقط |
| Ve 11 Eylül bize bunu öğretti kesinlikle bu tam soruşturmadığımız bir alan.'' | TED | و الحادي عشر من سيبتمبر حتمًا علمنا ان تلك منطقة كاملة لا نتقصى عنها." |
| Sonrasında, o yılın Eylül ayında, annem İtalya Roma'daki Suçlu Delilik için Centrino Tımarhanesi'ne transfer edildi. | Open Subtitles | في سيبتمبر من نفس العام نُقلت والدتي لمستشفى "سنترينو" العقلية للمجانين جنائياً في "روما", إطاليا |
| Evet, Eylül'de sınavım var ve daha hazır değilim. | Open Subtitles | -نعم. لديّ امتحان في سيبتمبر, ووقتي ضيق |
| Stewie şuna bak. 1 Eylül 1939. | Open Subtitles | ستيوي إنظر إلى هذا 1 سيبتمبر |
| Şu gülüşüne bak Lois. 11 Eylül'de ölmedi diye sevinen adam geldi aklıma. | Open Subtitles | أوه, انظريإلىهذه الابتسامة(لويس) يذكرني بذلك الشاب الذي كان سعيداً جداً لأنه لم يقتل بأحداث 11 سيبتمبر |
| Eylül 5 AY SONRA | Open Subtitles | "سيبتمبر" "بعد مرور خمسة أشهر" |
| "Eylül 2012'den önce kullanılmalıdır" yazıyor. Buradaki süt gibi. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} مكتوبٌ، ''من الأفضل إن اُستعمل قبل سيبتمبر لـ2012 ، مثل الحليب هنا. |
| 16 Eylül 1941. | Open Subtitles | سيبتمبر 16 ,1941. |
| Dün yaşadığımızı asla unutmayacağız ama 17 Eylül günü Witschi Spor Arena'da olacakları da asla unutmayacaksınız! | Open Subtitles | ما حصل بالأمس و لكن أيضاً لن تنسوا ماذا سيحصل في سيبتمبر 17 في ساحة الرياضية ! |
| Irak, 11 Eylül, Osama Bin Laden, hepsi nereye çıkıyor? | Open Subtitles | "العراق" ، 11 سيبتمبر ، (أسامة بن لادن) لماذا كل الأمور ترجع إلى هذه المسائل؟ |