Trende erkekleri ağına düşürmek dışında ne yaparsın? | Open Subtitles | ماذا تفعلين بجانب إغراء الرجال إلى موتهم على قطار القرن العشرون ؟ |
Telefonda söylediğim gibi bugün 9:30 treniyle Hokkaido'ya gidiyorum. | Open Subtitles | ..كما ذكرتُ على الهاتف سأرحل إلى هوكايدو الليلة على قطار الساعة 09: 30 |
Bir adam tren kazasında ölürse bin dolar alacağı bir sigortası yaptırıyor. | Open Subtitles | رجل حصل على بوليصة تأمين بـ100 ألف دولار بفرض قتله على قطار |
Baban küçükken kocaman yuvarlak tekerlekli mavi bir teneke Treni vardı. | Open Subtitles | عندما كان أبوك في صباه، حاز على قطار أزرق بعجلات ضخمة |
Adamı eyalet sınırına kadar getir, bir trene bindir ve geri gönder. | Open Subtitles | يأتي برجل كل هذه المسافة عبر الولايات، ثم يضعه على قطار وتعيده، |
Onu son gördüğümde Messina trenine biniyordu. | Open Subtitles | المرة الأخيرة التي رأيتها كانت على قطار ميسينا |
Uzay treninin tadını çıkarmalısın. | Open Subtitles | أظن بأن عليكِ الإستمتاع برحلتك على قطار فضائي |
Seni ileri doğru iter, sanki korku treninde falanmış gibi olursun. | Open Subtitles | تدفعكللأماممثل... كمالوأنكصندوقحُلى ... على قطار بضائع أو شئ كهذا، يا رجل |
- Belki de yanlış trendeyiz. - Durmadı bile. | Open Subtitles | ربما نحن على قطار خاطىء إنه لم يتوقف |
Babam da o Maglev trenindeydi. | Open Subtitles | أبى كان على قطار مجاليف هذا هذا لن يعيده ثانيه |
- Ha? Trende çalışarak karına ve çocuğuna bakamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك الإعتناء بزوجة وطفل وأنت تعمل على قطار. |
Bazen Trende gidiyormuşsun gibi hissedersin ve dışarı çıkmak istersin. | Open Subtitles | أحياناً تشعر أنه على قطار , وتريد الخروج |
Bugün Trende ilk defa karşılaşıyor olsak, beni çekici bulur muydun? | Open Subtitles | لو كنا نلتقي اليوم, لأول مرة على قطار, هل كنت لتراني جذّابة ؟ |
Sabah 7:00'de 11 numaralı Amtrak treniyle San Francisco'dan ayrıIıp öğleden sonra 4:35'te Merkez İstasyonunda olacak. | Open Subtitles | هو على قطار امتراك 11 مغادر من سان فرانسيسكو في 7 صباحا و يصل في محطة يونيون الساعة 4: 35 |
3:15 treniyle gidiyorsunuz. | Open Subtitles | ستذهبون على قطار الثالة و الربع |
İyi geceler sevgilim. Selby'e perşembe treniyle, Janet'la birlikte geleceğiz. | Open Subtitles | طابت ليلتك يا حبيبي ، سوف أصل إلى "سيلبي " على قطار الخميس مع " جانيت " |
Evet. Uçakla gitmek riskli olduğundan Cameron tren yolunu kullanmış. | Open Subtitles | أجل يقول أنه على قطار لأنه من الخطورة السفر جواَ |
Size önerdiğim şey orta yönetim kademesine bir hızlı tren bileti. | Open Subtitles | ما أعرضه هي تذكرة على قطار سريع مباشرة إلى وسط الإدارة |
Hareket halindeki bir Treni soymak - mümkün değil. | Open Subtitles | محاولة السطو على قطار متحرك لا يمكن القيام بها |
Mussolini öğleden sonra Treni ile geliyor. Hitler şimdi öğle yemeği yiyecek . | Open Subtitles | موسوليني يصل على قطار بعد الظهر الفيورر يرغب أن يحظى بغذاء معه |
Bir trenden altın çalıp onu başka bir trene koyan adamdan her şey beklenir. | Open Subtitles | أي رجل يقوم بسرقة الذهب من أحد القطارات ويضعها على قطار آخر عرضة أن يفعل أي شيء |
O üniformayı giyiyorsun diye, seni ayağında zincirle Florida'ya giden mahkum trenine bindirmezler mi sanıyorsun? | Open Subtitles | تعتقد لأنك متعب من ذلك المعطف ألن يضعوك على قطار السجن إلى فلوريدا مع السلاسل على سيقانك؟ |
O ada ki sadece bekleyen. Sadece bir ray bekler kader treninin gidebileceği... | Open Subtitles | تنتظر المسار حيث على قطار القدر أن يركض... |
Ama gerçekten de lunapark treninde gibi davranmana gerek yok. | Open Subtitles | لكن بصراحه أنا لا.. لا احتاجك ان تتظاهري انك على قطار الملاهي .. |
Aynı trendeyiz ve hızla ilerliyoruz | Open Subtitles | إذا كنا على قطار الأنفاق, وكان سريعاً |
Bence o gece Mona Cadılar Bayramı trenindeydi. | Open Subtitles | أعتقد أن (مونا) كانت على قطار الهالوين تلك الليله |