"على عتبة" - Translation from Arabic to Turkish

    • eşiğine
        
    • önüne
        
    • kapısında
        
    • eşiğimize
        
    • eşiğindesin
        
    • kapısına
        
    Sonra merdivene tırmanıp, pencere eşiğine çıkmış. Open Subtitles وبعد ذلك صعد السلم وقف على عتبة النافذة الخارجية
    İnsanoğlu sonunda gerçek potansiyelinin kapısının eşiğine mi geldi? Open Subtitles هل هو أخيراً يقف على عتبة الإمكانيات البشرية الحقيقية؟
    İnsanoğlu sonunda gerçek potansiyelinin kapısının eşiğine mi geldi? Open Subtitles هل هو أخيراً يقف على عتبة الإمكانيات البشرية الحقيقية؟
    Bir hafta önce bu paket kapımın önüne bırakıldı. İçinde bu kartpostallar vardı. Open Subtitles قبيل أسبوع هذه الرزمة تُـركت على عتبة منزلي هذه البطاقات البريديّة كانت بالداخل
    Benevento Katedralinin kapısında onu tekrar görüyoruz... bu kez bağırsakları deşilmiş durumda. Open Subtitles هنا نراه أيضاً على عتبة أبواب كاثدرائية بينيفينتو وهذه المرة نرى أحشائه فد بُقرت
    Cinayet eşiğimize geldi ama içeri girmesine izin veremeyiz. Open Subtitles أيتها الشابة، لا يمكننا أن نتجاهل أن الجريمة على عتبة الباب ولكن دعينا لا نجرها هنا
    Yani, sen kurtuluşun eşiğindesin. Open Subtitles انت على عتبة الخلاص
    Ama sahte gömlekçimizin kesinlikle fark etmediği şey ise gördüğüm, duyduğum her şey evine bir şafak baskını yaptırabileceği, kapısına dayanan sekiz adamla uykusundan uyandırılıp mallarına el konabileceğiydi. TED ولكن الذي لا يدركه تاجر قمصان البولو هو أن كل شيء رأيته وسمعته سيؤدي إلى مداهمة منزله فجراً، إيقاظه من قبل ثمان رجالٍ على عتبة بيته ومصادرة جميع منتجاته.
    Eski karın kapımızın eşiğine kamp kuruyor... ..sanki, ayakta uyuyanlar partisinin ev sahibiymişim gibi ve bu keki nasıl pişireceğimi bilmiyorum! Open Subtitles لكن فجأة تظهر زوجتك السابقة لتخيم على عتبة بابنا لتقول بأنني المضيفة للحفلة ولا أعرف كيف سأتمكن من الخروج من هذا الشئ
    Kahretsin! Şimdi asıl sayıyı bilebilmenin eşiğine gelmiş durumdayız. Open Subtitles فإنه سيدفع المجال في أحد الاتجاهين الآن، ونحن حقا على عتبة
    Kirli, önemsiz, sorunlu hayatından kapımın eşiğine kadar geldin. Open Subtitles لقد كنت جالسة على عتبة بابي متسّخة، كزوبعة لامنطقية في هذه الحياة.
    Başkentin eşiğine düşmediği sürece buna vandalizm denemez. Open Subtitles إلا إذا سقطت على عتبة عاصمتنا هذا ليس تخريب
    Başkentin eşiğine düşmediği sürece buna vandalizm denemez. Open Subtitles إلا إذا سقطت على عتبة عاصمتنا هذا ليس تخريب
    Çiçek tarhlarında ayak izinin kalmasını yada ceketinin düğmesinin pencere eşiğine takılmasını istemeyiz. Open Subtitles لا نريد آثار أقدامك ... على مشاتل الزهور أو زر معطفك الممزق على عتبة النافذة
    Cam falan kırıp makine dairesi kapısı önüne yere bırakabilir misin? Open Subtitles لو أمكنك كسر الزجاج و تركهُ على الأرض على عتبة الباب؟
    Ve birkaç adım sonra onları yılanın olduğu odanın kapısı açık olacak şekilde kapının önüne götürüyordu. TED ومن ثمّ عبر سلسلة من المراحل ينقلهم فيقفون على عتبة الباب المفتوح وينظرون إلى الداخل
    O çocuğu köpek sepetinde benim kapımın önüne sen mi bıraktın? Open Subtitles إذا أنت هو من ترك الطفل على عتبة بيتي في سلة هذا صحيح، كان بالخطئ
    Ama bu doğru değil. Eğer sahiden hasta gibi davranıyor olsaydı isteyeceği son şey, kapısında biriken gazeteler olurdu. Open Subtitles لو كانت تتظاهر أنّها مريضة في الواقع، فإنّ آخر شيءٍ تريده هو تكدّس الصحف على عتبة بابها.
    Ne yani, o herif ikimizi birden, kendi evimizin kapısında mı öldürecek? Open Subtitles ماذا؟ انه لن يقوم بقتِل اثنان من الاشخاص على عتبة منزلهمِ
    Neden bu kadar güzel bir bebeği eşiğimize bıraktınız? Open Subtitles لم تركت طفلة رائعة على عتبة بابنا
    Öylece kapı eşiğimize gelmiş. Open Subtitles ظهر للتو على عتبة منزلنا
    "Muazzam bir başarının eşiğindesin." Open Subtitles أنتي على عتبة أبواب النجاح!
    "Muazzam bir başarının eşiğindesin." Open Subtitles "إنّكِ على عتبة نجاح هائل".
    Yapımcının kapısına yanan bir bok çuvalı koyma dedim. Open Subtitles أخبرتك أن لا تترك كيسا مليئا بقذارتك على عتبة باب المنتج

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more