| Kutu açıldığına göre parasını ödemen de gerekecek, tamam mı? | Open Subtitles | والآن الذي العلبة مفتوحة، أنت سَيكونُ عِنْدَكَ لدَفْع ثمنه، موافقة؟ |
| Bunu daha sonra yapman gerekecek, çünkü Hyde şimdi geliyor. | Open Subtitles | أنت سَيكونُ عِنْدَكَ لتَعمَلُ هو لاحقاً، لأن هنا يَجيءُ الآن. |
| Peki, bir yolunu bulabilmem için bunu bana hatırlatmak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | حَسناً، أنت سَيكونُ عِنْدَكَ للتَذكير ني للتَقَدُّم إلى ذلك يوماً ما. |
| Tatlı olarak, kola cevizi doğranmış esrarlı yoğurt alacağım. | Open Subtitles | للصحراءِ، أنا سَيكونُ عِنْدي لبنُ الفضاءَ ببندقِ الكولا المُقَطَّعِ. |
| Ben keçi peyniri ve biberli, yumurta akından yapılmış omlet alayım lütfen. | Open Subtitles | نعم. أنا سَيكونُ عِنْدي القلبَ صحّيَ عجة البيض بجبنِ العنزةِ وفلافل، رجاءً. |
| Bu gece bizim evde kalacağız. Gelmek ister misin? | Open Subtitles | نحن سَيكونُ عِنْدَنا نوم أكثر من اللازم في بيتِي اللّيلة. |
| Buna sığlık denir biliyorum. Ve sorunu çözmek zorundayım. | Open Subtitles | النظرة، أَعْرفُ بأنّه ضحلُ وهو الشيء سَيكونُ عِنْدي للعَمَل على. |
| Daha binmeden önce vermeleri gerekecek. | Open Subtitles | أي فرخ سَيكونُ عِنْدَهُ للوَضْع خارجاً قَبْلَ أَنْ تَدْخلُ |
| Onu öldürmekten bahsediyorum kalbini dört parçaya ayırmamız gerekecek. | Open Subtitles | أُخبرُك الذي لقَتْلها، نحن سَيكونُ عِنْدَنا لقَطْع قلبِها إلى أربع قِطَعِ. |
| Sanırım radikal bir karar almamız gerekecek Ray Bob. | Open Subtitles | أعتقد نحن سَيكونُ عِنْدَنا تحرّك جذري هنا، راي بوب |
| Niles'ı buna hazırlamamız gerekecek. | Open Subtitles | نعم، حَسناً، أَحْزرُ بأنّنا سَيكونُ عِنْدَهُ لتَهْيِئة النيل الآن. |
| Sence şiddete başvurmak zorunda kalacak mısın? | Open Subtitles | تَعتقدُ بأنّه سَيكونُ عليك الُجُوء إلى العنف؟ |
| Bu tünel parçalarını hep birlikte ittirmek zorunda kalacağız. | Open Subtitles | نحن سَيكونُ لزام علينا دَفْع قسّمُ النفقُ هذا سوية |
| Şimdi bütün gece sana merhem sürmek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | الآن سَيكونُ عِنْدي لصَرْف كُلّ ليل يَفْركُ مستحضراً في جميع أنحاء أنت. |
| Bu hoş tüvit kumaş ceketi alacağım. | Open Subtitles | أنا سَيكونُ عِنْدي هذه سترةِ التويدِ المُمتازةِ. |
| Onun istediğinden alacağım. | Open Subtitles | أنا سَيكونُ عِنْدي ما هي سَيكونُ عِنْدَها. |
| Şu viskiden biraz alacağım. | Open Subtitles | أنا سَيكونُ عِنْدي البعض مِنْ تلك اللغةِ الإسكتلنديةِ. |
| Ben esrar kreması ile koko çorbası alayım. | Open Subtitles | أنا سَيكونُ عِنْدي قشطةُ اللحم المهروسِ وشوربة شعيرِ. |
| Ben bir salata, biraz sos, bir de su alayım. | Open Subtitles | أنا سَيكونُ عِنْدي a سلطة خضراء، ضمادة بيتِ وغرامةِ الماءِ. |
| Bunu bir sonraki performans raporuna koymak zorundayım çünkü ben müdürüm. | Open Subtitles | أعتقد أنها ضائعةُ سَيكونُ عِلى أن أَضْع ذلك في مراجعةِ أدائِها القادمةِ |