"عكاز" - Translation from Arabic to Turkish

    • baston
        
    • destek
        
    • koltuk değneği
        
    • değnek
        
    • bastonu
        
    • değneğe
        
    • değneğiyle
        
    • desteklerden
        
    • yürüteç
        
    Bıyık gibi veya şapka takmak gibi bir monokl (tekli gözlük) veya bir baston olabilir. Open Subtitles كشارب أو ارتداء قبعة رسمية أو نظارة أحادية أو عكاز.
    Tam önümüzde bize yol gösteriyormuş ya da bizi havada tutuyormuş gibi bir baston vardı. Open Subtitles كان امامنا كأنه يقودنا او يعلقنا فوق وكان هناك عكاز
    Sen yalnızca destek olacak bir vekil gözüyle olaya bakıyorsun. Open Subtitles إن تدخلك بالأمر كأب بديل لها، لن يمثل سوى عكاز تتوكأ عليه.
    Bu küçük yaşlı adamın koltuk değneği ya da baston olmadan yürümesini sağlayacak. Open Subtitles ..سيرى هذا الرجل العجوز يمشي بدون استعمال قصب أو عكاز..
    Bir tarafına inme gelirse, değnek bile tutamazsın. Open Subtitles إن كانت الإصابة بأكملها على جانب واحد فلا يمكنك حتى حمل عكاز
    Dürüst olun. Hangi bastonu tercih edersiniz? Open Subtitles كن صريحا ايُ عكاز افضل؟
    Ivy çok iyi koku alma duyuları olduğundan değneğe ihtiyacı olmadığını söylüyor. Open Subtitles تقول (آيفي) إنها ليست بحاجة إلى عكاز لأن حاسّة الشمّ لديها قوية
    Bir kere, polis bir tek bacaklıyı kovalıyordu. -Koltuk değneğiyle duruyordu. Open Subtitles ذات مرة رأيت شرطى يطارد رجلا بساق واحدة وكان يستند على عكاز.
    - O da dayandığın desteklerden biriydi. Open Subtitles عكاز لك أيضا ، أليس كذلك ؟
    Bıyık gibi veya şapka takmak gibi bir monokl veya bir baston olabilir. Open Subtitles كشارب أو ارتداء قبعة رسمية أو نظارة أحادية أو عكاز.
    değnek değil o, baston. Mezarda ayağı otlara takılması diye kullanıyordu. Open Subtitles ليست عكاز ،انها عصا لتتجنب التعثر في المقبره
    Onun bir baston olduğunu bilen, ve koridorlarda yürüyecek birini istemem bilirsin, boy ve fizik özellikleri, önemli olmaya başladı. Open Subtitles بمعرفتي انه عكاز و بمعرفة انني بحاجة لشخص سيمشي هذه الصالات و يحتفظ بالمركز
    Çünkü bir baston edinmeye gerek duymadığını da söyledin. Open Subtitles لأنك قلت أن الحصول على عكاز أمر لا يستحق العناء
    destek almak için yürüteç kullanma olasılığı ortadan kalkmış oldu. Open Subtitles مما يعني أن أي أمل بإستعمال عكاز للمساندة
    Şu anda onları destek için kullanıyorsun. Open Subtitles أنت تستخدم بها باعتبارها عكاز.
    Uyuşturucuyu ya da pornoyu ya da her neyse onu daha yüksek bir güçle değiştirmek koltuk değneği değiştirmektir. Open Subtitles بدلا من المخدرات أو الخمر أو المواد الأباحية أو أياً كان مع قوة هائلة إنه فقط تبادل عكاز بعكاز أخر
    Benimle, kıçına koltuk değneği girmeden böyle konuşabileceğini sanan bir adamdır. Open Subtitles شخص ما lt الذي يَعتقدُ هو يُمْكِنُ أَنْ يَتكلّمَ معني مثل ذلك بدون يُصبحُ a عكاز فوق عقبِه!
    O da diğer görme engelli insanlar gibi değnek kullanabilir. Open Subtitles يجب أن تستند على عكاز مثل ضعاف البصر
    İşte, hanımın bastonu. Open Subtitles ...ها هو عكاز السيدة
    Kocamın bastonu. Open Subtitles عكاز زوجي
    Bunları atlatmak için değneğe ihtiyacım yok. Open Subtitles انا لا احتاج عكاز لاعيش حياتي
    Bir kere, polis bir tek bacaklıyı kovalıyordu. -Koltuk değneğiyle duruyordu. Open Subtitles ذات مرة رأيت شرطى يطارد رجلا بساق واحدة وكان يستند على عكاز.
    -O da dayandığın desteklerden biriydi. Open Subtitles عكاز لك أيضا ، أليس كذلك ؟
    Leğen kemiğim kırıldı. En azından yürüteç ya da destekler olmadan bir daha yürüyemeyeceğim. Open Subtitles ربما لن أمشي مجددا على الأقل بدون دعامة او عكاز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more