çalışan tek SNM ile o kadar uzun süre dayanamayız. | Open Subtitles | لن نصمد لفترة طويلة بوحدة متكاملة واحدة شغالة |
Eğer bu insanların çalışan dronları varsa, aynı zamanda SNM'leri olması gerekir. | Open Subtitles | إن كانوا يملكون آليّات شغالة فلديهم وحدة صفريّة |
Mağazadan üç kez aldım. Kısmen çalışan kuş yuvası yaptım. | Open Subtitles | أخذت صفة النجارة 3 مرات وأظنني بنيت 5 بيوت عصافير شغالة |
Yaşam sinyali belirleyiciler hâlâ aktif. | Open Subtitles | مبيّنات الإشارات الحياتية شغالة |
Geçit birkaç dakika daha aktif olmalı. | Open Subtitles | ستبقى البوابة شغالة لبضع دقائق. |
Evet, bir Dodo kadar ölü. Benzin de kalmamış. Çalışır durumda bırakmış olmalılar. | Open Subtitles | أجل إنها معطلة بشكل قاطع، لا يوجد بها بنزين أيضاً لابدّ من أنهم تركوها شغالة |
Şuradaymış. Araba Çalışır halde beklesin. İşim uzun sürmeyecek. | Open Subtitles | انه هناك ابقي السيارة شغالة, انا لن اغيب كثيراً |
Bölünmüş ekrandaydı. çalışan dört ayrı kamera vardı. | Open Subtitles | هناك أربعة آلات التصوير مختلفة شغالة |
Burada çalışan bir SNM var, tek yapmam gereken bu olmalı. | Open Subtitles | يوجد وحدة صفريّة شغالة هنا لذا يكفي أن أفعل... هذا |
Irak'ta iki tur beni biraz şüpheci yaptı, ama yine de tam kapasite çalışan bir erkeğim. | Open Subtitles | (حسناً من جولتين في (العراق أما غير ذلك فأنا ماكنة رجالية شغالة تماماً |
Momentum Enerji Laboratuvarı aktif olduğu zamanlarda orada çalışanların listesini buldum. | Open Subtitles | وصلتني قائمة الكلية التي عملت في مختبرات(ميمنتوم) للطاقة عندما كانت شغالة |
Geçit aktif olmalı. | Open Subtitles | -يجب أن تكون البوّابة شغالة |
Üçüncü katta... adamların evi soyduklarını biliyordum çünkü arabaları... motoru Çalışır halde burada duruyordu. | Open Subtitles | القصة التالية، أنا عرفت أن هولاء الشبان كانوا يسرقون المنزل. سيارتهم كانت واقفةً هنا، ما زالت شغالة. |
Çalışır durumda bırakmak zorundayız. | Open Subtitles | يجب علينا تركها شغالة. |