| -Bir saniye izin verir misin? | Open Subtitles | هل عذرتني للحظة؟ مرحبا، مرحبا؟ |
| Çok özür dilerim. Bir saniye izin verir misin? | Open Subtitles | أنا آسفة جداً، هلا عذرتني لثانية؟ |
| Tuvalete gitmem gerek. müsaade eder misiniz müdür bey? | Open Subtitles | علي الذهاب إلى دورة المياه هلا عذرتني واردن ؟ |
| - Bir dakika müsaade eder misin? Görünüşe göre, ilişkiniz kalıcı olma yolunda hızla ilerliyor. Tebrikler. | Open Subtitles | هل عذرتني للحظة ؟ يبدو انكما تتفقان جيدا , تهانىء |
| Öyleyse izninizle bu öğlen annemin cenazesi var ve anma konuşmamı bitirmem gerekiyor. | Open Subtitles | إذن ، إذا عذرتني فجنازة أمّي بعد ظهر هذا اليوم وأنا بحاجة فعلاً لإنهاء تأبينها |
| Eğer izin verirsen, o odaya girip yaptıklarımın arkasında duracağım. | Open Subtitles | والان اذا عذرتني سأدخل لهذه الغرفة حالا واعترف بما فعلت |
| Bir dakika izin verir misin? | Open Subtitles | هلاّ عذرتني لدقيقةٍ واحدة؟ |
| Ugh. Bir dakika izin verir misiniz? | Open Subtitles | هلا عذرتني لدقيقة واحدة؟ |
| Bana izin verir misin? | Open Subtitles | هلا عذرتني للحظة؟ |
| Telefona bakmalıyım. Bir iki dakika izin verir misin? | Open Subtitles | فنسنت" ، هلا عذرتني علي أن أرد عليه" |
| Bana bir dakika izin verir misin? | Open Subtitles | هلّا عذرتني لدقيقة واحد فقط؟ |
| Özür dilerim, bir saniye müsaade eder misiniz? | Open Subtitles | أنا آسفة، هلا عذرتني للحظة واحدة؟ |
| müsaade eder misin evlat? | Open Subtitles | هلا عذرتني,كيت؟ |
| Biraz müsaade eder misiniz? | Open Subtitles | هلا عذرتني للحظة؟ |
| Şimdi izninizle, Hazel yeni kız arkadaşıyla buluşmaya gidiyor. | Open Subtitles | إذا لو عذرتني هازل بالخارج لتقابل لتقابل فتاتها بطريقة أفلاطونية |
| Şimdi izin verirsen eğer, gidip ailemle Noel hediyelerini açacağım. | Open Subtitles | الآن، إذا عذرتني يجب ان أَذْهبْ وأفتح الهدايا مَع عائلتِي |
| müsaadenle, ödevlere not vermem gerekiyor. | Open Subtitles | والآن إن عذرتني لديّ أوراق أصححها |
| müsaadenizle gidip Caroline'e söyleyeyim. | Open Subtitles | حسناً, اذا عذرتني للحظة سأذهب لأخبر كارولاين |
| simdi müsade edersen ocakta yemegim var. | Open Subtitles | الآن, إذا عذرتني لدي بعض الطعام على الموقد |
| Birkaç dakikalığına izin verirseniz görmem gereken birisi var. - Elbette. | Open Subtitles | هلاّ عذرتني لعدة دقائق هناك شخص أحتاج لرؤيته |
| Bize bir saniye izin verebilir misin? | Open Subtitles | هلا عذرتني لثانية وحدة ؟ |