| Bu şehirde herşeyin nasıl... bu kadar açık yaşandığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لـاـ يمكنني أن أصدق، كل شئ علني هنا بهذه المدينة. |
| Çok isterdim ama maalesef bozmam gereken bir karaborsa açık arttırması var. | Open Subtitles | كم أودّ ذلك، ولكن للأسف، لدي مزاد علني لسوق السوداء عليّ إفشاله |
| Mahkemenin kararı, halka açık bir yerde asılarak ölümdür. | Open Subtitles | وكما حكمت المحكمة بالأعدام شنقاً في مكان علني |
| Al Bathra soruşturması bittiğinde gerçekler hakkında, bir kamu açıklaması olacak mı? | Open Subtitles | هل سيكون هناك بيان علني للحقائق عندما ينتهي التحقيق ياسيدي |
| Yani kötü haber, beni herkesin önünde dövecekler. | Open Subtitles | اذا ان الخبر السيء هو انهم يمكنهم ضربي بشكل علني |
| Özetlemek gerekirse size iddiamı destekleyecek üç sebep sundum. İlki, İsrail'in savunmada açıkça duyma engelli askerlere yer verdiği. | TED | لكي أختصر، عرضت ثلاثة أماكن لدعم ادعائي، الأول، يقبلُ الدفاع الإسرائيلي الجنود الصم بشكل علني. |
| Onu buradan gizlice götürmek değil, alenen bunu yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أخذها سرّا. أريد يدها بشكل علني |
| Araba açık artırmasında filanmışım gibi kıçımın üstünde fiyat teklif ederler. | Open Subtitles | انهم في طريقهم الي ان يكونوا تحت امري مثلما كنت في السياره مزاد علني او شئ من هذا القبيل |
| Halka açık yerlerden uzak duruyor, sahte kılıklarla dolaşıyor. | Open Subtitles | لا أحد يعرف كيف يبدو .. وفي كل مرة يظهر فيها بشكل علني يكون فيها مُتنكّراً .. |
| Her şeyi ya toprak doldurmalardan ya da nakit açık arttırmalardan alıyor. | Open Subtitles | ستصل إلى نهاية مسدودة يحصل على كل شيء من مكب النفايات أو مزاد علني لا يوجد فرصة لمعرفة المصدر |
| Bir nilüfer resmi, silahlar, yarın gece olacak bir açık arttırma. | Open Subtitles | لوحة لزنبقة الماء، أسلحة مزاد علني للوحات ليلة الغد |
| Oyum senin ama açık destek yapamam. | Open Subtitles | , ربما تحصل على صوتي لكن دعم علني فلا استطيع |
| Plana göre, bu çip Durban'da açık artırmada satılacaktı. | Open Subtitles | .. الخطة كانت بيع هذا القرص في مزاد علني في درين |
| Tahminimi sorarsanız, bakire olduğu için alındı ve eğer hayattaysa, açık arttırmaya çıkacaktır. | Open Subtitles | تخميني ؟ لقد أؤخذت لأنها عذراء إن كانت ماتزال حية فهي على مزاد علني |
| Al Bathra soruşturması bittiğinde gerçekler hakkında, bir kamu açıklaması olacak mı? | Open Subtitles | هل سيكون هناك بيان علني للحقائق عندما ينتهي التحقيق ياسيدي |
| FBI'ın kamu verimsizliği ile uğraşırken sürekli sessiz kalması gerektiğini düşünmüşümdür. | Open Subtitles | ظننتُ أن المباحث الفيدرالية تبقي النجاحات سرًا بينما عليهم أن يتحملوا فشل علني |
| Öğrencilerin olağanüstü desteği sebebiyle isteklerini kabul etmeye karar verdim ve yazıma gelen histerik tepkiler hakkında herkesin önünde konuşacağım. | Open Subtitles | وبسبب الدعم العظيم الذي قدمه لي التلاميذ قررت أن أقبل دعوتهم وسأتحدث بشكل علني عن ردود الفعل الهستيرية |
| O zamanlar ve on yıllardır, endüstri bağımlılığı tamamen ve açıkça reddetti ve nedenselliği de tamamen reddetti. | TED | في ذلك الوقت ولعدة عقود، وبشكل علني أنكرت الصناعة الإدمان تمامًا وأنكرت أيضًا الآثار السلبية للنيكوتين. |
| Onu buradan gizlice götürmek değil, alenen bunu yapmak istiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أخذها سرّا. أريد أخذها بشكل علني |
| Bazı şeyleri böyle aleni olarak yapmamalıyız. | Open Subtitles | لا يجب أن نقوم بالأفعال بشكل علني فاضح |
| Er ya da geç halka bir açıklama yapmanız gerekecek. | Open Subtitles | عاجلاً أم آجلاً ، سيتعين عليك أن تقوم بتصريح علني |
| Bu bugüne kadar yaşadığım en büyük toplumsal utanç. | Open Subtitles | هذا أعظم اذلال علني في حياتي وما أكثرها. |
| Evet, pekala, bunu halkın huzurunda ilk talep eden benim. Ama bu aslında yıllardır oluyor. | Open Subtitles | حسناً , الوحيد الذي طالب بشكل علني و لكن ذلك يحدث من عدة سنوات |