| Ertesi akşam eski sevgilim beni Doğu Köyü'nde küçük bir caz kulübüne götürdü. | Open Subtitles | الليلة التالية، عرفني عشيقي السابق على ملهى لموسيقى الجاز بالقرية الشرقية |
| Benim çocuğum değil. Benim sevgilim ve çok naziktir. | Open Subtitles | انه ليس ابني , انه عشيقي وهو في غاية الاحترام |
| Eski erkek arkadaşım. Ve de sağ ol. Hâlâ alışmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | عشيقي السابق، وشكراً لكَ، ولازلتُ لم أنتهِ من بيان الوفاة بعد. |
| erkek arkadaşım benimle oturmak istiyor fakat yine de başka insanlarla görüşmek istiyor. | Open Subtitles | عشيقي يريد الإنتقال للعيش معي ولكنه ما زال يريد رؤية نساء أخريات |
| Bu benim çocuğum değil, o benim aşkım. Ayrıca tam bir beyfendidir. | Open Subtitles | انه ليس ابني , انه عشيقي وهو في غاية الاحترام |
| Yıllar önce sevgilimle böyle küçük bir otel odasındaydık. | Open Subtitles | قبل مليون سنة عشيقي وأنا كنا بغرفة فندق مثل هذا بالضبط |
| Artık sevgilim değilsin, bu seni ilgilendirmez. | Open Subtitles | لم تعد عشيقي بعد الأن لذا هذا ليسَ من شأنك. |
| Bir yıl falan dedin. Şu an gerçekten eski sevgilim hakkında mı konuşacağız? | Open Subtitles | هل علينا أن نتكلم عن عشيقي السابق الآن ؟ |
| Yok, ben daha çok eski sevgilim ile dünya güzeli, başarılı ve bilgili sevgilisinin olduğu masa olarak görüyorum. | Open Subtitles | لا, أفضـّل أن أنظر إليها أنها التي بها عشيقي السابق وعشيقته الرائعة المتطورة الناجحة |
| Neden seksi, büyüleyici, özen gösteren ve aynı zamanda duygusal biri olan sevgilim benim için doğru kişi değilmiş? | Open Subtitles | و لما لا يكون عشيقي المثير الساحر المهتم, و الذي يعتبر أيضاً عاشق مرهف, -لما لا يكون مناسب لي؟ |
| Bütün gece bilgisayarda asker sevgilim Wade ile internet üzerinden fingirdiyordum. | Open Subtitles | كنت مستيقظة طوال الليل على الكمبيوتر مع عشيقي في الجيش وايد أهز صدري على الشاشة |
| "sevgilim, bir kadınmışım gibi davranan eşcinsel bir polis... | Open Subtitles | عشيقي, شرطي شاذ والذي يتظاهر بأني إمرأة. |
| Dante, bu Willam Black. Bu Dante Hicks, erkek arkadaşım. | Open Subtitles | دانتي هذا هو وليام بلاك هذا دانتي هيكس, عشيقي |
| Teyzelerimle birlikte bir dairede oturuyorum. Ama erkek arkadaşım benim için bir ev yaptırıyor. | Open Subtitles | أسكن في شقة مع عماتي, و لكن عشيقي يبني لي منزل |
| Benimle erkek arkadaşım gibi konuşma. Hatta hiç konuşma. | Open Subtitles | توقف عن التحدث إليّ وكأنك عشيقي توقف عن التحدث إليّ مطلقاً |
| erkek arkadaşım olmadan brunch'a gitmem çok yanlış olur. | Open Subtitles | سيكون من الخطأ أن أذهب دون عشيقي الذي أحب و الذي يحبني |
| Dinle, bence yanımdan kalksan iyi olur çünkü erkek arkadaşım her an geri gelebilir. | Open Subtitles | اسمع، يجب أن تنهض من هنا لأن عشيقي سيعود في أي لحظة |
| Bu benim çocuğum değil, o benim aşkım. Ayrıca tam bir beyfendidir. | Open Subtitles | انه ليس ابني , انه عشيقي وهو في غاية الاحترام |
| Yeni sevgilimle tanışmadan evvel, ikinizden de bir şey rica edeceğim. | Open Subtitles | أودّ أن أطلبكما معروفاً قبل أن تقابلا عشيقي الجديد |
| Boş zamanlarımın tümünü eski sevgilime sapıklık yaparak geçirmiyorum. | Open Subtitles | اتعلم, مطاردة عشيقي السابق في الواقع ليس الشيئ الوحيد الذي اقوم به في وقت فراغي |
| Evet. Bir sene öncesine kadar. Erkek arkadaşımla birlikte büyük bir kavga ederken aklıma gelmeye başladı. | Open Subtitles | بلى ، حتى تشاجرت مع عشيقي مُنذ عام، و من ثمّ عادت تلكَ الذكرى بتفصيلاتها. |
| Evet! Ben de bu muhteşem gün için sevgilimin bir meleze döndüğünü es geçebilirim. | Open Subtitles | أنتِ مُحقّة، لمَ أدع حقيقة كون عشيقي أصبح هجيناً تُعكّر من صفو يومي الرائع هذا؟ |
| Tamam,bir dahaki sefere Erkek arkadaşımı , takip ettiğimde yanıma kızımı almayacağım. | Open Subtitles | حسناً، المرة القادمة لن أحضر ابنتي لأراقب عشيقي |
| aşığım da 3yıl hastaydı, kaybetmeden önce. | Open Subtitles | عشيقي كان مريضاَ ثلاث سنوات قبل أن أفقده |
| Baban, benim erkek arkadaşımın sana yazdığını mı sanıyor? | Open Subtitles | هل يظن والدكي بأنكي تحصلين على رسائل من عشيقي ؟ |