"عادة عندما" - Translation from Arabic to Turkish

    • Normalde
        
    • Genellikle
        
    Ve üçüncüsü sadece bir kalem ve kağıttan ibaretti çünkü bir diyet yada egzersiz programına başladığında, Normalde takip için kullanacağın yöntem budur. TED بينما الثالث كان عبارة عن سجل ورقة و قلم لان هذا هو التدخل الذي تحصل عليه عادة عندما تبدأ برنامج حمية وتمارين
    Normalde, evrene baktığınızda zamanda geçmişe bakıyorsunuz. TED عادة, عندما تنظر الى الكون, فإنك تنظر الى الماضي, صح؟
    Şey, Normalde yapıştırıcı yaptığında... ilk olarak reçineyi ısıtman gerekir... ve soğuduktan sonra da onu epoksitle karıştırırsın. Open Subtitles حسن، عادة عندما نصنع الصمغ علينا أن نزيد من حرارة اللاصق لدينا وبعد أن تبرد نخلطها مع الإيبوكسيد والذي هو نوع رنان
    Genellikle bir kadın, bir saldırıyı rapor etmediğinde sorun aile içindedir. Open Subtitles حسناً، عادة عندما إمرأة لا تبلغ عن هجوم يكون عنف منزلي
    Şimdi, Genellikle nasıl daha dikkatli olacağımızı öğrenirken bir düşünce dikkatimizi dağıtır. TED الآن، ما يحدث عادة عندما نتعلم كيفية التعامل مع الأفكار و تأتي فكرة تحاول تشتيت الفكر
    Bir kitle konuşması yapmak üzereyken insanlar Genellikle ne söyler? TED ماذا يقول الناس عادة عندما تكون على وشك إلقاء محادثة عامة؟
    Normalde kendilerini asan insanların kafalarının arkasında balyozla vurmalarından oluşan çürük bulunmaz. Open Subtitles عادة عندما يشنق الناس أنفسهم،مابيجلهمش كدمات مثل ان يضَربوا أنفسهم علي مؤخرة الرّأسِ بمطرقة ثقيلة.
    Normalde birini öldürmek için kiralık katil tutulduğunda kişi, suçla alakası olmasını istemez. Open Subtitles عادة عندما يدفعون ليقتلوا شخص ما يقومون بها بحيث لا تكون لهم صلة بالجريمة
    - Normalde huzursuz olduğumda temizlik yaparım. Open Subtitles عادة عندما أَنا هذا المُتَلَهِّفِ، أُنظّفُ.
    Normalde ebeveynlerden biri ölürse diğeri acısını,.. Open Subtitles عادة عندما يموت احد الوالدين الآخر الباقي يميل نحو التعويض الزائد
    Normalde o ebatta birinin suratı dağılır ve boynu kırılırdı. Open Subtitles عادة عندما يستقبل شخصا في مثل حجمه حقيبة الهواء تسبب كسر في الوجه و الرقبة
    Normalde onunla konuştuğumda, orada olduğunu beni dinlediğini hissederim ama sanırım artık pes ediyor. Open Subtitles عادة عندما اتحدث معه، أشعر أنه هنا، أنه يستمع، لكنني أظنه يستسلم.
    Normalde seni bağır çağır bir şeye zorladığımda sonradan bana teşekkür ederdin. Open Subtitles عادة عندما أقوم بجرك وانت ترفس و تصرخ لشيء ما تقوم بشكري بعد فترة
    Genellikle birileri yoluma çıktığında... Open Subtitles ظنتك أقل غباء , عادة عندما يعيق رجل طريقى
    Genellikle, tutuklanınca telefon kullanılabilir. Şaka ediyorsun! Open Subtitles أنت عادة عندما تلقي القبض يمكن عمل مكالمة, هل تمزح؟
    Genellikle, ama Satürn bir kez gidince, 7 yıl boyunca geri aynı yere gelmez. Open Subtitles عادة عندما يذهب زحل لا يعود لسبع سَنَواتِ أخرى
    Genellikle çok fazla insanın olduğu yerlerde nüksediyor. Open Subtitles ذلك يحدث عادة عندما يوجد الكثير من الناس
    Genellikle sizler karışıklık çıkardığınızda, en azından bunu anlayabilirsiniz. Open Subtitles عادة عندما ترتكبوا أخطاء على الأقل يمكنكم أن تروه
    İnsanlara gördüğüm kötü şeyleri Genellikle söylemem, ama hissedebildiğim tehlike çok kuvvetli. Open Subtitles أنا لا أُخبرُ الناسَ عادة عندما أَرى أشياءَ سيئةَ لكن الخطرَ قويُ جداً أنا يُمْكِنُ أَنْ أَحسَّه.
    Genellikle bir şeylerin senin hatan... olduğunu düşündüğünde böyle esip gürlersin. Open Subtitles عادة عندما تصبح متهيّجاً لأنّك تعتقد أنّه خطؤك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more