| Bunca zaman, satıcılara bilgi verdim polis baskınlarını mahvettim, rüşvetleri sakladım. | Open Subtitles | طوال ذلك الوقت، كنتُ أنبّه التاجرين، وأفسد عمليّات إعتقال، وأخزّن رشوات. |
| Bence biz Bunca zamandır başkasının savaşına dahilmişiz. | Open Subtitles | أعتقد أننا طوال ذلك الوقت كنا نحارب بمعركة أشخاص آخرين |
| - Bunca zamandır bu olayla yaşamadıklarını kim söyledi? | Open Subtitles | من قال بأنهم لم يكونوا مطاردين طوال ذلك الوقت ؟ |
| Onca zaman bunu tek başına nasıl yaptın, hiç anlamıyorum. Genellikle kırpma makasıyla. | Open Subtitles | من كان يقوم بقص شعرك طوال ذلك الوقت كنت لا اقوم بحلقه عادتآ |
| Onca zaman o buzulların içinde kayıptı. | Open Subtitles | طوال ذلك الوقت , هو كان مفقوداً بذلك الجليد |
| Bütün bu zaman boyunca, onun evlenmek istemediğini söyleyip durdum. | Open Subtitles | طوال ذلك الوقت كنت أعتقد أنه لا يريد الزواج |
| Bunca zaman bunu kendi basina nasil yaptin, anlamiyorum. Kirpma makasiyla. | Open Subtitles | من كان يقوم بقص شعرك طوال ذلك الوقت كنت لا اقوم بحلقه عادتآ |
| Annesinin ölümünü filme çekmiş ve Bunca yıl polisten saklamış. | Open Subtitles | لقد صور جريمة مقتل أمه و خبئ الشريط عن الشرطة طوال ذلك الوقت |
| Yoksa beni küçük düşürmeye mi çalışıyordun Bunca zamandır? | Open Subtitles | أم أنكِ كنتِ تحاولين إهانتي طوال ذلك الوقت؟ ماذا؟ |
| Bunca zaman hiç kendiniz tutuklama yaptınız mı? | Open Subtitles | طوال ذلك الوقت، هل قمت بعمليّـة إعتقال بنفسك؟ |
| - Evet ama bir düşünsene. Üç bacaklı sembolü üç ay önce çizdiler. Bunca zamandır ne yapıyorlardı? | Open Subtitles | نعم, ولكن فكر بالأمر ,لقد وضعوا العلامة على بابك منذ 4 أشهر ماذا كانوا يفعلون طوال ذلك الوقت ؟ |
| Bunca zamandır güvenmemem gerektiği gibi artık sana güvenemem. | Open Subtitles | لا يُمكنني أن أثق بك الآن كما كان علىّ ألا أثق بك طوال ذلك الوقت |
| Hele David'in Bunca zamandır sana ihanet etmesi? | Open Subtitles | وبأن تعرفي بأن ديفيد كان يخونكِ طوال ذلك الوقت |
| Madem kanatlardan o kadar nefret ediyordun neden Bunca zaman elinde tuttun? | Open Subtitles | إذا كُنت تكره تلك الأجنحة حقاً فلماذا كُنت تتمسك بهم طوال ذلك الوقت ؟ |
| Bunca zamandır komada olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق انها كانت في غيبوبة طوال ذلك الوقت |
| Onca zaman içinde hiç dekore etmeyi düşünmemişler mi? | Open Subtitles | وفي طوال ذلك الوقت، ألمَ يفكروا بإعادة ترميم هذا المكان؟ |
| Öyleyse Onca zaman da bunalımdaydı. | Open Subtitles | إذاً ، لابد أنني قد رأيتُها في حالتها المحبطة تلك طوال ذلك الوقت |
| Yani Onca zamandır burada mıydınız? | Open Subtitles | أكنتم تعيشون هنا طوال ذلك الوقت؟ |
| Bütün bu zaman boyunca kim olduğumdan kaçtım. | Open Subtitles | طوال ذلك الوقت كنت أحاول أن أكون شخصاً غيري. |
| Bütün bu zamanı mutsuz bir şekilde geçirmeleri yazık olmuş. | Open Subtitles | من المؤسف أنهم قضوا طوال ذلك الوقت غير سعداء. |
| Bütün bu zaman boyunca şehirde gittiği bir yerden bahsetti mi? | Open Subtitles | طوال ذلك الوقت، هل سبق وذكر مكاناً في المدينة، |
| Çünkü başından beri bunu hatırlamaması için koruyordum onu. | Open Subtitles | لأن هذا ما كنت أحاول حمايتها منه طوال ذلك الوقت، تلك الذكريات |