| Kalbindeki sistem sorun çıkartmayacak çünkü kalbi atmaya devam edecek. | Open Subtitles | القطعة التي في قلبه، لن تُفعّل لأن قلبه سيواصل النبض |
| Tabii bu kalabalık grup gittikçe büyüyor çünkü her hafta, her ay daha fazla insan bu videoları indirip izlemeye devam edecek. | TED | وبالطبع فإن العدد في تزايد مستمر مع الوقت، لأنه في كل أسبوع، وكل شهر سيواصل المزيد والمزيد من الناس تنزيل ومشاهدة المقاطع. |
| Bir taşmezara erişim olmazsa, Goa'uld kısmı kötüleşmeye devam edecek. | Open Subtitles | بدون وصوله إلى ساركوفيجس، الجواؤلد سيواصل التدهور |
| Bence Craig Horning'e ne olduysa, yine olmaya devam edecektir. | Open Subtitles | أعتقد مهما حدث إلى كريج هورنينج سيواصل حدث، |
| O gizli operasyon ekiplerinden daha bir çoğu gelip duracak. | Open Subtitles | حشد آخر من تلك العمليات السوداء سيواصل الظهور |
| Sizin gibi ezik üniversitelileri ezmeye devam edecek bir şampiyon yetiştirdim. | Open Subtitles | لقد ربيت فائزاً الذي سيواصل بالقضاء فاشلي الجامعات مثلك. |
| Burada sadece bir Angelicos üyesi dahi kalsa babam güvenliğiniz için para ödemeye devam edecek. | Open Subtitles | طالما أن هنالك فردٌ من الأنهليكوس هنا، فإن والدي سيواصل الدفع لضمان حمايتكم. |
| Çünkü dilin şişmeye devam edecek şişeyi ağzının derinliklerine çekecek ve soluk almanı engelleyecek. | Open Subtitles | لأن الآن لسانك سيواصل الإنتفاخ لتدخل الزجاجة أكثر داخل فمكَ وتقطع مجرى الهواء لديكَ |
| Haftada üç gün terapisine devam edecek, az değil. | Open Subtitles | سيواصل العلاج النفسي ثلاث مرات في الأسبوع، لذا هذا كثير |
| Yani, saygısızlık etmek istemem ama karşısına çıkmazsan devam edecek. | Open Subtitles | مع كامل إحترامي... لكن إن لم تقم بشيئ تجاهه فإنه سيواصل فعل ذلك |
| Sen onu durduruncaya kadar üzerine gelmeye devam edecek. | Open Subtitles | سيواصل مهاجمتك طوال الليلة حتى تردعه |
| Sen onu durduruncaya kadar üzerine gelmeye devam edecek. | Open Subtitles | سيواصل مهاجمتك طوال الليلة حتى تردعه |
| Benim üzerimde silahlarını denemeye devam edecek. | Open Subtitles | لن يتوقّف، سيواصل تجريب أسلحته عليّ |
| Bu adam durdurulana kadar öldürmeye devam edecek. | Open Subtitles | هذا الرجل سيواصل القتل ما لم يتم ردعه. |
| - Ama maden ona ödemeye devam edecek mi? | Open Subtitles | لكن المنجم سيواصل الدفع له؟ |
| Yani bu şey ne sebepten olursa olsun David'i tehdit eden herkesi öldürmeye devam edecek. | Open Subtitles | إذا هذا الشيء سيواصل قتل كل أحد يهدد "ديفيد" لأي سبب. |
| Bay Davich yolculuğa arabanın içinde devam edecek. | Open Subtitles | السيد "(دافيتش)" سيواصل الرحلة داخل السيارة. |
| Şu ana kadar başaramadı ama denemeye devam edecektir. Yalnız da olmayacaktır. | Open Subtitles | فشل، لكنّه سيواصل المحاولة ولن يكون لوحده |
| Erdemliliği sayesinde oğullarımızı ve kızlarımızı da kutsamaya devam edecektir. | Open Subtitles | *يأمر الرب سيواصل مُباركته لأولاده و بناته* |
| Tanrı, Firavun'un inadı kırılana dek bunu yapmaya devam edecektir. | Open Subtitles | سيواصل الرب هذا حتى يكسر فرعون |
| Flint bedelini bizim ödeyeceğimiz hedefler koyup duracak kendine. | Open Subtitles | فلينت سيواصل لفعل مثل هذه الأمور أمور ثمينة ندفعها من أجل معاناتنا |