| - dairesinde sana karşı olağandışı takıntılı olduğunu gösteren bazı materyaller vardı. | Open Subtitles | عُثر على أدلّة في شقّته تُشير بأنّ لديه ولع يفوق التصوّر بكِ. |
| Dedektif Curran'ı dün gece 10 sularında dairesinde gördüm. | Open Subtitles | رأيت مخبر كيران في شقّته حوالي 10: 00 ليلة أمس |
| Pis evinde ameliyat sonrası bir enfeksiyon kapıp onu kandırdığımızı anlayana ve kendini hastanenin sahibi olarak bulana kadar. | Open Subtitles | إلى أن يصاب بإنتانٍ في فترة نقاهته في شقّته القذرة، ويكتشف أنّنا خدعناه وينتهي الأمر به مالكاً لهذا المشفى |
| Ajanlar üç saat önce evinde silahla öldürülmüş halde buldular. | Open Subtitles | وجده العملاء مقتولا رميا بالرصاص في شقّته قبل ثلاث ساعات |
| Taub, Kutner, dairesine gidip nörotoksin arayın. | Open Subtitles | اذهبوا إلى شقّته وافحصوه بحثاً عن السموم العصبيّة |
| Arabayı çok beğendi, evi soymak için dairesine gitti,... | Open Subtitles | كان يحبّ سيارته كثيراً وقادها لسرقة شقّته |
| O yokken dairesini kullanabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | قال أنّ بوسعي استخدام شقّته أثناء غيابه. |
| Kendi dairesi 900 dolar ve onun için de çek yazıyor. | Open Subtitles | إيجار شقّته 900 دولار فقط، ويسددها بهيئة شيك |
| Hayattayken, dairesinde çamaşır makinesi ve kurutma makinesi olacak kadar şanslı mıydı? | Open Subtitles | هل كان محظوظ بالحد الذي يجعله يستمتع بغسّالة ومجفّف في شقّته عندما كان على قيد الحياة ؟ |
| Evet, en iyi kankam ya. Onun dairesinde pijama partisine gidiyorum. | Open Subtitles | نعم نحن صديقين مقرّبين ، سأبيت معه في شقّته |
| dairesinde her odada bir silahı var! | Open Subtitles | ] " يهود يبدأون كلّ الحروب. " بندقية في كلّ غرفة شقّته! |
| Ama bugün dairesinde ölü olarak buldum onu. | Open Subtitles | ولكنّي وجدتُه ميتاً في شقّته اليوم |
| Geçen hafta eski bir analistimiz evinde öldürülmüş halde bulundu. | Open Subtitles | الأسبوع الماضي محلّل سابق لنا وجد مقتول في شقّته |
| Karşı terörizm, Queens'teki evinde, 23 yaşında Müslüman-Amerikan birini göz altına aldı. | Open Subtitles | قسم مكافحة الإرهاب اعتقل أمريكي مُسلم "يبلغ 23 عامًا من شقّته في "كوينز |
| Birisi evinde ders veriyor. | Open Subtitles | أحدهم يعطي دروساً خصوصيّة في شقّته. |
| Polise göre, 26 yaşındaki Aaron Swartz Brooklyn'deki dairesine intihar etti. | Open Subtitles | تقول الشرطة إنّ هارون شوارتز ذي الستّة و عشرين عاما قد انتحر أمس في شقّته في بروكلِن |
| Beni bir daha ekerse bir yanımda noter diğer yanımda beysbol sopası alıp dairesine gideceğim. | Open Subtitles | إن اعتذر لي عن القدوم مجدّدا سأداهم شقّته مع كاتب العدل ومضرب بيسبول |
| Bence dairesine gizlice girdin. Resmi bırakmak ve sürpriz yapmak istedin. | Open Subtitles | أظنّك اقتحمت شقّته لتتركي هذه كمفاجأة |
| İdeal bir koca eski dairesini elden çıkarırdı. Ama ben insanları öldürüyorum. Tam olarak ideal eş değilim. | Open Subtitles | "لَكان تخلّص الزوج المثاليّ من شقّته القديمة ولكنّي أقتل الناس، لستُ تماماً الزوج المثاليّ" |
| Don Johnson'a dairesini bulduğumuzu haber verin. | Open Subtitles | أخبر دون جونسن وجدنا شقّته. |
| dairesi buram buram çerez kokuyor. Her yerde sokak tabelaları var. | Open Subtitles | تفوح من شقّته رائحة المقبّلات، و قد وضع لوحات شوارع في كلّ مكان. |
| Sadece Dairesinin zemini bitene kadar. | Open Subtitles | ذلك حتى تنتهي أمور صيانة شقّته المعذرة ؟ |
| Seninde onun dairesinden ve "eski sevgili alanından" çıkman gerekiyor. | Open Subtitles | ويجب أن تغادري شقّته " وتبتعدي عن " منطقة الحبيب السابق |