| Benim yaşadığım yerde her şey çok küçüktür de. | Open Subtitles | لأنّه حيثُ أعيش، كل شئ صغيرٌ جداً. |
| Vücudu yeterli yağı depolamak için çok küçüktür. | Open Subtitles | جسده صغيرٌ جداً ليحتفظ بالدهون |
| Benim yaşadığım yerde her şey çok küçüktür de. | Open Subtitles | لأنّه حيثُ أعيش، كل شئ صغيرٌ جداً. |
| Ama sportmenlik adına sana ufak bir teklifim var. | Open Subtitles | لكن باسم الأخلاق الرِياضية لدي اقتراحٌ صغيرٌ لَك |
| - Fevkalade, çırağım. Şimdi geriye sadece ufak, minik minnacık bir detay kaldı. | Open Subtitles | عملٌ ممتاز أيّتها المتدرّبة هناك تفصيلٌ أخيرٌ صغيرٌ جدّاً |
| Beyin sapındaki ufak bir tümör paraneoplastik sendroma sebep oluyor. | Open Subtitles | بلى - ورمٌ صغيرٌ في جذع الدّماغ يسبّب متلازمةً نظيرةً للورم |
| Demek istediğim, iğne deliği çok küçüktür ve deve de... | Open Subtitles | ما أقوله هو، أن خرق الإبرة صغيرٌ جدا، والجمل... |
| Aletin o kadar ufak mı? | Open Subtitles | هل ذلك حقّاً كم هُو صغيرٌ قضيبك؟ |
| Şey... çok ufak tefek olduğun için. | Open Subtitles | حسناً, لأنك صغيرٌ جداً |
| ufak fare peyniri kaptı. | Open Subtitles | فأرٌ صغيرٌ قد إلتهم الطُعم |
| Çok tatlı ufak bir tavşanın vardı... | Open Subtitles | كان لديك أرنبٌ صغيرٌ محبوب... |
| Ne kadar ufak biliyorsun di mi ? | Open Subtitles | -إذاً تعرف كم هو صغيرٌ حجمها |
| - ufak olan. | Open Subtitles | -إنّه واحدٌ صغيرٌ منهم . |